Silahları bırakın

Abdullah Öcalan, avukatları aracılığı ile dağdaki militanlara silahlı mücadeleye son vermeleri çağrısında bulundu. Öcalan, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nden itibaren silah bırakma çağrısı yaptığı teröristlerden, ülke dışına çıkıp, barış için çalışmalarını da istedi.

İdam cezasına çarptırılan bölücübaşı Abdullah Öcalan, avukatları aracılığıyla İmralı Adası'ndan gönderdiği mesajla, PKK militanlarına, 1 Eylül (Dünya Barış Günü) tarihinden itibaren silahlı mücadeleye son vermeleri ve güçlerini, barış için ülke sınırları dışına çekme çağrısı yaptı. Avukatları, Kenya'da yakalandığı andan itibaren, ‘Türk ve Kürt uluslarının barışı için yaşayacağım’ mesajı veren Öcalan için bu mesajın, örgütteki gücünün ‘sınanması’ açısından büyük önem taşıdığına dikkati çektiler. Gücün çekileceği ülke sınırları dışındaki yer konusunda ise açıklama yapılmadı. Avukatları, müvekkillerinin kendilerinden duyurmalarını istediği bu proje ile Abdullah Öcalan'ın, sorgusunda, savunmasında ve mahkemede başka türlü ifadelerle dile getirdiği açıklamalarında ne kadar samimi olduğunu, Türk topraklarında barışın yeşermesi için samimi gayretini ıspatlamak istediğini dile getirdi. Bu çağrının detaylarının ve PKK örgütü üzerindeki etkilerinin, önümüzdeki günlerde net bir şekilde ortaya çıkacağını belirten avukatlar, yakalandığı andan itibaren verdiği ifadeler ve yaptığı beyanlar ile örgütte büyük ölçüde prestij kaybına uğradığı belirtilen Öcalan'ın bu çağrıyı hangi sıfatla yaptığı sorusuna şu karşılığı verdiler:

GENEL BAŞKAN SIFATIYLA YAPMIŞ

‘‘Müvekkilimiz Abdullah Öcalan'ın, PKK'nın genel başkanı olduğu, yargılandığı mahkemede savcının hazırladığı iddianamede, Öcalan'ın yeniden PKK genel başkanlığına seçildiği belirtilerek, kendisi bu sıfatla anılıyor. Ayrıca, bu çağrıdan önce, PKK başkanlık konseyinin bir açıklaması vardı. ‘Biz bütünüyle Öcalan'a bağlıyız' demişlerdi. Dün nasıl destekliyorlarsa, bugün de öyle destekliyorlar. Öcalan bu çağrıyı, PKK'nın genel başkanı sıfatıyla yaptı. Bu sadece bir öneri. Örgüt bunu projelendirecek ve hayata geçirecektir.’’ ‘‘Öcalan bu çağrıyı, örgüt üzerindeki gücünü sınamak için mi yaptı?’’ sorusuna avukatlar, ‘‘Olabilir. ‘Örgüt Öcalan'ı ne kadar destekliyor' tartışmaları var. Biz, ‘Örgüt bunu ne kadar destekleyecek' diye sorduğumuzda, ‘Göreceğiz' dedi. İçinde bulunduğu koşullardan dolayı durum biraz zor. Öcalan serbest bir ortamda olsaydı, pratik anlamda örgütü yönetebilseydi, elbette daha iyi bir sonuç alınabilirdi’’ karşılığını verdiler. Avukatlar, silahlı mücadeleye son verme çağrısının neden şimdi değil de bir ay sonraya bırakıldığı sorusunu ise ‘‘Biz onu da sorduk. Örgütün bu çağrıyı iyice değerlendirmesi için bir aylık bekleme süresi düşündüğünü söyledi’’ dediler. Öcalan'ın bu proje ile hem Kürt sorunun çözümü, hem de Türkiye'de siyasal sistemdeki tıkanıklığın aşılması ve demokratikleşme çabalarına büyük katkı sağlamayı hedeflediği belirtildi.

CENAZE İSTEMİYOR

Öcalan'ın avukatları, ‘Silahlı güçleri Türkiye sınırları dışına çıkarmak'tan kastın ne olduğunu, silahlı gücün çıkarılması istenen bu ülkenin hangisi olduğu sorusunu ise ‘‘Bu sorunun cevabı, kısa bir süre içinde örgüt tarafından açıklanacaktır’’ diye yanıtladı. Öcalan'ın avukatı Mahmut Şakar bir gazetecinin, ‘‘Daha önceki çağrılardan sonra gerçekleşen saldırılarda çok kişi ölmüştü’’ şeklindeki hatırlatması üzerine, ‘‘Bu kez inancı tam. 'Artık Türkiye'ye cenaze gelmesin' inancında’’ dedi. Öcalan'ın, bütün çağrılarına sonuç almayı düşünmediğini, ancak bu çağrıyı yapmayı ahlaken ve siyaseten doğru bulduğunu ifade eden Şakar, ‘‘Neden 'Teslim olun' değil de, 'Sınırdışına çıkın' çağrısı yapıyor?’’ sorusuna ise ‘‘Bu basit bir polisiye sorun değil’’ karşılığını verdi.

SAMİMİ DAVRANIYOR

Gelişmenin önündeki en önemli engelin silahlı terör olarak gösterildiğini ifade eden Mahmut Şakar, çatışma ortamının tasfiyesinin demokratikleşmeyi getireceğini, bunun da 'Kürt sorunu' konusunda diyalog ortamı sağlayacağını belirtti. ‘‘Öcalan'ın çağrısı karşılık görmezse, ikinci aşama ne olacak?’’ sorusuna ise Şakar, ‘‘Öcalan, çağrının karşılık göreceğine inanıyor. Bizim avukatları olarak görüşümüz, Öcalan barış konusunda samimi’’ karşılığını verdi. Şakar, Öcalan'ın sağlık durumuyla ilgili bir soruyu da, ‘‘Sağlık durumunda olumsuz bir şey yok’’ diye yanıtladı.

Avukatları açıkladı

Müvekkilleri Abdullah Öcalan'la, yargılanarak idam cezasına çarptırıldığı İmralı Adası'da görüşen avukatlar Ahmet Avşar, Doğan Erbaş, Mahmut Şakar ve İrfan Dündar, ‘‘Öcalan barış konusunda söylediklerinde samimi’’ dediler.

İşte çağrı

Asrın Hukuk Bürosu'nda dün bir basın toplantısı düzenleyen Abdullah Öcalan'ın avukatları Mahmut Şakar, Doğan Erbaş, İrfan Dündar ve Ahmet Avşar'ın, müvekkillerinin ayrıntıları üzerinde uzun süredir çalıştığını söyledikleri barış için silahlı mücadeleye son çağrısı şöyle:

‘‘Tüm Türkiye ve dünya kamuoyuna.

Türkiye'de çatışma ve şiddet ortamı, insan hakları ve demokratik gelişmenin önünde engel teşkil etmektedir. Ağırlıklı olarak Kürt sorunundan kaynaklanan şiddet, bunda temel rol oynamaktadır. Çıkmazı aşmak ve sorunların çözüm yolu, şiddete son vermeyi gerektirmektedir. Bu nedenle, PKK'yı, 1 Eylül 1998'den beri tek taraflı yürütmeye çalıştığı ateşkes sürecinden, 1 Eylül 1999'dan itibaren, silahlı mücadeleye son vermeye ve güçlerini, barış için, sınırların dışına çekmeye çağırıyorum. Böylelikle, demokratik çözüm yolunda yeni bir diyalog ve uzlaşma aşamasının gelişeceğine, inancımı belirtiyorum. Bununla birlikte, tüm devlet ve toplumun ilgili kurum ve yetkililerini, bu barış ve kardeşlik sürecinin başarısı için duyarlı ve destek olmaya, ulusal ve uluslararası hükumet ve kuruluşları da olumlu temelde yardımlaşmaya çağırıyorum.’’

2.8.1999 / İmralı Adası Abdullah Öcalan

Akan kanı durdurabilir

Çetebaşı Abdullah Öcalan'ın, avukatları aracılığıyla, PKK'lıları 1 Eylül 1999'dan itibaren silahlı mücadeleye son vermeye ve güçlerini barış için sınırların dışına çekmeye çağırısına, Meclis'te temsil edilen partilerden dikkatli bir tepki verildi. Siyasal parti sözcüleri Hürriyet'e özetle şu değerlendirmelerde bulundular:

Ömer İzgi (MHP Meclis Grup Başkanvekili) Bu demeç karşılık bulursa, ülke için iyi olur. Böylece oradaki insanlarımızın daha fazla mağdur olmaları önlenir. İyi bir gelişme.

Ahmet Çakar (Meclis İdare Amiri-MHP İstanbul Milletvekili) Bu çağrıya uyulursa, yeni cinayetlerin, suçların işlenmesi önlenir. Caydırıcı olur. Bu çağrı akan kanın durmasına katkı sağlar. Ancak, bu çağrı taktik de olabilir. Buna kanıp, strateji değiştirilemez.

Ahat Andican (ANAP Genel Başkan Yardımcısı) Kuvvetlerin yurtdışına çekilmesi yönündeki talebi, bu militanları hálá bir şantaj unsuru olarak kullanmak istediğini gösteriyor. Samimi değil. Yapmaları gereken, teslim olmalarıdır.

Lütfü Esengün (FP Genel Başkan Yardımcısı) Bu çağrının bir bölümü müspet. Dağdan inin, silahları bırakın diyorsa bu doğru bir yoldur. Ancak yurtdışına çıkın diyarek gidin faaliyetlerinize yurtdışında devam edin diyorsa yine yanlış işlere devam ediliyor demektir. En doğrusu silahları bırakıp, dağdan inip, adalete teslim olmalırıdır.

Gücünü kanıtlama çabası

Uzmanlar, Öcalan'ın bu çıkışıyla PKK'ya hákim olduğunu göstermek istediğini söylediler. Ayrıca daha önceki, ‘‘Bu gücü demokratikleştirmeye dönüştürebilirim. PKK bana uyar’’ ve ‘‘Sorunun çözümünün parçası olarak görülmem gerek’’ sözlerini kanıtlamak istediğini de belirttiler. Öcalan'ın bunun için verdiği tarihin, geçen yıl da ‘Dünya Barış Günü’ nedeniyle ateşkes ilan ettiği güne rastlaması anlamlı bulundu.

Geçen yıl ateşkes önermişti

Öcalan, kapatılan Med TV'de geçen yıl 28 Ağustos'ta telekonferans yöntemi ile yaptığı basın toplantısında 1 Eylül'den geçerli olacak, tek taraflı ateşkes kararını almıştı. Siyasi süreci başlatmak için adım attığını, katı bir milliyetçilik içinde olmadıklarını, Türkiye'nin toprak bütünlüğüne bağlı olduklarını söylemişti.

PKK'nın yeni TV'si duyurdu

Geçen cumartesi günü uydu aracılığıyla yayınına başlayan PKK'nın yeni yayın organı Medya TV, bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın dağdaki teröristlere 1 Eylül'ten itibaren silahlarını bırakıp, sınırların ötesine çekilmeleri yolundaki açıklamasını saat 15.00'teki Kürtçe haber bülteninde yayınladı. Yorumsuz verilen haberde, Öcalan'ın bu açıklamayı avukatların aracılığıyla yaptığı ifade edildi.