GeriSeyahat Keçiören’in asırlık bağevi halka açık
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Keçiören’in asırlık bağevi halka açık

Keçiören’in asırlık bağevi halka açık

Vehbi Koç’un ilk çalıştığı dükkanın bulunduğu Çengelhan’ı restore ettirerek ayağa kaldıran Koç Ailesi, şimdi de Koç’un eniştesinden kalma bağevini hayata döndürdü. Vehbi Koç Vakfı İcra Kurulu Başkanı Semahat Arsel, yıkılmakta olan asırlık bağevini özenle restore ettirerek, eşyalarını döneme uygun olarak yerleştirdi.

Geçtiğimiz hafta açılışı gerçekleşen bağevi, halka açık olacak. Küçük gruplar tarihi yapıda toplantı düzenleyebilecek. Ayrıca yeşil bahçesindeki mini fırında kır pidesi servisi var.

İşadamı Vehbi Koç’un zamanında eniştesinden satın aldığı ve kısa süre öncesine kadar bakımsızlıktan yıkılmak üzere olan asırlık bağevi, aslına uygun olarak restore edildi. Keçiören’deki bağevi artık halka açık.

Gedikoğlu Bağevi olarak adlandırılan yapı, Keçiören’in son bağevlerinden. Geçmişi 1900 yılına dayanıyor. Vehbi Koç’un eniştesi, Ankara eşrafından Ali Gedikoğlu tarafından yaptırılmış. Gedikoğlu’nun ölümünden sonra eşi Şehime Hanım yaşlılığında evi Vehbi Bey’e satmış. Büyük bir arsanın içinde çökmüş, köhne halde duran yapı, Koç’un ölümüyle bu kez Semahat Arsel’e miras kalmış. Arsel, Ankara’da kalan son bağevlerinden bir örnek olan bu asil ama yorgun yapının yıkılıp yerine beton bir bina inşa edilmesini içine sindiremeyerek restore etme kararı almış.

Vehbi Koç Vakfı’na bağışlanan eserin restorasyonu 2006 yılında tamamlandı. Açılışı ise geçtiğimiz hafta gerçekleşti. Ev, birinci derecede korunması gerekli kültür varlığı. Eşyaların çoğu Sadberk Hanım Müzesi uzmanları tarafından temin edilmiş. Zemin, ara ve üst olmak üzere üç kat. Zemin ve ara katın dış duvarları andezit ve Ankara taşından yapılmış. Zemin kattan itibaren iç döşeme ile taşıyıcı bölme duvarları ahşap. Dış duvarlar, araları tuğla dolgulu ahşap karkas. Zemin katın tabanı taş, diğer iki katın tabanları ve üst katın tavan göbekleri ile bezeli ahşap olarak tasarlanmış.

VEHBİ BEY’İN TEL DOLABI MUTFAKTA DURUYOR

Bütün katlar orta sofa planlı. Zemin katın ön sol cephesinde mutfak yer alıyor. Mutfağın bir bölümü özgün yapısını korumuş. Diğer bölümü ise ziyaretçilere hizmet amacıyla işlevsel hale getirilmiş. Buzdolabı, fırın, çay kahve makinesi gibi beyaz eşyalar yerleştirilerek, servise yönelik kullanılmaya başlanmış. Mutfağın otantik bölümünde Vehbi Koç’un kullandığı tel dolaptan, bakır su testisine ve ahşap kahve dibeğine kadar pek çok eski eser yer alıyor.

Ahşap merdivenlerle çıkılan ara kat ise "kış katı" olarak adlandırılıyor. Ahşap tavanları uzun ve soğuk geçen kış aylarında odaların sıcak kalabilmesi için alçak tutulmuş. Sofası küçük gruplara yönelik sergi, konferans, sunum, dia gösterileri gibi kültürel faaliyetler için planlanmış. Burada iki küçük oda var. Biri belgesel gösterimi ve toplantılara, diğeri ise yönetime ayrılmış.

Üst katın çıtalı ahşap kaplama tavanları ise yüksek, sofası geniş ve odaları büyük. Bu katta da üç oda bir sofa yer alıyor. Osmanlı döneminden Cumhuriyet’e geçiş döneminin bağevi hayatını yansıtan bir anlayışla tasarlanmış ve döşenmiş. Farklı stillerdeki mobilya ve aksesuvarların yerleştirilme şekilleri, geleneksel hayat tarzı ile çağdaş hayat tarzını birleştiriyor. Bir oturma ve toplanma alanı olan sofanın pencere önlerine, zeminden bir basamak yükseklikte boydan boya sedirler konulmuş. Sedirler aile büyükleri ve misafirler için. Yan yana dizili hezarenli sandalyeler ise çocuklara ayrılmış. Sofanın orta duvarına üstünde alınlıklı ayna bulunan büyük bir ahşap konsol dayalı. Odada iki büyük pirinç mangal var.

ARSEL’İN İŞLEDİĞİ GOBLEN KUMAŞ

Yemek odasına bakır sinili yer sofrasının yanı sıra bir komodin üzerinde gramofon ve goblen kumaşla kaplı iki kişilik ahşap bir koltuk yerleştirilmiş. Goblen kumaşların işlemesini Arsel gençlik döneminde yapmış. Gündelik hayatta aile fertlerinin biraraya toplanarak vakit geçirdikleri mekan olan oturma odası, aynı zamanda geleneksel müziğin icra edildiği ve taş plakların dinlendiği bir alan. Yatak odasında pirinç karyola, tonet ayaklı ahşap havluluk ve beşikle birlikte tuvalet masası bulunuyor. Bağevinde Semahat Arsel ve eşi doktor Nusret Arsel’in bakır, ipek iplikle yapılmış örgü para kesesi, Osmanlı Çanakkale seramikleri, halı ve kilim koleksiyonlarından özel örnekler de teşhir ediliyor.

KIR PİDESİ SAATİNİ KAÇIRMAYIN

Ankara Bağevi, küçük grupların toplantılarını yapabilmesi ve vatandaşların ziyaretine açık olmasının yanı sıra kır pidesi keyfi imkanı da sağlıyor. Güllerin ve ıhlamur ağaçlarının süslediği yeşil bahçesinde küçük bir pide fırını var. Ancak, bağevine özgü özel pide belirli saatlerde yapılıyor. Hafta içi 12.00 - 14.30, hafta sonları ise 12.00 - 16.30 saatleri arasında sipariş alınıyor. Bağevi, salı hariç hafta içi her gün 10.00 - 17.30, hafta sonu ise 10.00 - 17.30 saatleri arasında ziyarete açık. Tel: (312) 355 20 27.
False