Hackathon birincilerine sorduk: Kaça mı gider?

42 saat boyunca bir şeyler planlamak zorundaydınız sonuçta, bu sizi stres altına sokmadı mı? 

42 saat bizi gerçekten zorladı, ikimiz de çalıştığımız için Cuma günü iş çıkışı geldik. İlk gün planlama ile geçti. Yapacaklarımızı ve ortalama ne kadar vaktimizi alacağını Excel’de çıkardık, daha sonra iş paylaşımı yaptık.

Kazanan projenizden biraz bahseder misiniz?

Kaça Gider, projesinde öncelikle “hurriyetemlak.com” internet sitesinden Şişli’de 2 mahallede bulunan satılık ev ilanlarının özelliklerini indirdik. İndirdiğimiz bu özelliklerden fiyat tahmin etmek için model oluşturduk. Daha sonra kullanıcıların satmak veya almak amacıyla ev özellikleri seçerek tahmini fiyat alabilecekleri bir uygulama geliştirdik.

Bu projeyi hazırlarken nelere dikkat ettiniz? 

Projeyi hazırlarken basit ve anlaşılır bir proje yapmaya dikkat ettik, ilk önce yapacağımız proje nasıl bir artı değer katabilir diye düşündük.

Hackathon'a katılmadınız için sizi cezbeden şey nedir, sadece ödül mü?

Aslında aklımızda birçok proje vardı ancak sürekli kendimize bir bahane buluyorduk veya başlayamıyorduk. Hackathon’u görünce bizim için başlamak adına itici güç oldu.

42 saatiniz nasıl geçti? 

Yaptığımız projeden keyif aldık bazen tıkandığımız ve moralimizin bozulduğu anlar oldu, ama çok keyifli bir ortam vardı. Yeni kişilerle tanışıp fikir alışverişinde bulunduk, hâkim olmadığımız alanlarda değişik fikirlerle karşılaştık. Ayrıca bu hackathonu düzenleyen herkese teşekkür ederiz. Organizasyon titizlikle hazırlanmıştı, ciddi anlamda kilo aldık :) unutamayacağımız anlar yaşadık.

Fikirlerinizi neye dayanarak ürettiniz? 

İkimiz de veri bilimi ile ilgileniyoruz. Çalıştığımız firmalarda da iş zekâsına üzerine çalışıyoruz. Bu alanda neler yapabiliriz diye tartışıyorduk. Yarışmadan haberdar olduktan sonra tartıştığımız fikirleri emlak sektörüne uyarladık ve aklımıza emlak ile ilgili en önemli özellik olan fiyat parametresini tahmin etme fikri geldi.

Bu yarışmaya katılmaya nasıl karar verdiniz? 

Yarışmaya, fikrin ortaya çıkmasıyla katılmaya karar verdik.

Sizi diğerlerinden ayıran sizce nedir? 

Uygulanabilirlik açısından zor olmayan, matematiksel modellemeye dayanan, sade bir fikir olması ve önümüzdeki dönemlerde çokça ihtiyaç duyulacak big data konusunu da içerisinde barındırması, diğer uygulamalardan ayıran özellikti.

Sizce 42 saat bu yarışma için yeterli bir süre miydi?

Sürenin 42 saat olması tabii ki zorlayıcı oldu. İlk günü uyumadan geçirdik ancak fikrin iskeletiyle ortaya çıkması için yeterli bir süreydi.

Nerede tanışıp, ekip oldunuz? Hikâyeniz nedir?

Yollarımız YTÜ Matematik Mühendisliği bölümünde kesişti. Üniversitenin başından bu yana arkadaşız, Erasmus’a dahi beraber gittik. Fikirlerimizi sürekli birbirimizle paylaşıyoruz ancak işimizden dolayı zaman yaratamıyorduk. Bu yarışma bu anlamda bizim için motivasyon oldu.

Aranızda iş bölümü yapıyor musunuz? Hanginiz kod, hanginiz grafik tasarımı yapıyor?

İkimiz de kod yazıyoruz, modele karar verdikten sonra iş paylaşımı yaptık, fakat görsel design tarafına çok ilgimiz yok. O konuda  zorlandığımızı söyleyebiliriz, sayılarla uğraşmak bizim için daha kolay.

Kod yazmaya ne zaman başladınız? Dışarıdan karmaşık harfler ve sayılar olarak algılanıyor. Gerçekten o kadar karmaşık bir şey mi kod yazmak?

Kod yazmaya üniversitede başladık o zaman ilk gördüğümüz dil “C” diliydi. Belirli bir akışı ve kuralları var aslında. Göründüğü kadar karmaşık değil.

Bilgisayarla uğraşanlar alışıktır ama yine de soralım: nasıl uykusuzlukla başa çıkıyorsunuz?

Uykusuzlukla başa çıkmayı hackathonda öğrendik :)

Kazandığınız başka hackathon var mı?

Bu bizim katıldığımız ilk hackathondu.

Röportaj: Erkmen Özbıçakçı