Yaşamın İçinden

Güncelleme Tarihi:

Yaşamın İçinden
Oluşturulma Tarihi: Ocak 01, 2000 00:00

Haberin Devamı

Bir haberle hayatı değişti

Doğuştan bacakları sakat olan Fatmana kendine küsen hayata küsmek yerine çalışmayı tercih etti. İlk orta ve liseyi başarı ile bitirdi. Aylarca iş aradı, bulumadı. O da, memur sınavına girdi ve kazandı.

İşte iyimserliği ile insanlara bir ders veren Fatmana'nın öyküsü...

Antalya Döşemealtı'na bağlı Çığlık Köyü'nde oturan İsa Yılmaz'ın, 1980 yılında bir kızı oldu. Zaten kız istiyordu İsa. Fakat, kızının bacaklarının sakat olduğunu öğrenince hayatı karardı. ‘‘Neden ben?’’ diye düşündü.‘‘Neden ben?’’

Fatmana, uzun süre, rahatsızlığının farkına varamadı. Ta ki okul çağı gelip çatana kadar. Arkadaşları, okul bahçesinde top oynayıp koşarken, o kenarda babasının gelip onu almasını bekliyordu. Artık, yavaş yavaş olanları anlıyordu. Yapacağı bir şey yoktu. O, böyle yaşamayı, hem de mutlu yaşamayı öğrenmeliydi.

Fatmana, bütün gücünü derslerine verdi. Tek amacı okumaktı. Okuyacaktı ki iş bulabilsin. Gelecekte, bacaklarının kendisi için problem çıkartacağının farkındaydı. Yeniköy İlköğretim Okulu'nu başarı ile bitirdikten sonra, Döşemealtı Lisesi'ne devam etmeye başladı.

BAŞARILI ÖĞRENCİ

Lise hayatı da en az orta öğretimdeki kadar başarılı gidiyordu. Arkadaşları da ona yardımcı oluyordu. Herkes gibi koşup oynayamasa da, ‘‘Kader’’ deyip hayatını yaşamaya devam ediyordu. Bir ayağı çok kısa olduğu için, yürürken ellerini kullanmak zorunda kalıyordu.

Arkadaşları ile dışarıya da çok çıkamıyordu. Evde oturup ders çalışıyordu. Annesi ve kardeşleri ile arkadaşlık ediyordu. Tek eğlencesi olan kitapları ve televizyon ona yetiyordu.

Bacakları için, bazı müdahaleler yapılabilirdi. Fakat, baba İsa Yılmaz köyde çiftçilik yapıyordu. Maddi durumları iyi olmadığı için de, elinden birşey gelmiyordu. Muhtarın da yardımı ile bir yeşil kart çıkardılar. Yeşil kart sayesinde, hiç değilse, Antalya Devlet Hastanesi'nde bazı tetkikler yapıldı. İmkanlar el vermediği için, daha fazlası yapılamıyordu.

GAZETECİ GELDİ

Bir gün Fatmana'nın bu durumunu duyan bir gazeteci yanına geldi ve kendisine hikayesini anlatmasını istedi. Fatmana başına gelenleri anlattı. Gazeteci, bir kaç kare fotoğraf çekip gitti. Bir kaç gün sonra, gazetede kendi haberini görünce, içini buruk bir sevinç kapladı.

Kendi haberiydi bu ama, gazetelere sakat olduğu için çıkmak istemiyordu. Haber çıkalı bir hafta olmuşken, gazeteci aradı. ‘‘Sana yardım etmek isteyen Amerika'da yaşayan bir iş adamı var’’ dedi.

Fatmana çok sevinmişti. Gazetedeki haberi gören Amerika'da yaşayan işadamı Aydın Tahmaz, Fatmana'ya yardım etmek istiyordu. Devreye, Aydın Tahmaz'ın Ankara'da yaşayan kardeşi Avni Tahmaz girdi. Bütün masrafları karşılayarak, Fatmana'nın bacağına protez takılacaktı. Baba İsa Yılmaz, yol paralarını denkleştirip, kızı Fatmana ile birlikte Ankara'ya gitti.

PROTEZ BACAK TAKILDI

Hacettepe Üniversitesi'nde yapılan çalışmalardan sonra, Fatmana'nın bacağına protez takıldı. Artık ayakları üzerinde koltuk değneğiyle bile olsa durabiliyordu.

Okulu bitirmesine kısa bir süre kalmıştı. Gidip gelmesi zor olacağı için, üniversiteyi düşünmüyordu. Okulu başarı ile tamamlayan Fatmana Yılmaz, babası ile birlikte, evlerine yakın bölgedeki resmi ve özel kuruluşlara başvurarak iş istedi.

Fakat, çaldıkları bütün kapılardan aynı cevabı alıyorlardı ‘‘Sen bizim işimize yaramazsın!’’. Fatmana, 19 yıllık yaşamı boyunca, bütün olumsuzluklara rağmen yaşamayı çok seviyordu. Hiç bir şey onu yıldıramayacaktı. Memur sınavına girdi ve kazandı. Hem de yüksek puanla.

Artık işi de garantiydi. Hayattan beklediği daha fazla birşey yoktu. Fatmana aslında büyüklerine çok bir ders vermişti. Sakat olmasına rağmen, istediği herşeyi elde etti ve daha doğumda yüzüne küsen hayata yenilmedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!