Bu sayede uzun soluklu ortodontik tedavilerde ortodontik aygıtların görüntüsünden kaynaklanan estetik kaygılar tamamen ortadan kalkmaktadır.
Günümüzde özellikle son yıllarda meydana gelen teknolojik ilerlemelere bağlı olarak ortodonti alanında da çok büyük gelişmeler kaydedilmiştir. Kullanılan materyallerin özelliklerine bağlı olarak artık bu tedaviyi gören hastalar tedavinin ortalama 3 ila 6. Ayında dişlerindeki düzelmeleri belirgin şekilde görebilmektedirler. Bu noktada tel ve braketlerin dişlerin arka yüzeylerine takıldığı lingual teknik ile tedavi gören hastalar tedavinin sonucunu kısa dönemde yaşamaya başlamakta, tel tedavisi gördükleri fark edilmeden dişlerindeki düzelmeyi daha tedavi başından itibaren adım adım izleyebilmektedirler. Oysaki ortodontik aygıtların dişlerin dış yüzeylerine yapıştığı geleneksel yöntemler ile tedavi olan hastalar dişlerinde 6 ay civarında ciddi düzelmeler görseler bile tel ve braketlerin görüntüsünden dolayı özgürce gülümseyebilmek için tedavinin sonunu beklemek zorundadırlar.
Günümüzde lingual tedavide kullanılan braketler laboratuar ortamında son teknoloji kullanılarak kişiye özel olarak hazırlanmakta ve minimum hata payı ile üretilmektedir. Kullanılan bu braketlerin konturlarının yuvarlak ve yassı, boyut ve kalınlıklarının küçük olması ayrıca diş yüzeylerine tam adapte olmaları apareylere alışma döneminde konuşma zorluğu ve dilde rahatsızlığı minimuma indirmekte ve tedavi süresince maksimum konfor sağlamaktadır. Lingual tedavide ortalama 2 – 3 haftalık alışma süresinden sonra ağızdaki tellerin varlığını tamamen unutulmaktadır.
Ortodontik tedavinin en önemli dezavantajlarından biri ağız bakımının iyi olmadığı hastalarda diş çürüğüne sebep olmasıdır. Yapılan değişik araştırmalarda dişlerin arka yüzleri yani iç tarafına uygulanan lingual braketlerin tükürük salgısında artışa sebep olmasına bağlı olarak dış tarafa uygulanan tellere göre daha az çürüğe sebep olduğu gösterilmiştir.
Ortodontik tedavilerde bazı vakaların tedavisinde sürekli dişlerin çekimi yapılmaktadır. Lingual tedavilerde tedavi edilen hastaların çoğunluğunu erişkin hastaların oluşturması ayrıca tekniğin biyomekaniğinden kaynaklı özelliklerden dolayı çekim yapılarak tedavi edilen hasta yüzdesi labial yani tellerin dışarıdan takıldığı tekniğe göre daha azdır.
Çekim yapılan ortodontik tedavilerde, tedavi sırasında çekim boşluklarının görüntüsü özellikle erişkin hastalarda sıkıntı yaratabilmektedir. Lingual teknikte bu boşluklar tedavi sırasında suni dişler ile kamufle edilmekte ve boşlukların kapatılması sırasında kademeli olarak aşındırılmaktadır. Böylece tedavi sırasından bu boşlukların yaratabileceği olumsuz görüntü ortadan kaldırılmaktadır.
Özellikle erişkin hastalarda geleneksel yöntemler ile yapılan ortodontik tedavilerde tedavi süresince yaşanabilecek estetik kaygılar kişileri psikolojik ve sosyal yaşantılarına kadar her yönden olumsuz olarak etkileyebilmektedir. Ortodontik tedavinin de artık estetik bir biçimde gerçekleşebildiği günümüzde, lingual tedavi sayesinde dış görünüşünüzden ödün vermeden ve sosyal yaşantınız zarar görmeden, hem sağlıklı ve bakımlı dişlere, hem de güzel bir gülümsemeye ulaşmak mümkün olabilmektedir.