Uçkun’un ölümüne suç duyurusu

Güncelleme Tarihi:

Uçkun’un ölümüne suç duyurusu
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 14, 2014 12:31

Gaziosmanpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü önündeki Türk Bayrağı’nı indirmeye çalışırken polis tarafından ayağından vurularak ele geçirilen 28 yaşındaki Ali Uçkun’un tutuklu bulunduğu Metris Cezaevi’ndeki yüksek güvenlikli koğuşta asılı olarak bulunması üzerine İnsan Hakları Derneği(İHD) İstanbul Şubesi, savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Haberin Devamı

İHD avukatları tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçede, Metris Ceza İnfaz Kurumu müdürü, ikinci müdürleri, olay anında kurumda bulunan ceza infaz koruma memurlarının kimliklerinin tespit edilerek, “Kasten öldürme”, “Görevi kötüye kullanma”, “İşkence”, “Eziyet”, “Yaralama” suçlarından cezalandırılmasını istedi.

TUTUKLANARAK CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ”

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçede 28 Haziran 2014’de Gaziosmanpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü önündeki Türk Bayrağı’nı indirdiği gerekçesiyle Ali Uçkun’a polis tarafından ateş açıldığı, ardından da “Örgüt propagandası yapmak”, “Örgüte üye olamamakla birlikte örgüt adına suç işlemek”, “Devletin egemenlik alameti olan Türk Bayrağı’nı alenen aşağılamak” suçundan tutuklanarak Metris Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildiği hatırlatıldı.

Haberin Devamı

Uçkun’un ölümüne suç duyurusu


“BAŞVURLARIMIZ SONUÇSUZ KALDI”

Dilekçenin devamında şunlara yer verildi: “Ali Uçkun hakkında verilen tutuklama kararına yüzde 80 Şizofreni hastası olduğuna ilişkin sağlık raporu bulunduğu gerekçesiyle itiraz edilmiştir. Ayrıca bu rapor doğrultusunda cezaevinde kalmasının güvenliği açısından tehlike arz ettiği bu nedenle koruma tedbirinin sağlık kuruluşunda devam ettirilmesi talebiyle 07 Temmuz 2014’de infaz savcılığına başvuru yapılmıştır. Ancak bu başvurular sonuçsuz kalmıştır. 09 Temmuz 2014’de Ali Uçkun’un ailesine ceza infaz kurumu müdürlüğü tarafından, kendisinin sabaha karşı saat 03.00 civarında çamaşır ipiyle asmak suretiyle intihar ettiği bildirilmiştir. Bu ölüm şüpheli bir ölüm olmakla birlikte aynı zamanda ceza infaz kurumu görevlilerinin ihmali neticesinde gerçekleşen bir yaşam hakkı ihlalidir.İnfaz hukuku kapsamında mevcut olan yasal düzenlemeler Metris Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü tarafından ihlal edilmiştir.”

“BAYRAĞIN İNDİRİLMESİNİ TASVİP ETMİYORUZ AMA YAŞAM HAKKINI SAVUNUYORUZ”

Ali Uçkun’un ölümünün şüpheli olduğunu belirten İHD İstanbul Şube Başkanı avukat Abdulbaki Boğa suç duyurusunda bulunmadan önce yaptığı basın açıklamasında ise şunları söyledi: “Yüzde 80 Şizofreni hastası ve yüzde 99 bu şahıs yönlendirildi. Dolayısıyla yaptığı eylem de, bayrağa karşı saygısızlığı da bu manada değerlendirilmelidir. Bir hastanede tedavi altına alınması gerekirdi ama tutuklandı cezaevinde tek başına bir hücreye atıldı. Bir cezaevinde hangi suçu işlemiş olursan olsun bir birey devletin koruması altında olmalı. Yaşama hakkın, beden bütünlüğü, manevi bütünlüğü yani bir bütün olarak kişi devletin koruması altında olmalıdır ve onun güveliğinden de devlet sorumludur. Ali Uçkun’un ölümünün şüpheli olduğunu düşünüyoruz. Bu ölümün araştırılması gerektiğini düşünüyoruz. Kamera görüntülerinin, salondaki görüntülerin özellikle hücrenin bulunduğu koridordaki görüntülerin mutlak şekilde yargıya getirilmesini, incelemesini istiyoruz. Hücrede tek başına tutulması işkencedir. Elle zaptedilebilecekken bayraktan silahla indirilmesi yaralama suçudur. Yaralı halde yargı önüne çıkarılması eziyet suçudur. Bu olayda bütün suçlar işlenmiştir. Bayrağın indirilmesi olayını altını çizerek söylüyorum bir halkın sembolü olan bayrağın indirilmesi eylemini tasvip etmiyoruz. Ama yaşama hakkını her şart ve koşulda savunuyoruz. Arkasında duruyoruz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!