Prof. Dr. Eralp Başer
Prof. Dr. Eralp Başer
Prof. Dr. Eralp BaşerYazarın Tüm Yazıları

Gebelikten Korunma Yöntemleri Kısırlığa Neden Olur mu?

Herkese merhabalar! Doğum kontrolü yöntemleri ile ilgili belki de en sık aldığım soru, ileride bir gebelik planlandığında bu yöntemlerin herhangi bir olumsuz etkisi olup olmayacağı yönünde. Bildiğiniz gibi gebeliği önlemenin birden fazla yolu var. Bu yöntemlerin seçiminde biz jinekolog hekimler olarak danışanlarımızın yaşı, beklentilerini ve tıbbi durumunu değerlendirerek onlara yol gösteriyoruz. Bu yöntemlerden en sık kullanılanları ve gebelik potansiyeli ile olan ilişkilerini aşağıda sizin için özetledim:

Haberin Devamı

Prezervatif (Kondom): Bu yöntemde, erkek penisi üzerine hemen cinsel ilişki öncesinde uygulanan bir lateks bariyer kullanılır. Kadının vücuduna hormonal veya fiziksel olarak herhangi bir müdahale bulunmadığından, kısırlık yapma potansiyeli olmadığı gibi, cinsel yolla bulaşan ve kadının tüplerinde tıkanmalara neden olan çeşitli enfeksiyonları da önlediğinden, kısırlığı bu şekilde önleyebilir.
 
Spiral (Rahim içi araç): Rahim içi araç, adından da anlaşılabileceği gibi rahmin iç boşluğuna uygulanan ve gebeliğin yerleşmesini önleyen ufak bir tıbbi cihazdır. Bu yöntemin avantajları, oldukça güvenli olması ve en az 5 yıl ekstra bir korunma yöntemi gerektirmemesidir. Bakır iyonları içeren bakırlı spiral sperm ve embriyoları etkileyerek rahim içerisine gebelik yerleşmesini önler. Hormonlu spiral (Mirena) ise rahim içi tabakasını hormon salınımı ile incelterek etki eder.

Haberin Devamı

Bu iki spiral tipinde de, takılmasını takiben bir enfeksiyon oluşmadığı durumlarda ilerideki gebelik potansiyeli açısından olumsuz bir etki olmamaktadır. Enfeksiyon olasılığı çok düşük olsa da, hastamızın böyle bir durumda en kısa sürede hekimini bilgilendirmesi ve tedavi olması gereklidir. Aksi takdirde enfeksiyon nedeniyle tüplerde tıkanma söz konusu olabilir. Spiralin çekilmesini takiben genellikle kısa süre içerisinde gebelik potansiyeli normale dönmektedir. Ancak hormonlu spiralde rahim içinin kalınlığının normale gelmesi bazı kişilerde birkaç aylık bir süreç alabilmektedir.
 
Aylık ve üç aylık iğneler: Bu iğneler genellikle aylık veya üç aylık periyodlarda kalçadan kas içerisine uygulanarak kullanılırlar. İçerdikleri progesteron hormonu sayesinde yumurtlamayı engelleyerek etki ederler. Ayrıca rahim ağzındaki mukus tıkacını daha kalın hale getirerek rahim ve tüp enfeksiyonu geçirme riskini azaltırlar. Bu açıdan bakıldığında kısırlık riskini azalttığını söyleyebiliriz. Yalnız bu hormonların salınımı süresince yumurtlama baskılanacağından, tekrardan yumurtlama ve gebelik ihtimali birkaç ay gecikebilmektedir.

Kol içi implantlar:
Dirseğin biraz üzerinde iç kola yerleştirilen minik bir çubuktan kontrollü şekilde progesteron salınımı olmaktadır. Bu sayede aylık ve 3 aylık iğnelerdeki gibi, yumurtlama engellenmektedir. Bu implantların çıkarılması sonrasında birkaç ay içerisinde tekrar yumurtlama ve gebelik mümkün olmaktadır. Bu implantlar da rahim ağzında bir mukus tıkacı oluşturarak bakteriyel enfeksiyonları önleyebilmektedir. Bu sayede kısırlık riskini kısmen de olsa azaltabilirler.
 
Doğum kontrol hapları: Bu haplar günlük olarak alınan ve içerdikleri östrojen ve progesteron hormonları sayesinde yumurtlamayı baskılayan ilaçlardır. Hapların bırakılmasını takiben vücudun normal hormon salgılama mekanizmaları devreye girmekte, yumurtlama ve doğurganlık kısa sürede geri dönmektedir. Uzun yıllar kullanımda dahi doğurganlığın olumsuz etkilenmesi gibi bir durum gerçekleşmemektedir.
 
Gördüğünüz gibi, çağdaş korunma yöntemleri kısırlık açısından oldukça güvenlidir. Ancak herhangi bir korunma yöntemine başlamadan önce mutlaka bir jinekolojik kontrolden geçmenizi ve olası kısırlık riskleri açısından değerlendirilmenizi önemle tavsiye ederim.  

Haberin Devamı

Güzel ve sağlıklı bir hafta geçirmenizi diliyorum. En kısa zamanda tekrar görüşmek dileğiyle. 

Yazarın Tüm Yazıları