Hamileliğin ilk belirtisi, çoğunlukla beklenen âdet kanamasının gecikmesidir. Ancak bazı gebelerde embriyonun rahme yerleşmesi sırasında, halk arasında ‘üstüne görme’ denilen implantasyon kanaması olabilir.
İmplantasyon kanaması çoğunlukla âdet dönemine denk geldiği için, âdet kanamasıyla karıştırılabilir. Ancak âdet dönemi kanamasına kıyasla çok daha hafif ve lekelenme şeklinde olan bir kanamadır.
BHCG hormonun hızla yükselmesiyle birlikte mide bulantısı, kusma ve kokulara karşı hassasiyet görülebilir. Büyüyen anne rahminin idrar torbasına bası yapmasına bağlı olarak sık sık idrara çıkılabilir, vajinal akıntıda artış olabilir.
Gebeliğin özellikle ilk aylarında kasık bölgesinde ağrı hissedilebilir. Hareket etmekle, aniden ayağa kalkmakla bu ağrı birden şiddetlenebilir. Bu ağrının sebebi rahmin büyümesine bağlı rahim etrafındaki bağların ve ligamentlerin gerilmesidir.
Gebelik süresince yüksek seviyelerde seyreden progesteron hormonu, sindirim sistemindeki kaslar dâhil olmak üzere, annenin tüm bedenindeki düz kas dokusunun gevşemesine neden olur. Bu gevşeme, sindirim sürecini yavaşlatır ve bunun sonucunda gaz, şişkinlik, kabızlık ve genellikle ağır bir yemekten sonra karın bölgesinde rahatsızlığa sebebiyet verebilir. Yine progesteron hormonun yatıştırıcı etkisiyle annede halsizlik, yorgunluk ve normalden fazla uyuma ihtiyacı görülebilir.
Vücutta oluşan hormon değişiklikleri annenin ruh halinde de ani dalgalanmlara yol açabilir. Annemiz bu dönemde daha stresli ve gergin olabilir, kolay sinirlenebilir, gereksiz şeyler için ağlayabilir. Bu belirtilerin hepsi gebeliğin ilk dönemlerinde beklediğimiz, annemizin ve bebeğimizin sağlığını etkilemeyecek belirtilerdir.
Gebelikte görülen ishallerin çoğu basit, anne ve bebeğe zarar vermeyen, kendiliğinden düzelen ishallerdir. Ancak uzun süreli ishal durumunda kaybedilen sıvı miktarına bağlı olarak vücudun su dengesinde bozulmalar görülebilir. İshal annede ciddi sıvı kaybına neden olmuşsa bebekte etkilenebilir. Böyle bir durumda kaybedilen sıvı ve elektrolitler ağız yolu ya da serum tedavisi ile anneye verilmelidir.
Annede yüksek ateş, şiddetli bulantı kusma ile beraber kanlı ishal varsa etken olarak kolera, dizanteri, botilismus, salmonella gibi enfeksiyonlar, barsak parazitleri veya listeriozise düşünülebilir. Listeriozise olarak bilinen Listeria monocytogenes enfeksiyonları pastörize olmamış süt ve süt ürünleri ile bulaşır. Bu enfeksiyonlara bağlı olarak gelişen ishal durumunda anne karnındaki bebekte daha ciddi problemler görülebilir. Bu nedenle ishalle birlikte yüksek ateş, uzun süreli ya da kanlı ishal gibi bir durum varsa mutlaka doktora başvurulmalıdır
Daha çok yaz aylarında gördüğümüz, kanlı ishal olarak da bilinen dizanteriye, amip (amipli dizanteri) veya shigella (basilli dizanteri) denilen enfeksiyon ajanları neden olmaktadır. El hijyenine dikkat edilmemesi, sebze ve meyvelerin iyi bir şekilde yıkanmaması enfeksiyonu kapmada en önemli etkenlerdir. Amip ve shigellaya bağlı gelişen ishal durumunda kanlı dışkılama, yüksek ateş, karın ağrısı, bulantı ve kusma görülebilir. İshal kısa sürede kendiliğinden geçmez, daha uzun sürelidir.
Gebelik dönemimdeki ishallerin çoğu besin zehirlenmesi sonucu oluşan kısa süreli ve kendiliğinden düzelen ishallerdir. Genellikle ampirik antibiyotik tedavisi gerekmemektedir. Bu süreçte annenin kaybettiği sıvı ve elektrolitlerin yerine konması, sindirim sistemini yormayacak gıdalar ile beslenmesi (haşlanmış patates, pirinç lapası, muz ezmesi, elma ezmesi-suyu, tost gibi) yeterli tedaviyi sağlar. Sıvı kaybının önlenmesi için bol bol su içilmesi önemlidir. Ağızdan sıvı alınamıyorsa serum tedavisi ile kaybedilen sıvı yerine konulur.
İshal aslında zararlı etkeni uzaklaştırmak için vücudun verdiği bir tepkidir, bu nedenle bağırsak hareketliliğini bozarak ishali önleyen ilaçlar kullanılmamalıdır. İshalle birlikte yüksek ateş, uzun süren ya da kanlı ishal gibi bir durum varsa ishalin sebebini araştırmak amacı ile gaita ve kan tahlilleri yapılabilir. Tahlil sonuçlarında enfeksiyon saptanması halinde, hamilelik döneminde kullanılabilecek, bebeğe zararı olmayan uygun antibiyotikler ile tedavinin verilmesi amaçlanır. Annenin bol sıvı alımı, gerekirse serum tedavisi her durumda önemlidir.
HAFTA HAFTA HAMİLELİK
Gebelikte görülen ishallerin çoğu basit, anne ve bebeğe zarar vermeyen, kendiliğinden düzelen ishallerdir. Ancak uzun süreli ishal durumunda kaybedilen sıvı miktarına bağlı olarak vücudun su dengesinde bozulmalar görülebilir. İshal annede ciddi sıvı kaybına neden olmuşsa bebekte etkilenebilir. Böyle bir durumda kaybedilen sıvı ve elektrolitler ağız yolu ya da serum tedavisi ile anneye verilmelidir.
Annede yüksek ateş, şiddetli bulantı kusma ile beraber kanlı ishal varsa etken olarak kolera, dizanteri, botilismus, salmonella gibi enfeksiyonlar, barsak parazitleri veya listeriozise düşünülebilir. Listeriozise olarak bilinen Listeria monocytogenes enfeksiyonları pastörize olmamış süt ve süt ürünleri ile bulaşır. Bu enfeksiyonlara bağlı olarak gelişen ishal durumunda anne karnındaki bebekte daha ciddi problemler görülebilir. Bu nedenle ishalle birlikte yüksek ateş, uzun süreli ya da kanlı ishal gibi bir durum varsa mutlaka doktora başvurulmalıdır
Daha çok yaz aylarında gördüğümüz, kanlı ishal olarak da bilinen dizanteriye, amip (amipli dizanteri) veya shigella (basilli dizanteri) denilen enfeksiyon ajanları neden olmaktadır. El hijyenine dikkat edilmemesi, sebze ve meyvelerin iyi bir şekilde yıkanmaması enfeksiyonu kapmada en önemli etkenlerdir. Amip ve shigellaya bağlı gelişen ishal durumunda kanlı dışkılama, yüksek ateş, karın ağrısı, bulantı ve kusma görülebilir. İshal kısa sürede kendiliğinden geçmez, daha uzun sürelidir.
Gebelik dönemimdeki ishallerin çoğu besin zehirlenmesi sonucu oluşan kısa süreli ve kendiliğinden düzelen ishallerdir. Genellikle ampirik antibiyotik tedavisi gerekmemektedir. Bu süreçte annenin kaybettiği sıvı ve elektrolitlerin yerine konması, sindirim sistemini yormayacak gıdalar ile beslenmesi (haşlanmış patates, pirinç lapası, muz ezmesi, elma ezmesi-suyu, tost gibi) yeterli tedaviyi sağlar. Sıvı kaybının önlenmesi için bol bol su içilmesi önemlidir. Ağızdan sıvı alınamıyorsa serum tedavisi ile kaybedilen sıvı yerine konulur.
İshal aslında zararlı etkeni uzaklaştırmak için vücudun verdiği bir tepkidir, bu nedenle bağırsak hareketliliğini bozarak ishali önleyen ilaçlar kullanılmamalıdır. İshalle birlikte yüksek ateş, uzun süren ya da kanlı ishal gibi bir durum varsa ishalin sebebini araştırmak amacı ile gaita ve kan tahlilleri yapılabilir. Tahlil sonuçlarında enfeksiyon saptanması halinde, hamilelik döneminde kullanılabilecek, bebeğe zararı olmayan uygun antibiyotikler ile tedavinin verilmesi amaçlanır. Annenin bol sıvı alımı, gerekirse serum tedavisi her durumda önemlidir.