Camdan cama, candan cana…

Göynük, Bolu’nun 2017’de Citta Slow (Yavaş Şehir)Birliği’ne dahil olan şirin ilçesi… Taş sokaklarında dolaşıp yerel lezzetleri tadacağınız Göynük, neredeyse camdan cama elinizi uzatabileceğiniz kadar birbirine yakın konakları ve 700 yıllık tarihi camisiyle sakin, huzurlu bir mola için isabetli bir adres.

Haberin Devamı

İster Ankara yönünden, ister İstanbul yönünden yolculuk yapın, anayoldan şehir merkezi tabelasını görüp 100-150 metre ilerledikten sonra vadi içinde bir sır gibi saklanmış bulursunuz Bolu’nun şirin ilçesi Göynük’ü. Panoramik ve tam kartpostallık bir görüntüyle karşılar sizi… Uzaktan bakıldığında kentsel dokuyu bozacak hiçbir eğreti yapı ya da silüet yoktur. Bu manzarayı görünce Göynük’ün neden dizi ya da sinema filmlerinin vazgeçilmez mekânlarından olduğunu daha iyi anlarsınız.

Göynük’ü çarpık kentleşmeden koruyormuşçasına karşı tepede bir küheylan gibi duran Zafer Kulesi, görkemi ve güzelliğiyle selam verir ziyaretçilerine… Kule, Cumhuriyet döneminin ilk kaymakamı Hurşit Bey tarafından, Göynük halkının Kurtuluş Savaşı’ndaki kahramanlıklarını ebedileştirmek üzere yapılmış. Üç katlı kuleye çıkıp şehrin panoramik görüntüsünü seyredin. Göynük’ün merkezine inip tarihi noktaları gezmek oldukça kolay, hepsi birbirine yakın. Fatih Sultan Mehmet’in hocası, İstanbul’un manevi fatihi Akşemseddin burada vefat etmiş. Hocasını çok seven Fatih, bir türbe yaptırmış. Hemen yanı başında 1335’te yapılmış Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Paşa Camisi var. Türbe ve caminin çok yakınında da Evliya Çelebi’nin ‘Seyahatname’sinde ‘Latif ve havası hoş’ olarak nitelendirdiği tarihi hamam, Bıçakçı Dede (Emir Sıkkın) Türbesi görülecek tarihi eserler arasında. Göynük’te seyyahların asıl ilgisini çeken, sivil mimarinin en güzel örneği olan konaklar. Müderrisoğlu Konağı, Türksoylar Konağı, Akşemseddinoğlu Konağı, Caferler Konağı gezilmesi gereken konaklardan bazıları.

Camdan cama, candan cana…


Tüm ilçe sit alanı

İlçenin kültürüne özgü eserlerle donatılmış Gürcüler Konağı ise Gürcüler Evi ve Kent Müzesi olarak kabul ediyor ziyaretçilerini. Yedi odalı konakta sergilenen ve geçmişin izlerini taşıyan eşyaların arasında dolaşırken duygusal ve nostaljik bir yolculuk yapacaksınız.
Burası yerel yöneticilerin ve halkın da sahiplenmesiyle kültürünü, geleneklerini yaşatmak için gayret gösteriyor. Sokakları gezerken göreceğiniz bozulmamış kent dokusu, Göynük’ün tüm yerleşim alanının ‘kentsel sit alanı’ ilan edilmesi sayesinde olmuş.

Tokalı örtme’si tescilli

Göynük ile özdeşleşen, el tezgâhlarında dokunan, kısa kenarları ve baş üstüne gelen kısmı desenli, ince pamuklu dokuma ‘tokalı örtme’ de 2016’da tescillenmiş ve coğrafi işaret almış. Bu şirin ilçede göreceğiniz her şeyin en fazla 10-15 dakikalık yürüme mesafesinde olması ayrı bir rahatlık. Telaşsız, sakin ve yorulmadan neredeyse her yeri yürüyerek dolaşabilirsiniz. Tarih kokan sokaklarda ruhunuz dinlenir. Osmanlı mimarisinin sadeliği ve tipik özellikleri her yerde karşınıza çıkar. Ahşap evlerin çoğu vadinin derinliklerinden yamaca dik ve paralel şekilde sıralanmıştır. Bazı sokaklarda neredeyse çatıları birbirini öpecek derecede yakın dursa da birbirlerinin manzarasını ve ışığını kesmez. Camdan cama kolunu uzatıp komşunun elini tutacak yakınlıktaki pencerelere bakarken, komşuluk ilişkilerinin de ‘candan cana’ olduğunu düşünüyorum. Bu düşünce Göynük’te yaşadığım huzuru perçinliyor.

Görmeden dönmeyin

Göynük’e 11 kilometre mesafedeki Çubuk Gölü, görmeden dönülmeyecek güzellikte bir yer. Gölün kıyısında birkaç haneden oluşan köyün evleri ve cami minaresi bana Uzungöl’ü hatırlattı. Göle hâkim yokuşa dizi çekimi için yel değirmenleri yapılmış. Masalsı bir havası var. Gölün etrafını dolanan yürüyüş yolu trekking’cilerin ilgi odağı...

Keşli cevizli mantı

Şirin lokantalarda yöresel lezzetler bulabilirsiniz. Keşli cevizli mantı, keşli cevizli erişte, güveçte etli yaprak sarma, kiremitte güveç, ev baklavası bunlardan bazıları... Paşazade Göynük Sofrası, Lalezar Kafe-Restoran, Osmanlı Sofrası, Sultanlar Sofrası, Göynük Lezzet Sofrası, Asmalı Konak yöresel tatları bulabileceğiniz lokantalardan bazıları... Özellikle size önerim, tanelerinin iriliği ve pilakilik özelliği nedeniyle çokça tercih edilen Göynük fasulyesini yemeden ve satın almadan dönmeyin. Ayrıca yöreye özgü, buğday çimlendirip yapılan ‘uğut tatlısı’nı da almanızı tavsiye ederim.

Yazarın Tüm Yazıları