Ağaç yaşken eğilir: Fırsat eşitliği

6 MART DİŞ HEKİMİ GÜNÜ

Bir diş ağrısının sizi iki seksen yere serebilecek kadar güçlü olduğunu düşünürsek onlar bizim gizli kahramanlarımız diyebilir miyiz? Her ne kadar dişçi koltuğunda oturmak hiçbirimiz için ilk seçenek olmasa hatta oldukça sinir bozucu bir deneyim olarak kabul görse de ağız bakım ve sağlığı uzun ve sağlıklı bir yaşamın ilk anahtarı aslında. Zorlu bir eğitim süreci, koşulsuz hizmet verme aşkıyla tutkuyla yapılabilecek bir iş diyebiliriz diş hekimliği için. Bundan yüzyıllar önce yaşıyor olsaydık çürük dişimizin anestezi olmadan çekileceğini hayal etmek bile bu kutsal mesleği sevmemize yetiyor. İnsanlık tarihi kadar eski bir dert yani bu. Peki, Diş Hekimi Günü nasıl kutlanmalı? Öncelikle hiçbir şeyin parlak bir gülümsemeden daha çekici olamayacağını hatırlatalım. Bunu yapabilmeniz içinse düzenli olarak kontrole gitmeli, dişçiden çekinme alışkanlığınızı kırmalısınız. O gün, bugündür belki?

7 MART DÜNYA KİTAP GÜNÜ

Binlerce yıldır bizi eğiten ve ilham kaynağımız olan bir şey var ki onsuz bir dünyayı hayal edemiyoruz doğrusu: kitaplar. Kimi Martin Luther King gibi tarihe adını altın harflerle yazdırmış isimlerin biyografilerini okumaktan hoşlanır, kimi Mary Shelley’in tüyleri diken diken eden Frankenstein gibi gotik korku romanlarını. Gurur ve Önyargı, Suç ve Ceza, Kürk Mantolu Madonna gibi klasikler de bir seçenek üstelik. Eşsiz bir derya! Kil tabletlerden papirüslere, kalın bambulardan saman kağıtlara; en nihayetinde ise telefonlarımızdan cebimize sığacak kadar birçok forma bürünmüş kitaplar bizi biz yapan değerler ve Dünya Kitap Günü de tam da bunun farkındalığını oluşturmak için var. Okuduğun bir kitabı hatırlayamıyor olmaktan korkma, hepsi senin bilinçaltında ve olaylara, insanlara yaklaşımını etkilediği gibi kendini tanıma yolculuğunda da elinden tuttuğunu hatırla. Bugün bir çocuğa okuma alışkanlığı kazandırarak onun hayal gücünü ateşlemeye ne dersin?

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

Eğitimde, iş hayatında, toplumsal rollerimizi oynarken hala fırsat eşitliği üzerinde durmamız ilginç bir ironi değil mi sizce de? Dünya Kadınlar Günü, ilk kez 28 Şubat 1909’da New York’ta kadınların oy kullanma hakkını savunması sonrası ortaya atılsa da insanlık tarihi kadar eski bir mücadeleden bahsedebiliriz. Yeryüzündeki tüm kadınların var olma mücadeleleri üzerine binlerce kitap yazıldı, binlerce film yapıldı. Sınırları aşan konferanslar, paneller, gösteriler, yürüyüşler, etkinlikler ve dahası. Peki, başladığımız noktadan ne kadar uzaklaştık sizce? Kadınların gün içerisinde maruz kaldıkları ötekileştirme hepimize anadilimiz kadar yakınken üstelik. Ağaç yaşken eğilir ve değişim önce dilde başlar diyoruz. Bir kişi değişir dünya değişir. Bir kadına değer vermek için onun annemiz, kız kardeşimiz, eşimiz olmasını beklemek kadar absürt bir düşünce kabul edilemez. Kadınların maruz bırakıldığı her türlü şiddete önce içine doğduğumuz kültürü özümseyerek ve bu kültüre alternatif bir dil üreterek karşı çıkmamız mümkün. Bugün yakınınızdaki kadınları hayataki kazanımları üzerinden onurlandırmak da bu özel günü kutlamak için harika bir seçenek olabilir.