İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün işgal girişimi davası

Güncelleme Tarihi:

İstanbul Emniyet Müdürlüğünün işgal girişimi davası
Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 2018 17:38

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün işgal girişimi davası

Haberin Devamı

Serpil KIRKESER / İSTANBUL, (DHA) Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün işgal girişimi ile Esenler Birlik Köprüsü'ndeki olaylarda 5 kişinin şehit olmasıyla ilgili aralarında tankın içinden çıkan eski emniyet müdürü Mithat Aynacı'nın da bulunduğu 23'ü tutuklu 67 sanıklı davanın 14. duruşmasında müştekiler ve tanıklar dinlendi. Mahkeme heyeti, 5 sanığın tahliyesine karar verdi. 
 
23 TUTUKLU SANIK HAZIR BULUNDU
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Bakırköy Adalet Sarayı'nın içindeki konferans salonunda görülen duruşmada 23 tutuklu sanık hazır bulundu. Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlanan başka darbe davasında sanık olan eski tugay tabur komutanı Kurmay Yarbay Kadir Yıldız bu dosyada "tanık" olarak dinlendi.  
 
BAŞKA DAVANIN SANIĞI BU DAVADA TANIK OLARAK DİNLENDİ: SIKIYÖNETİM İLAN EDİLDİ DEMEDİM
Tanık Yıldız, 15 Temmuz Darbe girişiminin yaşandığı gün üstlerinin terör tehlikesine karşı birlikleri kontrol etmesini istediğini, kendisinin de kışlada denetim yaptığını söyledi. "15 Temmuz günü garajları, araçları ve personeli kontrol ettim" diyen tanık Yıldız, "Kışlada ve nizamiyede rütbelilerin sayısı artırılmıştı. Kışlada saat 17.00'da silah kaybolma olayı oldu. Gerçekten mi kayboldu silah, yoksa 15 Temmuz öncesi bir kurgu muydu bilmiyorum. Tüm personelin cep telefonlarına çarşı iznin iptal edildiğine ilişkin bir mesaj geldi. Benzer mesajlar daha önce de geliyordu. Bu mesaj ile terör olayına karşı ikaz edilmiş olduk. Daha sonra silahın bulunduğu haberi geldi. Yusuf Sarı amirim İstanbul'da patlayıcı dolu araç olduğuna yönelik ikaz geldiğini İstanbul Vatan Emniyet Müdürlüğü'ne ve Bayrampaşa'da bulunan Çevik kuvvete takviye göndermemi istedi. Kaoitik bir ortam vardı. Terör olayına destek amaçlı kışladan çıktık. Darbe girişimi olduğunu anlamadım. Amirlerimden mesajda gelmedi. Bize saat 17.00'da mesaj atanlar, darbe girişimi sırasında da atsaydı bu engellenirdi. Benzer bir ikaz gelmedi. Biz de farkına varamadık. Böyle bir olaya alet olduk. Yusuf Sarı bana 'Sıkıyönetim ilan edildi' demedi. Daha önce verdiğim hakimlik ve polislik ifadelerimi de kabul etmiyorum. İşkenceye maruz kalmıştım. Kendi askerlerime de 'Sıkıyönetim ilan edildi' demedim. Tüm astlarıma terör karşı emir verdim. Üstlerin bana verdiği emri astlarıma ilettim. Gözaltına alındıktan sonra tabur komutanı olduğum için darp edildim" dedi. 
 
"İRADEM DIŞINDA DAHİL EDİLDİM"
Üye hakim, 15 Temmuz'da darbeci askerlerin "Yurtta Sulh" isimli gruptan yazdığı yazışmaları okuyarak, Tanık Yıldız'a soru sordu. Tanık Yıldız da "Yurtta Sulh isimli whatsapp grubuna iradem dışında dahil edildim" demesi üzerine üye hakim de "İradem dışında dahil edildim diyorsun istesen çıkabilirdin" dedi. Tanık Yıldız da "Terör karşı oluşturulmuş bir grup olduğunu düşünerek çıkmadım" diye yanıtladı. 

"ASKER DARBE OLDUĞUNU ANLADIĞINDA DARBEYE KARŞI DURMALDIR"
Mahkeme Başkanı, "Darbe olduğunu anladığı anda asker ne yapmalı?" şeklindeki soruya Tanık Yıldız, "Darbeye karşı durmalıdır. O anki mevcut durumda mantıklı hareket etmelidir. Tank, mühimmatta emniyetli şekilde çekilmesi gerekir" diye cevap verdi.

ŞİKAYETÇİ: CANIMI ZOR KURTARDIM
Tanık Yıldız'ın ardından müştekiler dinlendi. Müşteki Ahmet Turan, 15 Temmuz günü televizyonda darbe girişimi öğrendikten sonra dışarı çıktığını anlatarak, "Ya Vatan Caddesi'ne gidecektik ya da Atatürk Havalimanı'na gidecektik. TEM'de durmuştuk, kalabalık vardı. Arkamızda tank belirdi. Araçlara çarpmak suretiyle geliyordu. Araçlardan çıkmak zorunda kaldık. Tankın üstüne çıkan vatandaşlar, askerlere engel olmaya çalışıyordu. Aracı 500-600 metre sürükleyerek üzerinden ezip geçti. Tankın da üzerinden ateş edildi, kalabalık da tanktan inmek zorunda kaldı. Bizde kaçtık. Ezilerek, şehit olanlar oldu. Canımı zor kurtardım. Mağdur oldum. Bütün milletimize geçmiş olsun" diye konuştu.  

ŞİKAYETÇİ: KOMUTANA KİMİNLE SAVAŞIYORSUNUZ DEDİM 
Şikayetçi Muhittin Örnek de “15 Temmuz günü televizyonda sokağa çıkma yasağı şeklinde haberler vardı. Bizde dışarı çıktık, Vatan Caddesi'ne vardık. Tankı gördük. Tank otomobili sürüklüyordu. İçinde insan vardı. Miğferli bir komutana  'Kiminle savaş yapıyorsunuz?' diye sordumö dedi. Mahkeme Başkanı da şikayetçi Örnek'e 'Görsen tanır mısın?' diye sordu. Tanık Örnek de bütün sanıklara baktıktan sonra 15 Temmuz gecesi konuştuğu askerin Serdar Değirmendere olduğunu teşhis etti. İfadesine devam eden şikayetçi Örnek, "Oğlumda tanka arkadan çıktı. Köprünün üstü full doluydu. Bunlar ateş etmeye başladı. Bir silahı tutum, bir yandan da tankı tuttum. 4 el ateş açtılar. Tank durmak üzereydi, teslim olacaklardı. Ancak orada kim olduğunu bilmediğim biri 'Gaza yüklen' dedi. Ben de tanktan yere düştüm. Şikayetçiyim" ifadelerini kullandı. 

"TANK ARACIMI ALTINA ALDI"
Şikayeçi Engin Tellioğlu da taksi şoförü olduğunu tankın kendi aracını altına aldığını belirerek, "Araçtan çıktım. Mağdurum, şikayetçiyimö dedi.  Şikayetçi Sinan Yılmaz da 15 Temmuz günü dışarıda olduğunu kaydederek, “Tank araçları eze eze geliyordu. Acımasızca ezip geçtiler. Yaralanma olmadı. Allaha şükür. Ben de şikayetçiyim" diye konuştu.  

SANIKLAR TAHLİYE TALEBİNDE BULUNDU
Taleplere ilişkin söz alan bazı tutuklu sanıklar da  FETÖ'cü, hain ve darbeci olmadıklarını ifade ederek tahliyelerini ve beraatlerini talep etti. 

MAHKEME HEYETİ 5 SANIĞIN TAHLİYESİNE KARAR VERDİ 
Duruşmaya verilen kısa aranın ardından mahkeme heyeti, ara kararını açıkladı. Tutuklu sanıklar eski Asteğmen Engin Okumuş ile eski astsubay stajyer öğrenciler Ahmet Gök, Selim Ses, Süleyman Yalçınkaya ve Talip Akgün'ün savunmalarının alınmış olması, delillerin büyük oranda toplanmış olması , mevcut delil durumu ile bu sanıkların delil karartma ihtimalinin bulunmaması gerekçeleriyle tahliyelerine karar verildi. Mahkeme tahliyesine karar verdiği 5 sanığa yurtdışına çıkış yasağı koydu.

DURUŞMA MAYIS AYINA BIRAKILDI
18 sanığın tutukluluk halinin devamına hükmeden mahkeme heyeti, tüm müştekilerin atılı suçtan zarar görme ihtimallerine binaen davaya katılma taleplerini kabulüne hükmetti. Bir sonraki duruşmanın 14 Mayıs'da iki hafta boyunca Bakırköy Adalet Sarayı'nda yapılmasına karar verildi.  


 
 
 
 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!