Şiir toplayıcı

Güncelleme Tarihi:

Şiir toplayıcı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 16, 2023 10:22

Kitapları, birbirinden ilginç ve hem şiirde hem de akılda kalıcı adlarını da överek, birikirken, onun başka türden bir biriktirici, toplayıcı olduğunu da düşünürdüm ama neye, kime benzediğini çözemezdim. Şimdi de çözmüş gibi konuşmayayım ama Enis Akın’ı ben ‘kâğıt toplayıcı’lara benzetiyorum.

Haberin Devamı

‘Halkın Dostları Kimlerdir ve Sosyal Demokratlara Karşı Nasıl Savaşırlar?’ Lenin’in 1894’te yazdığı bu kitabı okumadıysanız, adının pek çok şey vaat ettiğini düşünür ve kendinizi de ‘Halkın Dostları’ndan biri sayarak heyecanlanırsınız! Menşeviklere karşı Bolşevik hissetmek gibi bir şey bu. 1970’te bu adla bir dergi çıkaran sosyalist şairler de Ataol Behramoğlu başta, politik olarak Lenin’i, poetik olarak Narodnikleri seviyorlardı büyük olasılıkla.
Her iki sevgi biçiminden de, politik ve poetik esinlenmiş ve belki de etkilenmiş bir grup şair; Akif Kurtuluş, Mahmut Temizyürek, Osman Çutsay, Yücel Filizler ve Enis Akın, çok değil 15 yıl kadar sonra ‘Edebiyat Dostları’nı yayımlayacak ve oldukça da Narodnik bir oluşum sayılacaklardır. Bana sorarsanız da... Halkın değilse de Haklının Dostları olacaklardır!
Edebiyat Dostları, 1980 sonrası edebiyat ortamına karşı çıktı, haklı ve zamanında bir çıkıştı ve bundan iyi şairler de çıktı. Biri Enis Akın. Sonraki arayışlarına, yazdıklarına ve şiirlerine bakarak 1917 Devrimi öncesinde Narodniklerin ne kadar haklı olduğunu da söyleyebiliriz. Şair de biraz Narodniktir. Bu bakımdan Enis Akın’ın çizgisinin fevkalade tutarlı olduğunu söylemek icap eder.
İşte Geldik’ (YKY) Enis Akın’ın 1988-2019 arası yazdığı şiirlerin toplamı. Edebiyat Dostları’ndan bunca söz edince, Akif Kurtuluş’un toplu şiirler kitabının adının da ‘Herkes Gitmiş’ olduğunu ekleyelim, toplu şiirler yerine de ‘Hepsi Bir Arada’ demiştir.
Enis Akın’ın ilki 1989’da yayımlanan, ‘Hiç Ama Birini’, sonuncusu 2019’da yayımlanan, ‘Müjgan’, dokuz şiir kitabı var, 30 yıllık bu toplamda yer alan her kitap, yeni bir acemiliğin cesurca izlerini taşıyor... diyebiliriz, yeni acemilik hep yeni, hiç eskimeden sürüyor da diyebiliriz, acemiliğin hep yeni ve hem benzersiz hem de birbirine hiç benzemeyen şiirler yazmak olduğunu ve Enis Akın’ın belki de böyle anılacak bir şair olduğunu da ekleriz.
Kitapları, birbirinden ilginç ve hem şiirde hem de akılda kalıcı adlarını da överek, birikirken, onun başka türden bir biriktirici, toplayıcı olduğunu da düşünürdüm ama neye, kime benzediğini çözemezdim. Şimdi de çözmüş gibi konuşmayayım ama Enis Akın’ı ben ‘kâğıt toplayıcı’lara benzetiyorum. Çok sevdiğim kâğıt toplayıcıların arasından devrimciler çıkmıştır, sendikal örgütlenme başlatıp kâğıttan dergi çıkaranlar olmuştur, kitaba başlayıp günümüzün iyi sahafları arasında yer alan olmuştur, bkz. Oktay, çoğunu bilemeyiz, başka şeyler olanlar da olmuştur elbette, biri de şair olmuştur işte, bkz. Enis Akın.
Kâğıt toplayıcı yalnızca kâğıt toplayıcı değildir! O kâğıt kokusunu alır, kâğıtların arasındaki kıymetli dergi, nadir kitap, evladiyelik el yazısı, mektup kokusunu alır, onları ayırır, yavaş yavaş biriktirir. Ezcümle toplayıcı deyip geçmeyin, seçici olduğunu da unutmayın onların!
Enis Akın’ın bu toplayıcılığı motosikletiyle yaptığını da görmüştüm, tabii toplayıcılar gibi şairlerin de bir tarzı var ve tarzı olan şairlerden biri de Enis Akın işte. Ayrıca bu toplayıcılık mevzuunda şunu da söylemek isterim. Havanın şiir topladığını da bilir günümüzün şairi. O zaman esin nereden geliyor diye sormaya da gerek kalmaz, havadan deriz!
Yanlış mı anlaşılır bu, belki tam da öyle anlaşılsın diye böyle kâğıttan, havadan sudan yanıtlar verilir ki, iki şeyin, oradan biri üç mü dedi, yanlış anlaşılması onların şanındandır, aşk ve şiir! Üçüncüsü şahsidir, kişiye göre değişir!
Enis Akın şiirlerini her zaman bir şair olarak mı yazıyor? Bence değil, şart da değil! Zira şiir şairlere bırakılamayacak kadar şahane bir şeydir! Bir rock şarkıcısı, bir rap’çi, hakikaten bağımsız bir yönetmen, bir anarşist, eski deyimle bir ‘tedhişçi’, açık havaya tayin istemiş bir edebiyat öğretmeni ya da mahkûmla yer değiştirmek isteyen bir gardiyan ve hepsi aklıma gelmese de bunlar gibi ve bunlardan daha ilginç kimliklerle şiir yazıyor sanki.
Nükleer çağı. Dünya yıkılacaksa ve tozu bile kalmayacaksa diye, yeraltına mı, o kalır mı bilmem, denizin dibine mi yoksa göğün yüzüne mi, artık o kadarı da sır olsun, söyleyemem, günümüze ait bilgiler, belgeler saklanıyormuş, ben de ‘geçiş dönemi Türkiye’sinin geçişli şiirleri olarak Enis Akın’ın ‘İşte Geldik’ kitabının saklanmasını naçizane öneriyorum.
Şiir kitabı üstüne yazıp da hiç dize almamış bravo diye alkışlanmamak için:
“bir esnemenin/bir enseden öpülmenin, bir aksiliğin tadına varalım/iyi ki geldik”.

Şiir toplayıcı


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!