Bir Cumhuriyet aydını: Vedat Günyol

Güncelleme Tarihi:

Bir Cumhuriyet aydını: Vedat Günyol
Oluşturulma Tarihi: Aralık 10, 2020 23:04

Yazar ve yayıncı Vedat Günyol, Cumhuriyet’in bir kültür birikimiyle gerçekleşeceğini, aydın kavramının neleri gerektirdiğini yaşamıyla ispatlayan kuşaktandır. Yaşamını öğrendiğinizde mala mülke önem vermemiş, kültür zenginliğini yeğleyen biriyle tanıştığınızı fark edersiniz.

Haberin Devamı

Bazı tanıdıklarımı kültür uğruna bir işbaşında görürsem, o görüntü benim belleğime yerleşir. Ne zaman onun adı anılsa birden o görüntü canlanır. Vedat Günyol da (1912-2004) saygı duyduğum, sevdiğim kişilerden biri.
Ona ilk nerede rastladım, biliyor musunuz? Hürriyet’in karşısındaki dergi binasında elinde paketlerle gidiyordu, dergi binasının önünden sola döndü, Bayındırlık Binası’nın önünde dolmuş bekliyordu.
Yeni Ufuklar dergisini yönetiyordu, ayrıca Çan Yayınları’nı çıkarıyordu.
Hukuk okumuş, doktora yapmıştı ama hasletlerini saklamak için özel bir çaba gösterirdi her zaman.
En muhalif fikrin sahibine bile nezaketle cevap verir, fikri kızgınlığını hakarete dökmezdi. Kimi zaman karşısındaki bu sakin tartışma adabının sahibinin fikrini kabul ettiğini zanneder, büyük bir yanılgıya düşerdi.
Çok az derginin koleksiyonu bende vardır, bunların en önemlisi Yeni Ufuklar’dır. O dergi ve Vedat Günyol’un çabasıyla birçok yeni yetenek tanınmıştır.
Cumhuriyet nasıl bir kuşak yetiştirmiştir? Yetiştirdiği kişilerden biri Vedat Günyol’dur. Cumhuriyet’in bir kültür birikimiyle gerçekleşeceğini, aydın kavramının neleri gerektirdiğini yaşamıyla ispatlayan kuşaktandır o. Yaşamını öğrendiğinizde mala mülke önem vermemiş, kültür zenginliğini yeğleyen biriyle tanıştığınızı görürsünüz. Ne mutlu fark edebilene...
Onun adına bir deneme ödülü düzenlendiğini anımsatmayı önemli buluyorum.
Unutamadığım yazılarından biri ‘Bölmeli Kafalar’ adını taşıyandır. Böyle biri olamadığım, Doğu-Batı arasında zevk gelgitlerine sahip olduğum için bazen ona imrenirim. O yazısında yapay sentezlerin arkasına sığınmamıza dikkat çekiyordu.
Yazdıkları kadar çevirdikleriyle de Türk kültüründe, edebiyatında yer aldı.
Yazarların yayınevi yönetirken ikilem arasında kaldıkları zamanları olmuştur, dünya görüşleriyle örtüşmeyen kitapları basıp basmadıkları benim zihnimde de bir soru işaretidir. Sabahattin Eyuboğlu ile Vedat Günyol’un Babeuf’ten çevirdikleri ‘Devrim Yazıları’ başlarını derde sokmuştu.
Bazı kitaplarının okunması için bu yazının vesile olmasını dilerim:
◊ Kendimce Denemeler
◊ Yaza Yaza Yaşarken
◊ Uzak Yakın Anılar
◊ Vedat Günyol’a Armağan: 100’e 5 Vardı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!