GeriSeyahat İstanbul'daki Venedik
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
İstanbul'daki Venedik

İstanbul'daki Venedik

Elmalı barajının beslediği Göksu Deresi çevresindeki fabrikalardan atılan tüm pisliğe rağmen diğer kardeşleri gibi umutsuz değil. Altı hálá taş ve kurtulabilir durumda. Yatağını yüzyıllardır besleyen Elmalı'nın suları, edebiyata malzeme olmuş bu derenin kirlenmesine izin vermiyor ve dere de şehrin kıyısında yaşamaya gönül vermişlere özgür bir mekan oluşturuyor. Emeklisinden, balıkçısına kadar Göksu Deresi'ni yaşamak için seçmişlere bir Venedik yaşantısı sunuyor.

ELMALI BESLİYOR

İki sene önce Elmalı Barajı'nın sularının aşırı dolmasıyla, haber vermeden boşaltılan baraj suları kıyıda huzurlu huzurlu salınan kayıkları ve alamatraları bir anda boğazın derin sularına sürüklemiş. Olayın tanıkları gelen suyun birkaç gırgır teknesiyle yatı da batırdığını hálá anlatıyor.

GERÇEK GÖKSU EVLERİ

Zamanın ve ilgisizliğin yok etmekte olduğu Göksu evleri, derenin girişindeki Anadolu Hisarı'nın eteklerinde zenginlerin himayesine girmiş bir şekilde yaşamayı sürdürüyor. Ancak derenin içlerinde durum aynı değil... Bir de tam üzerinden geçen yol dereyi iyice gerçek dokusundan uzaklaştırmış.

HUZURSUZ ETMEYİN

İzin almak için epey uğraşmış, ama deniz kıyısı olan bir şehirde bu konuyla ilgili mevzuat bulamayınca o da kafasına göre evini yapmış. Dereye yakışıyor. Birileri gelip de huzursuz ederse lütfen önce boğaz sırtlarına baksın!

GONDOL YERİNE KAYIK

Göksu'da ulaşım gondolların yerine İstanbul kıyılarının eski dostu kayıklarla yapılıyor. Eğer Beykoz Belediyesi kirlenmeyi görür de yardım ederse, bu ulaşım derede daha yıllarca birbirinden yakışıklı kayıklarla sürecek. Bugün derenin içlerine kayıkla gitmek mümkün değil. Derinlik yer yer on beş santime düşüyor.

BU HAFTA

Dün başlayanTürkiye Yelken Federasyonu olimpiyat çalışmaları yarın sona eriyor.

Bütün sınıfları kapsayan MYK (Marmara Yelken Klübü) Kupası yarışları bugün İstanbul'da yapılacak.

RC Model Yachtlar sınıfındaki MYK Kupası bugün ve yarın İstanbul'da yapılıyor.

Türkiye Açıkdeniz Yarış Klübü'nün ‘‘Batı Sigorta Batı Rüzgarı’’ yarışı bugün yapılıyor.

İstanbul Yelken Klübü'nün ‘‘Nedim Kardeş Kupası’’ 20 Haziran pazar günü yapılacak.

Optimist ve Laser sınıfında yapılacak Grup birinciliği yarışları 24-27 tarihleri arasında, Zonguldak Ereğli, Çanakkale, Foça ve Mersin'de yapılacak.

Yugoslavya'daki Balkan Optimist Şampiyonası 21 Haziran'da başlıyor, 27 Haziran'a kadar devam edecek.

Fotoğraf yarışması

Türk Yelken Vakfı tarafından düzenlenen ‘‘En İyi Yelken Fotoğrafı’’ yarışmasına centerboard ve yat sınıflarında amatör ve profesyoneller tarafından çekilmiş her fotoğraf katılabilir. Yayınlanmış ve yayınlanmamış fotoğraf olmak üzere iki dalda yapılacak yarışmaya, fotoğraflarınızı 1 Kasım 1999 tarihine kadar teslim etmelisiniz. Yayınlanmış fotoğraf dalında birinciye 450 milyon, ikinciye 225 milyon, yayınlanmamış fotoğraf dalında ise birinciye 250 milyon, ikinciye 125 milyon Türk Lirası para ödülü verilecek. Daha ayrıntılı bilgi almak isteyenler 0212 249 10 29 numaralı telefonu arayabilirler.

Açık denizde evlilik testi

Denizle iç içe olmayı seven hemen herkesin hayali ortak bir yerde buluşur. Tekneyle dünyayı dolaşma fikri onları derinden cezbeder. Bu hayali gerçekleştirebilenlerin sayısı ise azdır. Maddi imkanlarınızı ayarlamalı, çocukları büyütmeli ve tabii emekliye ayrılmalısınız. Ancak, bütün bunları hazırladıktan sonra dümenin başına geçebilirsiniz...

Bir yıldır Kuşadası Setur Marina'da teknelerinde yaşayan bir çift var. Natasha ve Patrick Stolle, 1995 yılının Ağustos ayında Kanada'nın batısından yola çıkıyorlar. Kendilerini riske atmamak için rotalarını hava koşullarına göre belirliyorlar. Adam 63 yaşında, kadın 58, ikisinin de ikinci evlilikleri ve 20 yıldır beraberler. Yolculuk boyunca, kendi kendilerine yetebilmenin keyfini yaşamışlar ve evliliklerini test ettiklerini düşünüyorlar.

DOĞAYA BAŞKALDIRI

Gittikleri ülkelerde beğendikleri değişiyor. Kiminin insanları, kiminin doğası, kiminin tarihi... Ama onlar yelkenliyle dünyayı gezmeye başka bir pencereden bakıyorlar. Gittikleri ülkelerden belleklerinde kalan güzel görüntüler olsa da onları asıl çeken karadaki güzellik değil, limana varabilmenin keyfi. ‘‘Okyanusta yelken yapmak doğaya başkaldırmak gibi geliyor bize. Asıl güzel olan doğaya karşı güçlü olduğumuzu görmek, bu mücadeleyi vermek.’’ diyorlar. Nataşa, gittiği ülkelerin mutfaklarına meraklı, yemek yapmayı seviyor. Bu yüzden de en çok yemek kitabı almış. Çocukları için, bu dört yıllık seyahatte edindiği mutfak tecrübelerini anlatan bir kitap yazmaya başlamış.

BİR SENEDİR TÜRKİYE’DELER

Marita Shan adlı tekneleriyle Kanada'nın batısından aşağıya Meksika'ya, ardından Marquez adalarına geçiyorlar. Fiji, Yeni Zelanda, Avustralya, Endonezya, Singapur, Tayland, Srilanka, Yemen derken Kızıldeniz'den yukarı Akdeniz'e çıkıp Türkiye'ye geliyorlar. Yolculuk üç yıl sürüyor. Bir senedir Türkiye'deler ve arada sırada kıyıları gezseler de dönüp yine, hizmet ve arkadaşlık ortamından memnun kaldıkları Kuşadası Setur Marina'ya geliyorlar. Şimdi Marita Shan'ı satmaya karar vermişler. Dört yıllık bu güzel yolculuğu artık tadında bırakmak gerektiğini düşünüyorlar. Tekneyi satıp Kanada'ya öyle dönecekler ve başka bir maceraya başlayacaklar. Hayallerinde bir karavan almak ve Amerika'yı torunlarıyla gezmek var..

TEKNEYİ SATIYORLAR

Çok uzun yıllar kendilerine uygun tekneyi aramışlar. Sonra bir gün arka sokaklarında gördükleri ilan üzerine gidip 1974 Tayvan yapımı, 17 metrelik Marita Shan'ı almışlar. 10 kişinin rahatlıkla yatabileceği tekneyi sattıktan sonra ülkelerine dönecekler. Teknenin fiyatı 198 bin dolar.

False