SICAK AYLARIN BAŞ BELASI 'ALERJİ' Baharın gelmesiyle

Güncelleme Tarihi:

SICAK AYLARIN BAŞ BELASI ALERJİ Baharın gelmesiyle
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 11, 2001 00:00

SICAK AYLARIN BAÅž BELASI 'ALERJÄ°' Baharın gelmesiyle içinize dolan yaÅŸama sevinci kısa zaman sonra yerini hapşırık, burun akıntısı, kırmızı gözler ve yıpranmış bir surata bıraktı deÄŸil mi...Hele yaz sıcakları baÅŸlayınca eklenen döküntüler, yanıklar...Ä°ÅŸte yazarınız yeni mevsime hazırlanmanız için gerekli bilgilerle yine karşınızda. Bu hafta yaz aylarının tatsız hastalığı alerji konusunu deÄŸerlendirmek istiyoruz. Hani bu tatil fiyatlarıyla bir yere kıpırdamanız pek mümkün görünmese de, olur ya deniz kıyılarına veya ormanlık bölgelere giderseniz çaresiz kalmayın istiyoruz. Günlük yaÅŸamınızda bu yabancı sözcüğü, yani 'alerji'yi, çok duymuÅŸsunuzdur ama gelin bir tarif de biz yapalım. Alerji normalde binlerce insan için zararsız olabilecek yabancı bir maddeye karşı vücudumuzun özel bir reaksiyon göstermesidir. Genellikle bünyeleri alerjik olanlar birden fazla maddeye karşı hassastır. Alerjiye neden olan maddeler (alerjenler) vücuda 3 yolla girebilir. Hava kaynaklı olarak solunum aracılığıyla; polenler, toz, çeÅŸitli mantarların etkilemesi en çok tanınan yoldur. Böcek ya da diÄŸer hayvanların ısırmasıyla direkt geçiÅŸ olabilir. Son yol ise yiyeceklere baÄŸlı geliÅŸen reaksiyonlardır.Alerjik hastaların yarısından fazlası belirtilerin alerji nedeniyle oluÅŸtuÄŸunu ilk baÅŸta ayrımsayamaz. Nezle, grip gibi basit nedenlere baÄŸlar. Ama geliniz ve görünüz ki kazın ayağı öyle olmamaktadır maalesef.Alerjik bünyelerin genellikle ispatlanmış bir kalıtım temeli oluyor. EÄŸer ebeveynlerden herhangi birinde alerji varsa, çocukta olma olasılığı 3 kat artıyor. Her iki ebeveynde varsa olasılık %70'lere fırlıyor. Dünyada tek alerjik bünyeli insanın siz olmadığınızı göstermek ve içinizi biraz olsun rahatlatmak için bazı verileri açıklayalım. Amerika'da 50-60 milyon insanın alerjiden ÅŸikayetçi olduÄŸu bilinmekte. Her 5 kiÅŸiden birinin alerji veya alerjik astım hastalığı olduÄŸu saptanmış. Tüm Amerika'daki kronik hastalıklar sıralamasında alerji altıncı sırada gelmekte. Örnekleri çoÄŸaltalım mı...ÖrneÄŸin 33 milyon Amerikalının kronik sinüziti olduÄŸu biliniyor. 6-10 milyon vatandaşın kedilere alerjisi var. Her yıl iki milyon Amerikalı böcek sokması nedeniyle hastanelere müracaat ediyor. Yılda 42 bin civarında ilaç yan etkisi bildirilmiÅŸ. Alerjik insanların günlük aktivitelerinin % 40 oranında azaldığı belirlenmiÅŸ. Durduk yerde doktorların alerjiyle bu denli yakından uÄŸraÅŸmalarını anlamakta zorluk çekiyorsanız biraz da finansman tarafından haber verelim. Amerika'da mevsimsel alerjilerin tıp harcamalarına yıllık yükü 4.5 milyar dolar. Yani Amerikalılar kullandıkları bir yıllık alerji ilaçlarının parasının bize gönderseler ekonomimiz kurtulur vallahi.BaÅŸka bir açıdan bakıldığında alerji nedeniyle Amerika'da yılda 3.5 milyon iÅŸgünü kaybı olmakta. Bu da 639 milyon dolarlık bir para kaybına karşılık geliyor. Yine 2 milyon okul günü kaybediliyor ki bu da 4 milyar dolarlık bir eksiklik demek.Åžu sizlerin yakalandığı hastalıkları tedavi ettiÄŸini söyleyip para kazanan doktorlar var ya. Ä°ÅŸte onlar sadece Amerika'da yılda 8.4 milyon alerji hastası görüyor ve 225 milyon dolar kazanıyor iyi mi...Sanırım bu kadar verinin ardından 'alerji'nin çeÅŸitli pazar açılımlarıyla bir nevi sektör haline geldiÄŸi konusunda hemfikir olduk. Neden hep Amerikan rakamlarını verdiÄŸimizi daha önceleri itiraf etmiÅŸtik hatırlarsanız. Ulusal verilerimizi olmadığı için maalesef elalemin sonuçlarıyla idare etmek zorunda kalıyoruz hep. O yüzden kusuru bakmayınız.Her zaman yaptığımız için, ÅŸimdi 'alerji'nin de kısa tarihçesinden bahsetmesek de olmaz. Tıbbi kaynaklar ilk kez M.Ö 25. yüzyılda efsanevi Çin hükümdarı Huang-ti'nin 'gürültülü nefes alan hastalar'dan bahsettiÄŸini yazıyorlar. Hipokrat M.Ö. 5. yüzyılda ilk kez astım hastalığını tarif etmiÅŸ. Vücut sıvılarının (kan, tükürük, safra) dengesizliÄŸini sorumlu tutmuÅŸ üstat o zaman.M.S. 12. yüzyılda Ä°spanyol hekim Moses Maimonides astımlı hastalarına kirli havalı yerlerden ve stresten uzak durmalarını (hani o zaman havayı ne kirletiyorsa), saÄŸlıklı beslenmeleri ve spor yapmalarını öğütlermiÅŸ. Aman bu açıklamadan tıp biliminin 10 yüzyıldır yerinde saydığı gibi bir anlam çıkarmayın. 19. yüzyılda bizim sembol dinleme cihazı (steteskop) astım ve solunumsal alerjiler için tek tanı aracıymış. Ama artık alerji ve astımın da oluÅŸum yolları çözülmüş durumda. Alerjinin bir çeÅŸit iltihabi olay olduÄŸu biliniyor artık. Sistemik olarak bütün vücutta savunma mekanizmaları yabancı maddeye karşı devreye giriyor. Genel bir yanıt veriliyor. Mekanizmanın aydınlatılması geliÅŸtirilen ilaçların da ilerlemesini saÄŸladı elbette. Astım ve alerji ilaçları karışık olduÄŸu için detaylara girmeyeceÄŸiz, ancak hem tüm vücudun verdiÄŸi iltihabi olaya yönelik hem de ortaya çıkan rahatsız edici belirtileri bitiren ilaçlar var artık piyasada. En son bulunan teknoloji müjdesini de verelim bari. Halen biyomühendislik projeleri çerçevesinde insanlarda alerji yaratan maddenin salgılattırdığı özel protein maddesi (immunglobulin E) tespit edilerek buna karşı bir antikor yapılıyor, alerji mekanizması direkt ve kalıcı olarak yok ediliyor. Henüz deneysel aÅŸamada olan bu ilaçlar yakında piyasaya sürülecek merak etmeyin. Bilim adamları alerjinin yok edilmesi için 5 yıl civarında bir süre istiyorlar. Son olarak klasik tıptan çare bulamayan her hastanın baÅŸvurduÄŸu alternatif tıp tedavilerine de deÄŸinelim. En popüler olanları akapunktur, masaj tedavileri, biofeedback ve çeÅŸitli ÅŸifalı otlar. Bu konuda da arayışlar sürüyor. Alternatif tıbbın da ispatlanmış kesin yararı olan bir önerisi henüz yok. Her zaman olduÄŸu gibi bu yola yönelenlerin uygulamakta oldukları klasik tedavilerini terk etmemelerini ve alternatif yolların da yan etki veya tehlikelerinin olabileceÄŸini unutmamalarını belirtelim. Konumuz yine çok çetrefilli olduÄŸundan sizlere ne anlatsak az. En azından içinizi biraz rahatlatabildikse ne mutlu. Size az kaşıntılı, az döküntülü mutlu bir yaz mevsimi diliyoruz.SaÄŸlıcakla kalınız...Dr. Serdar GÃœNAYDIN - 11 Haziran 2001, Pazartesi Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!