Mücadele kendi sesini bulmakla başlar...

Güncelleme Tarihi:

Mücadele kendi sesini bulmakla başlar...
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2022 23:26

Gazeteci-yazar Rebecca Solnit makalelerinin bir araya geldiği ‘Tüm Soruların Anası’nda kadınların mücadelelerini çoğaltan feminist yazarlardan hareketle ‘sessizliği’ sorguluyor. Sessizliğin mücadeleyle bağını kuruyor ve toplumsal cinsiyet normları üzerine yeniden kafa yoruyor...

Haberin Devamı

“Sessizlik ve utanç bulaşıcıdır. Cesaret ve söz de öyle.”

Feminizmin önemli mücadelelerinden biri, özel alanın politik olduğudur. Bedenin mahremiyeti, şiddetin ve istismarın ifşa edilmesi bu mücadelenin kazanımlarından biri oldu. Ancak ne yazık ki mücadele devam ediyor. Sessizlik bu mücadelenin karşısındaki en yumuşak karın ve en zor geçilen eşiklerden biri. Kadınların, çocukların, cinsiyeti ve eğiliminden dolayı sesi kısılan, sesini kaybeden, sesini çıkarmaktan ‘utanan’ların yeniden ses çıkarması mücadelenin duyulmasını sağlayacak en temel unsur. Rebecca SolnitTüm Soruların Anası’ kitabında kadınların mücadelelerini çoğaltan feminist yazarlardan, bell hooks’tan Betty Friedan’a en temel noktadan hareket ederek ‘sessizliği’ sorguluyor, sessizliğin mücadeleyle bağını kuruyor ve toplumsal cinsiyet normları üzerine yeniden kafa yoruyor. Kadınların sessizliğinin tarihine yolculuk yaparken günümüzde süregiden dertlerin temelindeki ‘ses’e uzanıyor.
Solnit’in ‘Tüm Soruların Anası’ kitabını diğer toplumsal cinsiyet ve feminist araştırmalar üzerine yazılan kitaplardan ayrıştıran yönü sadece kuramsal bir taraftan değil deneyimler üzerinden giderek farklı alanlarda bu sessizliğin, susmanın, sesini kaybetmenin izini sürmesi. Tedavinin başlaması için önce teşhisin konmasından yola çıkan Solnit, burada ‘ses’in duyulmasına odaklanıyor, tıpkı feministlerin o çok güzel sloganındaki gibi “Bağır herkes duysun” diyor. Kadınların neden bağırması gerektiğini ve neden bağıramadığını tespit ediyor. Farklı disiplinlerden ve farklı perspektiflerden, ‘sesle’ olan ilişkiye değiniyor. Tarihsel olarak dalgalara ayrılan feminist literatür taraması yapan Solnit, ilk kez bu kitap sayesinde feminizmin seyrini sürmek isteyenler için de bütüncül bir okuma sunmuş oluyor. Günümüze gelindiğinde ise kadınların özellikle 2014 sonrasını, taciz ve tecavüze karşı kampanyalar düzenleyerek, en çok da sosyal medyanın imkânlarıyla ‘seslerini çıkarma’ya başladıkları noktadaki dönüşüme dikkat çekiyor. Özellikle çok bilinen, meşhur, ikonik erkek figürlerin karşısında tek başına korkmadan yaşadıklarını dile getiren kadınların müthiş bir hareket başlattıklarına tanıklık ettiğimiz dönemlerden geçtiğimizi, farklı ülkelerdeki örnekler üzerinden kayıt altına alıyor.
Solnit, sadece kuramsal tartışmalara veya gündelik pratiklere değinmiyor, aynı zamanda farklı alanlardaki kabullenişleri de ifşa ediyor. Bunlardan biri de genelgeçer kabul edilen edebiyat kanonları. Kadınların sessizliğini mutlaklaştıran bu kabullenişleri ve onaylamaları çokça tartışma yaratacak eserler üzerinden yürütüyor. Örneğin Nabokov’un ‘Lolita’sı bunlardan birisi.
Rebecca Sonit’in bir gazeteci olarak farklı zamanlarda yazdığı; kadınlık ve feminizm üzerine okumalar, araştırmalar, ve makalelerden oluşan kitabı ‘Tüm Soruların Anası’ feminizmle yeni tanışanlara geniş bir literatür bilgisi sunarken, toplumsal cinsiyet araştırmalarına ilgi duyanların da merakla okuyacakları bir çalışma. En yenilikçi vurgulardan biri ise kadınların ‘sesi’yle kurduğu ilişki ve güncel sorunlarla ördüğü bağı. Solnit’e göre “kadınlara şiddet, seslerimize ve hikâyelerimize yönelik şiddettir çoğu defa”, kendi sesini bulmanın önemini vurgular... Dolayısıyla mücadelenin başında önce sesini bulmak ve kendi hikâyesini anlatmak yatar.
Solnit’in sözleriyle bitirelim:
“Özgürleşmek bir yanıyla hep bir hikâye anlatma sürecidir: Hikâyeleri bozma, sessizlikleri kırma, yeni hikâyeler yazma. Özgür insan kendi hikâyesini kendi anlatır. Kıymet gören insan, yaşadığı toplumda hikâyesine yer olan insandır.”

TÜM SORULARIN ANASI

Mücadele kendi sesini bulmakla başlar...

Rebecca Solnit
Çeviren: Elif Ersavcı
Siren Yayınları, 2022
199 sayfa.

BAKMADAN GEÇME!