Prof. Dr. Burhan Uslu

Servet’e maske mi, moral mi?

1 Ocak 2009
GALATASARAY ve Milli Takım’ın savunmadaki önemli ismi Servet Çetin’in, Kadıköy’de oynanan Fenerbahçe derbisinde Edu’nun dirseği sonrası elmacık kemiği kırılmış ve bunun sonrasında ameliyat olmuştu. Bu ameliyatın akabinde takımını yalnız bırakmamak adına Servet, yüzüne maske takarak sahalara hemen döndü. Yıldız futbolcu koruyucu maskeye çıkartmayınca sürekli bir şeyler söylendi, yazıldı.

Acaba, hakikatten Servet Çetin bu maskeyi gösteriş için mi kullanıyor, yoksa 1 hafta sonra bunu çıkarmalımıydı. Ağzı olan konuştu...

Burada akıldan çıkarılmaması gereken olay ameliyatın nasıl ve nerede yapıldığı değil, oyuncunun ameliyat sonrası psikolojisidir. ABD’nin en büyük spor organizasyonlarından biri olan NBA’de Detroit Pistons takımının en büyük kozu ve yıldızı Richard Hamilton 3 yıl önce aynı ameliyatı geçirmiş olmasına rağmen o hala koruyucusunu tüm maçlarda takıyor.

Öyleyse burada önemli olan Servet’in koruyucu maskeyi kullanıp kullanmaması değil. Onun kendisini daha güvenli hissetmesi ve maçlarda daha iyi oynamasıdır.

Yazının Devamını Oku

Dirsek ağrısı

27 Eylül 2006
SABAH uyandınız, yatağa dayanıp kalkmaya çalıştınız ya da esniyorsunuz. O da ne? Dirseğinizi hareket ettirmekte zorlanıyorsunuz. Ağrınız var. Ne yapalım, hemen doktora mı başvuralım? Dirsek ağrılarının birçok nedeni vardır. En sık olarak tenisçi dirseği ve golfçü dirseği görülür.

Bunun dışında bursit, artrit, zedelenmeler ve enfeksiyon da dirsek ağrılarının nedeni olabilir. Öncelikle dirseğinizde sıcaklık, şişme var mı, yok mu bunu kontrol etmelisiniz. Daha sonra ilk gün her 2 saatte 10-15 dakika buz kompresi uygulayınız. Buna 3-4 gün devam edin, ancak günde 3-4 kere yapınız. Asla unutmamanız gereken nokta direkt cilde buz kompresi uygulamaktan kaçınmak olmalıdır. Dirseğinize bandaj uygulayabilir ya da dirseklik takabilirsiniz. Bu arada dirseğinizi mümkün olduğu kadar dinlendirin. Ağrı kesicileri de ufak dozda alabilirsiniz.

Doktora başvurun

Peki ne zaman doktora başvuralım derseniz? Dirseğinizdeki ağrı uzun süredir devam ediyorsa, ağrınız direkt dirseğinize gelen darbe ya da düşme sonrası oluşmuş ise, dirseğinizde bariz şekil bozukluğu varsa, dirseğiniz kızarık, şiş ve ateş mevcutsa doktora gidin. Her iki dirseğinizde de ağrının olup olmaması, dirsekteki ağrının el bileğine ya da omza yayılması söz konusu mu, ağrı kemik çıkıntasında mı, yoksa kendiliğinden kayboluyor mu? Bunlar doktorunuzun gerek duyabileceği bilgilerdir.

Doktorunuz size tenisçi dirseği tanısı koyduğunda, çoğu kişi gibi tenis oynamadığınızı ifade edeceksiniz. Tenisçi dirseği: Ön kol üst kısmındaki adalelerin dirsekte kemiğe yapışma yerinde olan mikropsuz iltihabına (enflamasyon) verilen isimdir. Tendinit olarak tanımlanabilir. Tenisçilerden daha çok ev hanımlarında bez sıkma, konserve açma ve yer silme hareketleri sırasında yapılan dönme zorlamaları sonrası daha sık görülür. Bunun dışında bahçe işi ile uğraşanlarda, tornavidayı sık kullananlarda ve el bileğini fazla zorlayarak kullananlarda (sekreterlerde) sık görülür. Tedavide dinlenme, zorlamama, antienflamatuvar ilaç tedavisi, özel dirseklik ve buz kompresi uygulanır.

İlaç tedavisi

Buna karşın şikáyetler geçmezse kortizon enjeksiyonu yapılır. Şikáyetleri geçmeyen ve süreğen hale gelen kişilerde cerrahi tedavi önerilir. Bursit, dirseğin arkasında çıkıntılı kemik bölgesindeki ’’bursa’’ adını verdiğimiz keseciğin zedelenme ya da iltihaplanma sonrası şişmesidir. Eskiden memur hastalığı adı verilen bu durum dirseğinizin uzun süre sert yere teması, düşme ya da dirseğinizi sert yere çarpma sonrası gelişir. Şişlik fazlaysa ya da iltihap varsa, mutlaka içindeki sıvı boşaltılmalı ve antibiyotik tedavisine başlanmalıdır. Uzun süre devam eden durumlarda bursa kesesi cerrahi olarak çıkarılmalıdır.

Spor müsabakalarında ya da düşmeler sonrası eklem kapsülü ve bağlar zedelenebilir. Burada zedelenmenin şiddetine göre, dirseğin tespiti antienflamatuvar ilaç tedavisi ve fizik tedavi gerekebilir. Dirsekte arthrit halinde fizik tedavi ve arthritin cinsine göre ilaç kullanılır. İleride cerrahi tedavi gerekebilir.
Yazının Devamını Oku

Dopingli sporcu oynar mı?

18 Ağustos 2006
SEVGİLİ Hürriyet okurları... Geçtiğimiz çarşamba günkü gazetemizin spor sayfasında, değerli arkadaşımız Celal Demirbilek’in Fatih Solak’la ilgili "Dopingle Oynayacak" başlıklı haberini okumuşsunuzdur. Daha önce de görevde olduğum bazı takımlarda gerçekleşen bu olay, zaten WADA’nın (Uluslararası Antidoping Birliği) müsaade ettiği bir durum. Ancak bu, belirli hastalıklarda, üniversite kliniğinin raporları ve yapılacak test sonuçlarının WADA’ya gönderilmesi ve incelenmesinden sonra gerçekleşebiliyor.

WADA bunları, hem internet sayfasında hem de kitapçıklarında tedavi amaçlı kullanımlar (TUE)olarak isimlendiriyor ve açıklıyor. Tedavi edilen hastalığı olan ya da bazı ilaçları alması gereken sporcularda doping listesinde olan bazı ilaçlara kısmen müsaade ediliyor.

21 gün önce başvurulmalı

Sporcu ciddi sağlık problemi ile karşı karşıya ve alacağı ilaç doping listesinde ise, tedavi amaçlı kullanımı performansını önemli derecede etkilemeyecekse ve başka ilaç kullanamıyorsa, bu ilaçlara kısmen müsaade ediliyor. Yani siz bir ilacı tedavi amaçlı diye yüksek dozda kullanırsanız, yine dopingli sayılabilirsiniz. Bu tür tedavi olan sporcular doping kontrolünden geçmez diye bir kural mevcut değildir.

Burada uluslararası organizasyonlar öncesi WADA’dan mutlaka izin almak gerekmektedir. Raporların incelenmesi sonrası olumlu ya da olumsuz karar çıkabilir. TUE müracaat formu müsabakadan 21 gün önce doldurulup yollanmalıdır. Doping kontrolleri sırasında mutlaka alınan tüm ilaçlar ve alınan dozajlar yazılmalı ve mümkünse yollanan formun kopyası ilave edilmelidir.

Hepinize sağlıklı günler dileği ile...
Yazının Devamını Oku

İleriki yaşlarda düşmeler

14 Temmuz 2006
SOKAKTA ya da evde düşmeler hepimizi sıkıntıya sokan bir durumdur. Mars ya da Ay yüzeyini andıran ve bu adı geçen gezegenlerle kardeş şehir ilan edilen İstanbul’umuzda herhalde yürümeye çıkıp da düşmeden eve gelenlere madalya vermek gerekir.

Düşmeler bilhassa başka çeşitli rahatsızlıkları olan yaşlılarda çok korkulan bir problemdir. Gençlerde herhangi bir sorun yaratmayan düşmeler ileriki yaşlarda ciddi problemlere yol açabilir. Her 3-4 insandan birisi 1 yıl içinde mutlaka bir kere düşmektedir.

Ciddi zedelenmeler

İleriki yaş grubunda düşme sonrası kemiklerin kırılması gibi ciddi zedelenmeler olur ve iyileşmeleri uzun zaman alır. Böylece düşme korkusu ileriki yaşlarda bu kişilerin normal aktivitelerini azaltır.

Araştırmalar 3 düşmeden ikisinin evin içinde ya da çevresinde olduğunu göstermiştir. Hanımlar erkeklere nazaran 2 kez daha fazla düşerler. Ve düşmeler yaşlı insanların zedelenme nedeni ile hastaneye başvurdukları en önemli nedenlerden birisidir.

Ev etrafındaki kaldırımlar, uygun olmayan ayakkabı giyimi, görmede problemler, denge sorunları, fizik aktivitenin zayıflığı, aldığı ilaçlar, eklem kireçlenmesi gibi sorunlar düşme nedenleridir.

Riski azaltmak için neler yapabiliriz diye düşünürsek;

Yürürken zihninizin başka işlerle meşgul olmaması, uygun ayakkabı giyimi, gözlerin rutin muayenesi, daima hareketli olmak, gerekirse destek olarak baston kullanımı ve diğer rahatsızlıklar için muntazam doktor kontrolleri düşme riskini en aza indirir.
Yazının Devamını Oku

Hafta sonu sporcuları

2 Temmuz 2006
SON yıllarda genç erkek ve bayanların yanı sıra 50 yaş üzerinde de hafta sonlarında spor yapma merakı (bilhassa yürüyüş) arttı. Bunun yanı sıra ekonomik seviye yükseldikçe, ferdi sporlara yönelmenin arttığı görülmekte. En çok yapılan spor türleri ise yürüyüş, yüzme, bisiklet, jogging ve tenis.

Spor yapımında çoğunlukla hafta sonu seçilir, ancak haftanın diğer günleri de spor yapılır. Egzersiz düzeni yönünden, zayıf oldukları için sporcularla mukayese edildiklerinde yüksek ve artan oranda sakatlanma riskleri mevcuttur. Bu tür sporlarda sakatlanma oranı yaş arttıkça yükselir.

Spor düzgün yapılmadığında, adale, tendon ile bağların gerginliği ve kemik dansitesi azalır. Kısmi spor yapanlarda, ani ve kuvvetli güç harcamaları yada zorlamalar akut ve travmatik zedelenmeyle sonuçlanır. Tekrarlayan aktivitelerde Ms koşu, bisiklet, tenis ve yüzmede, adale, tendon ve bağlar çabuk yorulur, ufak zorlamalar ile enflamasyon, fazla yüklenme zedelenmeleri, adele ile tendon yırtılmaları olabilir.

Uygun program şart

Hafta sonu sporcusu, yaralanma riskini azaltmak için kendini ve vücudunu alıştırmak ve geliştirmek zorundadır. Düzgün olarak yüklenme artırılmalı, esneklik ve kuvvetlendirme çalışmaları yapılmalıdır.

Bazen hafta sonu yapılan halı saha maçları ile iddialı tenis maçlarında, aşırı zorlama sonrası sakatlanma risk oranı artmakta. Düzgün ve muntazam yapılacak aerobik egzersizler ile hafta sonu sporcusu, bu sporlara alışır ve yaralanma risk oranı giderek azalır.

Aralıklı aşırı güç harcanan sporlarda, adale rahatsızlıkları fazla görülür. Çevresel faktörler de sakatlıkları etkiler. Ms, aşırı sıcaklarda dehidratasyon yani aşırı sıvı kaybı sonrası sakatlıklar artar. Son olarak yetersiz giyim ve ekipman da akut zedelenmeyi artırır.

İlk yardım yani istirahat, buz tatbiki ve sıkı bandaj, hafta sonu sporcusu tarafından iyice bilinmelidir. En önemlisi, koruyucu, sakatlığı en aza indirici program geliştirilmeli ve bunun için uygun rehabilitasyon ve egzersiz programı uygulanmalıdır.

Hafta sonu yada hafta içi yapılan tüm sporlarda amaç, zedelenme riski minimale indirilerek sağlıklı bir yaşam biçiminin yaratılmasıdır. Birçok hafta sonu sporcusu, daima hatırlamalıdır ki, düzgün yapılan sportif aktiviteler çok önemlidir ve her teşebbüsün sağlık için değeri mevcuttur.
Yazının Devamını Oku

50 yaş üstü egzersizlerde püf noktaları

20 Haziran 2006
BU sene iple çektiğimiz yaz mevsimi nihayet geldi. Vücudumuzun da, arabanız ya da diğer elektronik aletler gibi bakıma ihtiyacı olduğunu düşünenlerdensiniz ve yıllık genel kontrolden geçtiniz. Her şey mükemmel, yemek yeme alışkanlığınız doğru, kan basıncınız normal, kilonuz istediğniz gibi ve kolesterolünüz olması gereken seviyede. Ancak bir eksik söz konusu; EGZERSİZ.

Egzersiz yoluyla sağlığınızla ilgili birçok avantaj elde edebilirsiniz. Şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, kemik erimesi ve kanser gibi birçok hastalık riskini azaltabilirsiniz. Aynı zamanda kilo verip kilonuzu sabit tutabilirsiniz. Gelelim neler yapabileceğinize...

Çocuklarınızla top oynayınız, evinizde kiler veya malzeme odasını düzeltip temizleyiniz, varsa köpeğinizle yürüyüşe çıkınız, öğlen-akşam yemek aralarında yürüyünüz, hiçbir şey yapamıyorsanız, alışveriş merkezlerinde alışverişe çıkın ve yürüyün. Darıca’da hayvanat bahçesine gidip, İzmir’de Kültürpark’ta, Ankara’da Gençlikparkı’nda yürüyebilirsiniz.

Sporu zamanında yapmalıyız

Hafta sonu sporumuzu bu nemli ve sıcak havalara karşın mutlaka devam ettirmeliyiz. Ancak, ya sabah erken ya da akşam geç saatlerde yapmalıyız. Sporumuzu iyi zamanda ve gerekli şekilde yaparsak, hafta başı işimize adale ağrısı ya da kramp olmadan başlayabiliriz.

Bugün size bu konuda neler yapmamız gerektiğini belirteceğiz.

- Unutulmaması gereken en önemli nokta, tok karnına sporun yapılmayacağıdır. Hele aşırı sıcak ve nemli havalarda, tok karnına yapılacak spor daima hayatımızı riske atar.

- İkinci konu; giyimin açık renkte ve terlemeye izin verecek şekilde olmasıdır. Bir diğer önemli nokta, güneşli havalarda mutlaka şapka giyilmeli ve güneş gözlüğü takılmalıdır.

- Egzersize bağlı kramplar, adaleler içinde biriken laktik asitten dolayıdır ve bu kısmen önlenebilir. Günlük 1000 mg. antioksidan vitamin C alınması buna kısmen yardımcıdır.

-Düşük dozlarda potasyum (adaleyi kıstıran mineral) alınması sonrası adale krampları, kasılması azalabilir. Bu noktada unutulmaması gereken noktalardan birisi de spor öncesi ve sonrası yenilecek muzun size faydası olacağıdır. Potasyum ile birlikte alınacak kalsiyum ve magnezyum en üst seviyede adale kuvveti için gereklidir.

Kompartman sendromu

- Uzun yürüyüşlerinizde kompartman sendromunun, sizin sporunuza engel olmasına izin vermemelisiniz.

Burada aşırı yüklenme sonrası, bacağın ön yüzünde adalelerin gerilmesinin ardından damar, sinirlere ve adale kılıfına baskı olur. Ayakta uyuşma, ağrı ve ileriki dönemde fonksiyon kayıpları olabilir. Başlangıçta hemen sporu bırakmalı, tekrarlarında ise mutlaka bir doktora görünmelisiniz.

- Ayak ağrıları ya da giyilen ayakkabıdan dolayı ayakta görülen vurmalar ve ağrılar, iyi destekli ayakkabı giymekle, spor sonrası salisilat içeren ayak banyoları ile en aza indirebilirsiniz.

- Enerji ihtiyacınız için esansiyel yağ içeren somon, fındık ve bol tahıllı gıdalırdan almalısınız. Spor yapmadan önceki gün mutlaka yiyiniz.

Ayakta bül; yani su toplaması varsa bunlar temizlenip temiz bir örtü ya da bantla kapatılmalıdır. Topukta vurmayı önlemek için aldığınız ayakkabının topuk kısmının sıkmamasına dikkat ediniz ve her ayakkabı içine mutlaka topuk rampası koyunuz.

Bu sıcak ve nemli havalarda sık sık bol su ya da sportif içecek içmelisiniz. Susuzluk sonrası kan basıncı düşer, kalp atım hızı artar... Uzun süreli sporlarda suyun yanında şeker ve mineralleri de almayı ihmal etmeyiniz.

İyi sporlar dileği ile...
Yazının Devamını Oku