Tekzip ziyareti

Baykal, Adnan Menderes'in yakasına yapışma iddiasını birkez daha yalanladı.

Babasının yakasına yapıştığı iddia edilen Baykal, eşi Olcay Hanım'la birlikte Aydın Menderes'i evinde ziyaret etti. Menderes'in Milletvekili Lojmanları'ndaki evine giden Baykal çiftini sadece Hürriyet izledi. RP eski Milletvekili Ahmet Bilge'nin de evde bulunması dikkat çekti

‘‘555-K’’, 27 Mayıs ihtilali öncesinde Ankara'da patlak veren öğrenci gösterilerinin en önemli şifresiydi.

555-K, ‘‘Beşinci ayın, beşinci günü, saat 5'te Kızılay'da buluşalım’’ mesajının şifresiydi.

5 Mayıs 1960 günü DP iktidarını protesto etmek üzere Kızılay meydanını dolduran binlerce gençten biri o günün Hukuk Fakültesi öğrencisi, bugünkü CHP lideri Deniz Baykal'dan başkası değildi.

Başbakan Adnan Menderes, gösteriler üzerine Kızılay'a giderek öğrencilerle konuşmak istedi. Ancak Kızılay'a geldiğinde gençlerin arasında sıkışıp kaldı. Bu arada öğrencilerden biri Menderes'in yakasına yapıştı.

Kızılay'da Menderes'in üzerine yürüyüp yakasına yapışan üniversite öğrencisinin Deniz Baykal olduğu öne sürüldü.

Baykal, bugüne dek bu iddiayı her vesileyle yalanladı, ancak bunun gerçek olarak algılanmasını önleyemedi.

YANLIŞ DİYORSA YANLIŞTIR

Bu tartışmaya noktayı koyan geçen yıl Menderes'in oğlu bağımsız milletvekili Aydın Menderes oldu. Aydın Menderes, şöyle dedi:

‘‘Sayın Baykal ciddi bir siyaset adamıdır. Kendisi bu iddia yanlış diyorsa, yanlıştır...’’

İşte Aydın Menderes'in bu açıklaması, Baykal'la arasında sürpriz bir dostluğun doğmasında önemli bir başlangıç oluşturdu.

Geçen nisan ayında yeni cumhurbaşkanının kim olacağı konusundaki tartışmaların doruk noktaya çıktığı günlerde Aydın Menderes'in yaptığı ilginç bir öneri bu yakınlaşmayı pekiştirdi. Aydın Menderes, gazetelere, ‘‘Cumhurbaşkanlığına en çok yakışacak isim Sayın Deniz Baykal'dır’’ dedi.

Baykal, bu jeste Menderes için, ‘‘Kendisini aşmayı başarmış çok değerli bir siyaset bilgesi’’ açıklamasını yaparak karşılık verdi.

Baykal, geçen ay yapılan CHP Olağanüstü Kurultayı'nda yeniden CHP Genel Başkanı seçildiğinde kendisini ilk kutlayanlardan biri Aydın Menderes oldu.

Menderes, sonuç ilan edilir edilmez Baykal'ı evinden telefonla aradığında saat sabah 05.00'i gösteriyordu.

EŞİYLE BİRLİKTE ZİYARET

İşte bu şekilde gelişen dostluk, dün Deniz Baykal'ın eşiyle birlikte, Aydın Menderes'i Meclis lojmanlarındaki evinde ziyaret etmesiyle yeni bir boyut kazandı.

Bugüne kadar eşinin siyasi çalışmalarından hep uzak durmaya özen gösteren Olcay Baykal'ın, dün Menderesler'i ziyaretinde eşine eşlik etmesi dikkat çekti. Olcay Hanım, Aydın Menderes ile eşi Ümran Hanım arasında müthiş bir birliktelik ve dayanışma olduğunu belirterek, ‘‘Ben de bu birlikteliğe olan saygımı göstermek için Deniz Bey'e eşlik ettim’’ dedi.

Dün saat 14.00'te Menderes'in Milletvekili Lojmanlarındaki evine giden Baykal ve eşini sadece Hürriyet izledi. Olcay Baykal, Ümran Menderes'e bir buket çiçek verdi.

Menderes, Baykal'ı evinde kabul ederken RP eski Milletvekili Ahmet Bilge'nin de evde bulunması dikkat çekti. Baykal ve Menderes'ler 1960 ihtilalinde idam edilen eski Başbakan Adnan Menderes'in tablosunun asılı olduğu salonda sohbet edip kahve içti.

28 Şubat'ı konuştular

Baykal'ın Menderes'i ziyareti 1.5 saat sürdü. Görüşmede Baykal'ın, ‘‘28 Şubat'ta RP kadrolarının tutumu konusundaki görüşünü sorduğu’’, Menderes'in de değerlendirme yaptığı öğrenildi. Görüşmenin çok yararlı olduğunu söyleyen Baykal, şöyle dedi: ‘‘Çok yararlı geçti. Türkiye'nin bir siyasi panoramasını çıkardık, değerlendirmelerini zevkle dinledim ve çok yararlandım. Ufuk açıcı gözlemleri var. Zaten geçmişte de siyasi hayatımızın çok kritik aşamalarında sağ duyuyu dile getiren çok önemli değerlendirmeler yapmış ve siyasi hayatımızı rahatlatan çıkışları olmuştu. Bir trafik kazasının siyasi hayatımızın çok muhtaç olduğu bir birikimi, gereken yerde değerlendirme şansını ortadan kaldırması Türkiye için bir kayıp olmuştur. Gerçekten insan böyle bir sağduyunun, ülke siyasetinde çok daha etkin bir konumda olmadığına üzülüyor.

BAYKAL TÜRKİYE İÇİN ŞANS

Aydın Menderes de Hürriyet'in sorusu üzerine ‘‘çok yararlı bir görüşme yaptıklarını’’ belirterek, ‘‘Ülkemizde ciddi bir siyaset ve muhalefet boşluğu olduğu bir dönemde yetenek, birikim ve muktesabatıyla bilinen Sayın Baykal'ın CHP Genel Başkanı olmasını ülkemiz için olumlu bir gelişme olarak karşılıyorum’’ dedi. Menderes, şunları söyledi: ‘‘Sayın Baykal'la yıllar öncesine varan ve siyasetin içinden gelen bir tanışıklığımız vardır. Kendisine, bu son genel başkanlığı öncesinde başarı dilemiştim ve sanıyorum seçilince de ilk kutlayan ben olmuştum. Lutfetmişler muhterem eşleriyle teşekkür ziyaretine geldiler. Çeşitli ülke ve dünya meseleleri hakkında karşılıklı düşüncelerimizi konuştuk. Umuyorum, CHP Genel Başkanı olması kendisi, partisi ve ülkemiz için de hayırlı neticeler verir.’’

Dönemin ünlü parolası: 555-K

CHP-Menderes kavgası dönemi... 27 Mayıs 1960 ihtilali öncesi iktidardaki Demokrat Parti ile muhalefetteki CHP arasındaki gerilimin doruğa çıktığı günler. Demokrat Parti, Meclis'te kurduğu ‘‘Tahkikat Komisyonu’’ aracılığıyla CHP Genel Başkanı İsmet İnönü'yü TBMM'den uzaklaştırır. Bunun üzerine üniversite öğrencileri, 28 Nisan'da İstanbul'da, bir gün sonra da Ankara'da DP iktidarına karşı protesto gösterileri düzenler ve polisin sert müdahalesi sonucu büyük çatışmalar yaşanır. İşte Demokrat Parti yönetimi de, bu olayların ardından Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes'e destek amacıyla 5 Mayıs'ta Ankara'da bir gösteri planlar. Buna göre DP'li gençler saat 5'te Atatürk Bulvarı'nda toplanacak ve o sırada Meclis'ten çıkıp Çankaya'ya gidecek olan Bayar ile Menderes'i alkışlayacaklardı. Bunu haber alan CHP'li öğrenciler aynı saat ve yerde bir karşı gösteri düzenlemeye karar verdiler. ‘‘5'inci ayın 5'inde, saat 5'te Kızılay'da’’ şeklinde planlanan karşı gösteri, ‘‘555-K’’ parolasıyla dilden dile yayıldı.

MENDERES TARTAKLANMIŞTI

Sonuçta 5 Mayıs günü saat 5'te Kızılay'da DP'li alkışcılar, CHP'li öğrencilerin yanında çok küçük bir azınlık olarak kaldı.

Saat 6'ya doğru bulvara gelen Bayar ve Menderes burada arabadan inince ‘‘istifa, istifa’’ diye bağıran göstericiler Menderes'in üzerine yürüdü. Başbakan Menderes tartaklandı. Başbakan, gazeteci Emin Karakuş'un arabasına sığınarak güçlükle uzaklaştırıldı.