İki Hasan’ın hasadı

Güncelleme Tarihi:

İki Hasan’ın hasadı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 04, 2023 14:01

Yeni şiir genişleyerek sürüyor. Daha doğrusu bu şiirin farklı anlayışlardaki şiirleri kitaplaşıyor, bu da farklılıklar kadar benzerlikleri, yakınlıkları görmeye de olanak sağlıyor.

Haberin Devamı

“Şiir beklemez” diye bir söz düştü aklıma ya niye düştü, nerden esti bilemedim. Çok çok epey zamandır bir-iki ülkede de benimle dolaşan, okuyayım, belki yazarım dediğim iki kitaptandır. Hele raslantıyla iki Hasan’ın şiirlerinden oluşuyorsa kitaplar, ilki Hasan Temiz’in ‘Tükeniş Orkestrası’ (Vacilando), ikincisi ise Hasan Bozdaş’ın ‘İnsanın Madde Olmayan Kısmı’ (Dergâh).
Yeni şiir genişleyerek sürüyor. Daha doğrusu bu şiirin farklı anlayışlardaki şiirleri kitaplaşıyor, bu da farklılıklar kadar benzerlikleri, yakınlıkları görmeye de olanak sağlıyor. İki Hasan’ın kitapları bu olanağı iyi kullanmış hissi veren birer okuma sunuyor.

İki Hasan’ın hasadı


ŞİİRİN HARİTASI
Bozdaş’ın kitabı adından ve şiirlerin de adlarından başlayarak bir ‘kültür şiiri’ olarak okunma isteğini hayli gösterişli bir biçimde talep ediyor, ‘Granadalı Çingenenin Son İç Çekişi’nden ‘Heidegger Beni Affet’e, ‘Pilotlar ve Filozoflar İçin Yakın Bakış Dersleri’ne. Doğrusu benim de hem adından, hem renginden, hem tarihinden, hem şairinden doğru en çok sevdiğim kentlerin başında gelen Granada’daki Çingenenin uzun süren son iç çekişi, bir uygarlık perspektifinden bakmanın izlerini de taşıyor: “bu iç çekiş/bir yok oluş.” Yok oluştan öncesi Granada deyince anımsanan renkler, kokular, insanlar, Kuzey Afrikalarla tarihsel bir kederi tazeliyor.
Kitabın adındaki ‘insan’ın Tanrı’yla yaşadığı ve yaşayacağı serüvenler, sözgelimi cennet bahsi, ‘Cennette Olmayan İyi Şeyler’ şiirinde sergileniyor, buradaki ‘laik tutum’un da şiire yakıştığını belirteyim: “cennette atm/cennette korku/cennette hastabakıcı/cennette filozof bile yoktur/ben haklı çıktım dememeleri için olabilir.”
Kitabın en ilginç bölümü sondaki ’Poetik Chart ya da Şiirin Rotası’. Bir uçuş planına benzeterek kimi kavramlar ve tanımlarla, dediği gibi şiirsel haritayı çıkarıyor. Rüyadan tutkuya, hikmetten lirizme, ironiden imgeye, pilotun, yani şairin seyrüseferine dahil olan şeyler: “Şiirin her zaman acil bir durum altında olduğunu kabul etmek gerekir” diyor Bozdaş ve esaslı bir şiir rotası çiziyor.
“İnsan, meraktan önce yoktu” diyor şair, belki şiirden önce de yoktu ve yine onun dediği gibi “acı onu bulanın değil midir?” Hasan Bozdaş rotasını da çizmiş, şiir haritasını da çıkarmış, insan hakkında başladığı söylevi diyeyim bir temayı kuşatan yeni kitaplarla sürdürecek bir şair güveni veriyor, ayakları yere basan bir şiir, onunla uçabilirsiniz!

Haberin Devamı

ŞİİRİN GÜZELLİĞİ
Hasan Temiz’in ilk kitabı ‘Tükeniş Orkestrası’, Yaşar Nabi Gençlik Ödülleri’nde dikkate değer bulunmuş. Kitap güzel şiirler yazıldığının bir göstergesi ve elbette sevindirici, çünkü bu, geleneğin artık yalnızca bir şiir anlayışı ve dönemle sınırlı kalmadığının da göstergesi. Yani gelenek deyince çoğun anlaşıldığı gibi divan şiiri gelmiyor artık akla, gelmemeli de. Türkçenin şiir deryasının tümü anlaşılmalı bundan. Belki en çok da artık 100’üncü yılını kutladığımız Cumhuriyet’in şiiri anlaşılmalı.
Türkçenin ve şiir dilinin renkliliğini, zenginliğini İkinci Yeni’de bulan şiirimiz, o dönemdeki diğer şairlerle birlikte bugünkü şiirimizin de doğurgan ve bereketli olmasına öncülük etti. ‘Tükeniş Orkestrası’ da bu zenginliğe işaret eden en güzel örneklerden.
İlk dosyanın tüm ‘güzellikleri’ni taşıyor, güzel ışıklar, güzel söyleyişler, güzel etkiler ve güzel kusurlar... İçinden herhangi bir sayfayı çevirip okuyun, sonra başka bir sayfayı, hepsinde de iyi kurulmuş, güzel söylenmiş, etkileyici bir şiirle karşılaşıyorsunuz: “yüzün savaşmamaya benziyor, oraya gidelim/beni uslandırmaya, denizi anlamaya/varıp kutsanmak için göl sunaklara...”
Güzel kusurlar, ilk kitap hatta kitaplarda işlenmesi gereken kusurlardan ve sanırım Ahmet Oktay söylüyordu, “ilk kitap işlenmesi gereken bir hatadır” diye, ilk aşk da öyle değil midir, güzelliği de kusurlu olmasıdır. “Kusursuz ruh kimde var?” diye de kendimizi destekleyelim Rimbaud’nun dizesiyle.
Hasan Temiz’in şiirlerinde Cumhuriyet şiirimizin güzel esintileri zaman zaman duyuluyor, bu rüzgâr yoklamasından nerdeyse hasarsız çıkıyor. ‘Hasar Bildirimi’nde bulunmaktan geri kalmıyor yine de: “bendim/gücenik durdum karanlıkta/gücenmek yakın durdu karanlığıma/bendim/geldim/uzaklardan bir bir öperek/sözlerin yalın kırbacıyla/şakladım buralarda/kusur, bendim.”
İki Hasan’ın hasadından payımıza yeni, güzel, esaslı şiirler düşüyor. Şiir bu, okuyanın payına neler düşmez ki!

Haberin Devamı

İki Hasan’ın hasadı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!