Sorular ve cevaplar

Güncelleme Tarihi:

Sorular ve cevaplar
Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2003 02:19

a) Tutmakta olduğum orucun sevabını ölmüş bir kişinin ruhuna hediye edebilir miyim? Bu mümkün ise kendim için ayrıca bir ay oruç tutmam gerekir mi?

b) Ölmüşlerimizin ruhuna okuduğumuz 3 İhlas (veya 11 İhlas), 1 Fatiha suresi ile bazı diğer duaların belli sayılara bağlanarak okunması, tevbe istiğfar dualarının 1, 3, 7 kere tekrar edilmesi vb. hususlardaki sayısal tekrarlar nasıl tespit edilmiştir?

c) Erkek cenaze için namaz kılınırken üçüncü tekbirden sonra okunan dua metni içerisinde şöyle bir Türkçe meal gördüm: ‘‘Ona dünyadaki evine bedel daha kıymetli bir yuva, ailesine karşılık daha hayırlı bir aile, hanımından daha hayırlı bir hanım ver.’’ Ölenin orada gözyaşı döken ailesinin huzurunda bu şekilde okunan duanın amacı nedir?'' (Bkz. Ayhan Yalçın, Türkçe Dua, S. 234) Mehmet Ali ÇANDAR

a) Farz olan ibadetlerle yükümlü olanlar bu yükümlülüklerini bizzat yerine getirmekle yükümlülükten kurtulurlar. Bu yükümlülüğü bir başkası onların adına yerine getiremez. Orucu tutan sizsiniz, sevabı da size aittir.

b) Namaz içinde ve namazı müteakip yapılan tesbihat dışında herhangi bir rakamsal sayı söz konusu değildir. İstediğiniz kadar okuyabilirsiniz, yeter ki içten ve zevk alarak okuyunuz.

c) Cenaze duası içerisinde sözünü ettiğiniz metin bulunmamaktadır.

Hanefi mezhebinde, balık dışındaki midye, istiridye, karides gibi deniz mahsullerinin yenmeyeceğine dair bir görüş var mı? Bunları yemek haram mı?

Zülfi ESMERSOY/İSTANBUL

Kuran-ı Kerim'de denizde yaşayan midye, istiridye, karides, ıstakoz ve benzeri hayvanların yenilip yenilmeyeceği konusunda bir hüküm mevcut değildir. Hadis-i şeriflerde ve müçtehid düzeyindeki İslam fıkıh bilginlerinin içtihadlarında bu tür konularda çeşitli hükümler zikredilmiştir. Denizin suyunun temiz ve burada yaşayan hayvanların da helal olduğu mealindeki hadis-i şerifi dikkate alan bilginler, su ürünü olan hayvanların hepsinin yenilmesinin caiz olduğuna hükmetmişlerdir. Şafii ve Maliki mezhebine mensup bilginler bu görüştedir.

Hanefi mezhebine mensup fıkıh bilginlerine göre ise, suda yaşayan hayvanlardan sadece balık cinsinden olanların yenilmesi helaldir. Midye, istiridye, yengeç ve ıstakoz gibi hayvanlar tiksindirici sayıldığı için bunların yenilmesi caiz görülmemiştir. Ülkemizde Hanefi mezhebine göre amel ve ibadetlerini yerine getiren Müslümanlar çoğunlukta olduğundan, bu görüş yaygınlaşmıştır.

Özet olarak ifade edecek olursak, denizden çıkan hayvanları yemeyi kişi kendi açısından tiksindirici bulmuyor ve bundan tiksinmiyorsa, diğer fıkıh mezhepleri de bunu caiz gördüğüne göre, bunların yenilmesinde bir sakınca yoktur. Fıkıh ve fetva kitaplarında yer alan ‘‘caiz değildir, mekruhtur vb.’’ ifadeler, bu çeşit hayvanlardan tiksinenler için söz konusudur.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!