‘Gençsin teste gerek yok’ dediler, 22 yaşında rahim ağzı kanseri olduğunu öğrendi

Courtney Gibbons, henüz 22 yaşındayken bazı belirtiler yaşamaya başladı. İki çocuğu olmasına rağmen yaşı çok genç diye o zamana kadar hiç smear testi yapılmayan Gibbons’a, doktorları da şaşırtacak şekilde rahim ağzı kanseri teşhisi kondu. Rahmi, fallop tüpleri ve hatta kanserin yayıldığı apandisi dahi alınan genç kadın, şimdi HPV tarama yaşının düşürülmesi için mücadele ediyor. Peki nasıl oluyor da bu kadar genç bir kadın rahim ağzı kanseri olabiliyor? Smear testi ve HPV taraması ne zaman yapılmalı?

Haberin Devamı

İngiltere'de yaşayan Courtney Gibbons, Ağustos 2021'de iç çamaşırında kan lekeleri görmeye başladı. O sırada henüz 22 yaşında olan iki çocuk annesi kadın, semptomlarını regl döneminden kaynaklandığını düşünerek geçiştirdi.

Bir bakım evinde yarı zamanlı olarak çalışan Gibbons, kısa süre içinde semptomları nedeniyle günlük işlerinin altından kalkamaz hale geldi.  

Ekim 2021'e gelindiğinde, ne zaman ağır bir şey kaldırsa veya öksürse kanaması olan Gibbons, midesinde 'alışılmadık' bir ağrı hissetmeye başladı. Ancak tüm bunların çok ciddi bir hastalığın belirtisi olduğundan habersizdi. Genç kadın, ağrıları nedeniyle üç yaşındaki oğlu Kamiy ve beş yaşındaki kızı Ariah'yı kucağına almakta bile zorlanmaya başlayınca doktora görünmesi gerektiğine karar verdi.

Haberin Devamı

Gibbons'ın doktoru, bunun olası olmadığını düşünmesine rağmen klamidya testi yapmak istedi. Test sonuçları negatif çıktı. Kanamayı ve ağrıyı kontrol altına almak için reçete edilen ilaçlar işe yaramadı.

“Sürekli mide ağrısı yoğun hayatıma ayak uydurmamı zorlaştırıyordu” diyen genç kadın, bir sonraki hafta başka testler ve rahim ağzı taraması için hastaneye gitti. Testlerin ve taramanın ardından doktoru ile birkaç hafta sonra görüşmek üzere sözleşerek ayrıldılar.

HİÇBİR ŞEY OLMAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORDU, HABERİ TELEFONLA ALDI

Rahim ağzı kanserinin ana nedeni olan HPV’ye karşı aşılanmış olan Gibbons, hastaneden ayrılırken ‘hiçbir şey olmayabileceği' konusunda umutlu olduğunu ve gerçekler hakkında endişelenmek için 'çok meşgul' olduğunu söyledi.

Ancak testler ve tarama sonrası doktorla görüşmesi için birkaç hafta beklemesi gerekmedi. Genç kadın sadece birkaç gün sonra çocuklarıyla dışarıdayken gelen bir telefonla kötü haberi aldı: Rahim ağzı kanseriydi.

Gibbons, haberi aldığı günü, “Birkaç saniye boyunca doktorun sözlerini algılayamadım. Çocuklarıma gerçeği söylemeyi kendime yediremedim. Bunun yerine onlara midemde yaşayan ve 'kendimi biraz kötü hissetmeme neden olan Frank adında küçük bir adam' olduğunu söyledim” sözleriyle anlattı.

KANSER BİR AY İÇİNDE APANDİSE KADAR YAYILDI

Haberin Devamı

Doktorlar bir ay sonra kanserin Gibbons'ın fallop tüplerine ve apandisine yayıldığını tespit etti. Doktorlara göre kanser genç kadının vücudunda yıllardır gelişiyordu ancak yeni fark edilmişti. Genç kadının rahmi, rahim ağzı, fallop tüpleri ve apandisi, ilk belirtilerin görülmesinden bir yıl sonra, Eylül 2022'de dört saatlik bir operasyonla alındı.

Gibbons ameliyatlarla ilgili şunları söyledi: “Önümüzdeki birkaç ay boyunca yeni bedenimle uzlaştım. Yara izimi sevmeyi ve artık hamile kalamayacağımı kabullenmeyi öğrenmek zorunda kaldım."

'20'LERİMİN BAŞINDA TARAMA YAPILSAYDI KANSERİ ERKEN FARK EDEBİLİRDİK'

Aldığı kanser teşhisinin bir 'uyandırma çağrısı' olduğundan bahseden genç kadın, 20'li yaşlarının başında tarama yaptırmış olsaydı doktorların kanseri daha erken yakalayabileceğine inandığını söyledi.

Haberin Devamı

Ne var ki Gibbons’ın smear testi için çok genç olduğu düşünülmüş ve HPV taraması yapılmasına gerek görülmemişti. Bu da kanserin erkenden fark edilmesine engel olmuştu. Bu sebeple Gibbons, ameliyatından neredeyse bir yıl sonra HPV tarama yaşının 21'e düşürülmesi için bir kampanya başlattı.

Gibbons, “Doktorlar 'daha az invaziv bir yaklaşım' benimsemek istediler ancak kanserin çok fazla yayılmış olması nedeniyle bunun artık bir seçenek olmadığını söylediler. Ameliyattan önce doktorum bana gördüğü en genç rahim ağzı kanseri hastası olduğumu söyledi” dedi ve ekledi:

“Operasyon sonrası uyandığımda başucumda kimse yoktu. Ailemin hepsi işle ya da çocuklarıma bakmakla meşguldü. Sersemlemiştim ve ağrım vardı ama ilaçlar acımı hafifletti. Bir hafta hastanede kalmam ve ardından altı hafta daha yatak istirahati yapmam gerekti. Eve döndüğünde çocuklarım ev işlerinde bana yardımcı oldu ama yine de dinlenmekte zorlandım.

Haberin Devamı

İki ay boyunca yatak istirahatinde olmam gerekiyordu ama bu uyulması zor bir kuraldı. Ameliyattan birkaç hafta sonra evimi temizliyor ve çocuklar için kahvaltıda krep pişiriyordum. Gözlerimde acıdan yaşlar olsa da devam etmem gerektiğini biliyordum. Yavaş yavaş iyileşmeye başladım; yaram iyileşti ve doktorlarım remisyonda olduğumu söyledi.”

Smear testi, vajinadan rahme giriş olan rahim ağzındaki anormal hücreleri tespit eder. Bu hücrelerin alınması rahim ağzı kanserini önleyebilir. Test sonuçlarının çoğu temiz çıksa da her 20 kadından birinde rahim ağzındaki hücrelerde anormal değişiklikler görülür. Bazı durumlarda bunların alınması gerekir. Aksi takdirde hücreler kanserli hale gelebilir. Rahim ağzı kanseri en sık 30 ila 45 yaş arasındaki cinsel olarak aktif kadınları etkiler. Servikal hücrelerdeki değişikliklere genellikle seks sırasında bulaşabilen insan papilloma virüsü (HPV) neden olur.

* * * * *

Courtney Gibbons’a çok erken yaşta rahim ağzı kanseri teşhisi konmasından yola çıkarak bu kanser türü hakkında merak edilenleri, smear testi ve HPV tarama testinin önemini Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Kağan Kocatepe ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Feride Mimaroğlu'na sordum.

Haberin Devamı

1- Rahim ağzı kanseri ya da diğer adıyla serviks kanseri genç yaşlı ayırt ediyor mu?

Kağan Kocatepe: Rahim ağzı kanseri 35-45 yaş aralığında daha sık görülse de genetik yatkınlık özelliklerine göre çok daha erken yaşlarda da görülebilir. Bu kanser HPV adı verilen bir virüsün başlattığı bir kanser olduğundan ve bu virüsün vücuda teorik olarak cinsel yolla girdiği kabul edildiğinden cinsel yaşam başladığı andan itibaren smear testi ve beraberinde HPV taraması başlatılmalıdır.

Uluslararası verilere göre 2018 yılında Türkiye’de yaklaşık 2500 kadına serviks kanseri tanısı koyulduğu ve yine yaklaşık 1250 kadının serviks kanserinden öldüğü tahmin edilmektedir. Serviks kanseri yaklaşık yüzde 20 oranda 65 yaş üzeri kadınlarda teşhis edilmesine rağmen, kadınları daha çok 30- 50’li yaşlarda etkilemektedir. 40 yaş altı kadınlarda en sık görülen üçüncü kanserdir. (Dr. Öğr. Üyesi Feride Mimaroğlu)

2020'DE DÜNYADA 604 BİN YENİ RAHİM AĞZI KANSERİ TEŞHİSİ KONDU

2- Bu kanserin sıklıkla görüldüğü yaş aralığı nedir?

Kağan Kocatepe: Dünya Sağlık Örgütü dünyada 2020 yılında 604 bin yeni rahim ağzı kanseri vakası olduğunu ve bunların 340 bininin ölümle sonuçlandığını duyurmuştu. Olguların yüzde 90'ı daha az gelişmiş ülkelerde saptanmıştı. Daha az gelişmiş ülkelerde hem rahim ağzı kanseri taramaları daha az yapılıyor hem de rahim ağzı kanseri aşısı da daha az bir kitleye ulaşıyor. En sık görülme yaşı 35 ile 45 yaş arasında olup, yüzde 20'lik kısmı 60-65 yaş arasında saptanıyor. Türkiye'de en sık görülen 8'inci kanser türüdür ve her yıl 1600 yeni rahim ağzı kanseri vakası saptanıyor (görülme oranı yaklaşık 5/100.000).

3- Serviks kanserinin risk faktörleri nelerdir?

Feride Mimaroğlu: Bu kanserin risk faktörlerini şöyle sıralayabiliriz:

-- 30 yaşın üzerinde olup tedavi edilmemiş Human Papilloma Virüs (HPV) ve/veya cinsel yolla bulaşan diğer enfeksiyonların olması. 

-- Çok doğum yapmak ve ilk doğumu erken yaşta yapmak.

-- Erken yaşta (16 yaş öncesi) aktif cinsel yaşama başlamak.

-- Birden fazla cinsel partnerin olması.

-- Sigara içmek.

-- Düşük sosyoekonomik düzeye sahip olmak.

-- Zayıflamış bağışıklık sistemi (İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü/HIV gibi) hastalıkların olması.

4- Kanama, mide ağrısı, bacak ve sırt ağrısı, pelvik ağrı… Bunlar dışında hangi belirtiler akıllara rahim ağzı kanserini getirmeli?

Feride Mimaroğlu: Serviks kanserinin erken evrelerinde tipik olarak belirti yoktur. En erken bulgu muhtemelen rutin jinekolojik muayene esnasında alınmış olan pap smear veya HPV test sonucunun anormal olarak görülmesidir. Serviks kanseri oldukça yavaş gelişir, böylece belirtisiz dönem (kanser öncesi dönem) yıllar sürebilir. Kanser öncesi dönemde tedavi şansı yüzde 100’e yakındır. İlerlemiş serviks kanserleri genel olarak en sık düzenli pap smear testi yaptırmayan ya da anormal pap smear sonucu alıp takiplere devam etmemiş kadınlarda görülür.

Serviks kanseri geliştikçe kadınlarda ortaya çıkan en önemli belirti ilişki sonrası kanamadır. Bunun yanında düzensiz kanama yakınması olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki anormal vajinal kanamaya başka durumlar da yol açabilir. Ayrıca sulu, pembe, soluk ve devamlı olan vajinal akıntılar görülebilir. Miktar olarak normalden daha fazla kanamayla seyreden ve daha uzun süren adet dönemleri serviks kanserinin bulgusu olabilir.

Mesane, bağırsaklar, akciğerler ya da karaciğere yayılmış çok ileri düzeydeki serviks kanseri vakalarında ise şu belirtilere dikkat etmek gerekiyor:

-- Özellikle ağrı kesicilere kısa süreli cevap veren bel-sırt ağrısı

-- Kemik ağrısı ve kendiliğinden gelişebilen kırıklar

-- Yorgunluk, halsizlik

-- İstemsiz olarak idrar ve dışkı kaçırmak

-- Bacak ağrısı

-- İştah ve kilo kaybı

-- Şişmiş ayak ve ayak bilekleri

Rahim ağzı kanserinin yüzde 90 nedeni, HPV (human papilloma virüs) adı verilen virüstür. HPV temelde cinsel yolla bulaştığı kabul edilen bir virüs olduğu için özellikle cinsel yaşamı olan bir kadında belirtiler ciddiye alınmalıdır. HPV çok çeşitli alt tipleri olan bir virüs olmakla beraber rahim ağzı kanserlerinin yüzde 70'ini HPV tip 16 ve 18 ve geriye kalanını da diğer ‘yüksek riskli HPV tipleri’ adı verdiğimiz virüs alt tipleri oluşturmaktadır. Ayrıca HPV, rahim ağzı kanseri de dahil olmak üzere en az altı kanser türüne neden olabilen, cinsel yolla bulaşan yaygın bir virüstür.

SMEAR TESTİ BAZI LEZYONLARI ATLAYABİLİYOR, HPV TARAMASI ÖNEMLİ

5- Rahim ağzı kanseri tanısı nasıl konuyor? Hangi testler yapılıyor?

Kağan Kocatepe: Rahim ağzı kanseri artık kanser aşamasına gelince tanısını koymak genellikle çok kolaydır. Rahim ağzında genellikle kanamalı bir kitle görülür ve biyopsi alındığı zaman o kitlenin kanser olduğu anlaşılır, elle yapılan muayenede de parametrium adını verdiğimiz yakın dokuların kanser tutumuna bağlı sertleştiği gözlenir.

Ancak esas hedefimiz kanser aşamasına gelmeden önce patolojik incelemede CİN 1, CİN 2, CİN 3 adını verdiğimiz (diğer bir sınıflamaya göre LGSİL, HGSİL) adı verilen kanser öncüsü lezyonları saptamaktır. Bunun için de birkaç yıl öncesine kadar jinekolojik muayene esnasında belli aralıklarla (genellikle yıllık) pap smear testi yapma stratejisi uygulanmıştır.

Son yıllarda ise pap smear testinin bazı kanser öncüsü lezyonları atlayabildiği anlaşıldığından incelemelere giderek artan sıklıkta jinekolojik muayenede yapılan HPV tiplemesi de eklenmektedir. Pap smear testinde çıkan anormallikler veya HPV testinde başta tip 16, 18 ve diğer yüksek riskli HPV tiplerinin çıkması durumunda yapılan kolposkopik biyopsi sayesinde kanser aşamasına gelmeden birçok rahim ağzı kanseri öncüsü lezyonu yakalayıp genital organları feda etmeye gerek kalmadan başarılı tedavi sonuçları elde edebilmekteyiz.

Ülkemizde rahim ağzı kanseri taramaları; Toplum Sağlığı Merkezlerinin bağlı birimi olarak faaliyet gösteren Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri'nde (KETEM), Sağlıklı Hayat Merkezleri'nde (SHM), Aile Sağlığı Merkezleri'nde (ASM) ücretsiz olarak yapılmaktadır. Ülkemizde uygulanan Ulusal Kanser Tarama Programı uyarınca, tarama standartlarımız doğrultusunda 30-65 yaş aralığındaki kadınlara her 5 yılda bir HPV ve smear testi uygulanmaktadır. ABD ve Avrupa’da değişik başlama yaşları söz konusu olabilir. (Dr. Öğr. Üyesi Feride Mimaroğlu)

6- Rahim ağzı kanserinde tedavi süreci nasıl ilerliyor?

Kağan Kocatepe: Kanser aşamasında gelmiş rahim ağzı kanseri evresine göre farklı tedaviler gerektirir. Hep "aşamasına gelmiş" diyoruz çünkü rahim ağzı kanseri, kanser aşamasına gelmeden önce öncül lezyonlardan itibaren 15-20 yıl içerisinde kansere dönüşmektedir. Evre 1'in en erken evrelerinde ameliyat ve sonrasında yapılan radyoterapi ve kemoterapi oldukça başarılı olabilmektedir. 

Evre 2, 3 ve 4'te ne yazık ki ameliyat şansı genellikle olmadığından sağ kalım oranları evresine göre giderek düşmekle birlikte modern kemoterapi ve radyoterapi yöntemleriyle eskisine göre daha başarılı tedaviler yapılabilmektedir.

AŞI YÜZDE 90 ÜZERİNDE KORUMA SAĞLIYOR

7- Haberde Courtney Gibbons’ın HPV aşısı olmasına rağmen rahim ağzı kanseri olduğu bilgisi de yer alıyor. HPV aşısının kanserden koruma oranı nedir? İnsanlar neden HPV aşısı olmalı?

Kağan Kocatepe: Ülkemizde 9 ayrı virüse karşı koruyan rahim ağzı kanseri aşısı mevcut ve kız çocuklarında iki doz, 13-14 yaşından itibaren de üç doz şeklinde uygulanıyor.

Aşı, kanser yapıcı özelliği yüksek olan HPV tip 16, tip 18'e ile diğer bazı yüksek riskli tiplere karşı ve kanser yapmayan ama genital siğil yapan HPV tiplerine karşı da koruyor. Bu sebeple ideal olarak cinsel yaşam başlamadan ve aşı yaş üst sınırı olmadığından HPV geçirmediği HPV testi ile anlaşılmış olan tüm kızlara ve kadınlara yapılmasını öneriyoruz. Öte yandan erkeklerde aşılamanın sonuçları henüz araştırılıyor ama yapılmasında bir sakınca görülmüyor.

Aşı, kanserden toplam üç dozda yüzde 90 üzerinde koruma sağlıyor ve ekstra doz ömür boyu şu anda önerilmiyor.

Yaşı ne olursa cinsel yaşam başladığı andan itibaren rahim ağzı kanseri taramaları düzenli olarak yapılmalı, rahim ağzı kanser aşısı olunmalı ve yine de belirtiler söz konusu olduğunda (ilişkide kanama, kanlı akıntı, ara kanama) muayene zamanı gelmemiş olsa ve rahim ağzı kanseri aşısı olunmuş olsa dahi doktora başvurulmalıdır. (Dr. Kağan Kocatepe)

Yazarın Tüm Yazıları