İlk Adımı Atabilirsin Çünkü Seninle İlgileniyor

İlişki Koçu olarak bireysel seanslar yaptığım on yıllık süreçte Türkiye’de kadınların ilk adımı atma konusunda pek de istekli olmadıklarını gördüm.

Haberin Devamı

İtalya’da geçirdiğim on senenin ardından bu durum bana enteresan geldi çünkü sadece İtalya’da değil genel olarak Avrupa’da hatta batı kültürlerinde diyelim, kadınlar ilk adımı atma konusunda tereddüt etmezler. Bizim ülkemizde bu konunun sıkıntılı olmasının en büyük sebebi “Eğer adamın bana karşı duyguları yoksa ilk adımı attığımda onun gözünde basit görünür müyüm?” şeklinde kısaca özetleyebileceğimiz endişelerdir.

Aslına bakarsanız bir kadının erkek gözünde basit görünmesi diye kalıplaştırılan durum pek de öyle adım atmakla falan ilgili değildir. Ciddi ilişki arayan erkeklerin tedbirli oldukları ve kendilerini uzak tutmaya çalıştıkları kadınlar genel olarak; her konuda polemik yapanlar, laf sokanlar, aynı anda birçok erkekle iletişimde olduğu hissini verenler ve birçok erkeğin ifadesiyle 'sabah akşam trip atan' kadınlardır. Görüldüğü üzere bu maddelerin hiçbirisi ilk adımı atmakla ilgili değil dolayısıyla bir erkekle iletişim kurarken kendinizi kasmayın; bilakis sağlıklı bir iletişimle başlayan ilişki uzun süreli oluyor.

Haberin Devamı

Pekala, ben yine de sizlere bu yazıda, sizinle ilgilendiğinden emin olmanızı sağlayacak beş davranışı aktarıyorum; eğer bu davranışları söz konusu adamda görüyorsanız belki de o sizden bir sinyal veya adım bekliyordur. Öyle demeyin, erkekler bugün ilk adımın kadından gelmesinde hiçbir sakınca görmüyorlar, yeter ki ölçülü ve abartısız bir sinyal olsun.

Hazır yeri gelmişken birkaç örnek verelim; “Arkadaşlarla konsere gidiyoruz, sen de gelmek ister misin?” ya da “Sanatla ilgileniyor musun bilmiyorum ama bir sergiye gideceğim, ilgini çekerse bana eşlik edebilirsin…” Bu örnekler son derece masumane ve aynı zamanda ilgi alanlarını içeren teklifler; seninle ilgilenen bir erkek asla bu fırsatları kaçırmaz. Öte yandan ilgili bir erkek şunu da yapabilir; “Bak seninle vakit geçirmek istiyorum ancak sergiyi boş ver, gel seni akşam yemeğine götüreyim, baş başa yemek yiyelim…” Siz bir adım atarsınız, gerisini ona bırakırsanız. Tekliflerinize “hayır” diyorsa ısrar etmeye hiç gerek yoktur.

Haberin Devamı

İlk Adımı Atabilirsin Çünkü Seninle İlgileniyor

Sizinle ilgilendiğini gösteren beş madde:

1. Kasılır. Sizinle konuşurken pek de rahat değildir çünkü erkeklerin en büyük korkusu olan “reddedilme korkusu” zihninde bir yerlerde onu rahat bırakmaz; “Ya bana hayır derse!” Bunu aklından geçirdikçe kasılır ve hatta kimi zaman saçmalar. Öyle şeyler anlatır ki “Bu adam bana bunları neden anlatıyor?!” dersiniz. Anlamsızca konuşur. Erkekler reddedilme konusunu neden büyütürler bilmiyorum, güçlü görünmeye çalışmak ya da mutlak başarı hırsı olabilir ancak bir kadının reddetmesinin arkasında binlerce sebep olabilir ve bunların bazıları adamla ilgili bile değildir.

Örneğin hayatında kimseyi istemiyordur, sadece kariyer odaklıdır, son ilişkisi çok kötü bitmiştir ve halen etkisinden çıkamamıştır, erkeklere karşı genel olarak bir miktar tepkilidir ve kimseye güvenmeye niyeti yoktur; liste bu şekilde uzar gider, fakat erkeklerin ilkel beyninde yer alan ve belki de hayattaki en büyük başarısızlık anlamına gelen reddedilme korkusu her zaman önemini korumaya devam eder.

Haberin Devamı

2. Güldürmeye çalışır. Erkek dünyasında “Kadınları güldüren erkek başarılı olur” söylemi henüz modasını yitirmedi. Aslında kadının aradığı öncelikli nokta ilgidir, erkeğin ilgi göstermesi ve varlığını hissettirmesi kadın dünyasında birincil öneme sahiptir ancak yine de kendini kadına beğendirmek ve ne kadar zeki bir adam olduğunu göstermek için sürekli espriler yapar, hatta beden dilinde hiç de ona yakışmayan jestler mimikler el kol hareketleri görürseniz şaşırmayın. Sizden hoşlanıyor ve size kendini sempatik göstermeye çalışıyor. Belki bunu yaparken başarılı olamıyor ancak niyeti belli.

3. İlk iki maddede çok da becerikli olmayan adamlardan bahsettim. Kasılan veya sürekli saçma sapan esprilerle güldürmeye çalışan bir erkeğin kadınlarla çok deneyimli olmadığı apaçık ortadadır, dolayısıyla üçüncü maddeyi daha deneyimli erkeklere ayırıyorum, peki ya onlar ilgiyi nasıl gösterirler? Size takılır. Şakalar yapar, dalga geçer hatta kızdırmaya çalışır, üstünüze gelir; “Bu adam bana neden ters davranıyor?” diye sorarsınız ancak cevabı açıktır, sizinle ilgileniyor ve ilgisini bu yöntemle göstermeye çalışıyor. Bir erkek, hiç ilgilenmediği bir kadını bırakın kızdırmayı, varlığını bile fark etmez, her zaman söylediğim gibi erkek bakış açısı sınırlıdır.

Haberin Devamı

Şöyle ki, erkekler arasında şu konu hep geçer: “Abi şirkette bir kız varmış aslında iki senedir bizim departmanda çalışıyormuş kızı fark etmemişim bile, inanılmaz!” Peki bu sınırlı kapasite adam o kadını nasıl aniden fark etti? Kadın saçlarını değiştirdi, daha dikkat çekici giyinmeye ya da şirket içinde parlamaya başladı; işte sadece o anda bu adamın dikkatini çekti, daha öncesinde adam onu asla fark etmemişti. Kızdırması, sürekli şakalar yapması ve hatta yer yer sizinle dalga geçmesi, ne kadar sinir bozucu olsa da erkeğin ilgisini açıkça gösterir. Eğer siz de onunla iletişim kurmak istiyorsanız bu tip adamlara karşı en sağlıklı yöntem aynılarını yapmaktır: onu kızdırın ve dalga geçin…

Haberin Devamı

İlk Adımı Atabilirsin Çünkü Seninle İlgileniyor

4. Size kendini güçlü göstermeye çalışır; sizinle konuşurken omuzlarını geriye atar, dik durarak kollarını beline koyar ve Clint Eastwood kovboy bakışlarını size yönlendirir (on numaralı erkek bakışı) ne kadar spor yaptığını, haftada kaç km koştuğunu ya da ağırlık kaldırdığını yerli yersiz size anlatmaya çalışır; altında yatan sübliminal mesaj “Ben güçlüyüm ve seni koruyabilirim.”

5. Yardımcı olmaya çalışır. Bir erkek, ilgilenmediği bir kadının sorunlarıyla asla ilgilenmez. İyilik timsali ve herkese yardıma koşan bir adamsa bu sadece bir istisnadır. Erkekler, birbirlerine yardım etmezler ve sürekli gizli bir rekabet halinde yaşamlarını sürdürürler, bu durumda ilgisini çekmeyen bir kadının problemleri bir erkeği ne kadar ilgilendirir siz karar verin. Eğer ilgileniyorsa ona bahsettiğiniz bir problemi asla unutmaz ve size sık sık sorar; “Ne oldu, o işi hallettin mi?” ya da “Yardıma ihtiyacın var mı, bana söyleyebilirsin senin için elimden geleni yaparım?” Bir işe yaradığını göstermeye çalışır. Bazı kadınlar “Ben her işimi kendim hallediyorum bir erkeğe kesinlikle ihtiyacım yok” diye düşünürler ve sonra “Erkekleri kesinlikle anlamıyorum” diyerek hayıflanırlar.

Bunun en büyük sebebi erkeklerin “Bir işe yaramadıkları bir kadının yanında durmayı sevmiyor olmalarıdır”; çünkü öyle bir ortamda erkek kendini işlevsiz ve işe yaramaz hisseder “Benim burada ne işim var, hiçbir işe yaramıyorum” diye düşünmeye başlar, tam bu sırada “sen ne kadar doğru bir adamsın” diyen ve ona yapabileceği görevler veren bir kadın çıkagelir ve erkeği alır gider. Erkek maalesef görev odaklıdır, sürekli iş çıkartın demiyorum çünkü bıkar ve sıkılır ancak mesela ona danışın: “Hayatımda iş yerimde şöyle bir sorun var ve nasıl çözeceğimi bilemiyorum bana yardımcı olur musun?” Hiç yoktan uydurun bir şeyler o da kendini akıllı hissetsin…

İlk adımı kimin attığı çok önemli değil, artık bu konuda cinsiyet farkı kalmadı; önemli olan iletişim nasıl başladığı. Bakın size enteresan bir anekdot: Yıllardır binlerce kadınla çalıştım ve ilişkilerde hep söylenen bir konunun tamamen gerçek dışı olduğunu açıkça tespit ettim, “Kavgayla başlayan ilişkiler büyük aşka dönüşür” tamamen gerçek dışı!

Elbette kavgayla başlayıp tutkulu bir ilişkiye dönüşen ilişkiler vardır ancak orada ilişki ve hatta evlilikte aynı kavga ritmi devam ediyor. İlişkinin en başında tanışma aşamasında zaten kavga ediyorlar yani anlaşamayacakları belli, bir şeyler uymuyor, ancak inatla uydurmaya çalışıyorlar ve bu şekilde yıllarca mücadele ediyorlar ve hatta evleniyorlar. Bazıları bu kavgalara alışıyor ve hatta kavgadan besleniyor ve evliliği bir şekilde sürdürüyor, peki bu ne kadar sağlıklı? Kavgayla yaşamak ve sürekli gerginlikten beslenmek sağlıklı değildir.

Şunun altını çizelim; ilişkinin başında aranızda büyük tartışmalara neden olan konular, ilişkinizi bitiren konularla aynı olacaktır. Tartışma konularına dikkat edin ve bu konuların aranızda çözülebilir olup olmadığını analiz edin; gerekirse sizin dışınızda ve arkadaşlarınız akrabalarınız dışında, yani tamamen objektif olabilecek bir profesyonelden destek alın. Dışarıdan bir göz sizin göremediğiniz açıları gösterebilir; “Biz bunları kendimiz aşarız” yanılgısına düşmeyin, çünkü halının altına süpürdüğünüz konular sizi ileride rahatsız edecektir ve görmezden geldiğiniz bu problemler hiç umulmadık anlarda karşınıza çıkabilir.

Bana sorularınızı e-posta yoluyla iletebilirsiniz:

yazaradilyildirim@gmail.com

Seviliyorsunuz,

Görüşmek üzere...

INSTAGRAM

Yazarın Tüm Yazıları