Polisten Tantan’a: Tamam amirim

Çok gizli operasyon sürerken, bir ay kadar önce İçişleri Bakanı Tantan'a önce Ankara'da İstihbarat Daire Başkanlığı'nda, ardından İstanbul'da iki kritik brifing verildi. İstihbarat Müdürü brifing sırasında Tantan'a aynen şöyle dedi: ‘‘Amirim merak etme, bu kez tamam. Faillerin tümünü tek tek belirledik. Hepsini toplu yakalayacağız.’’

GAZETECİ-Yazar Uğur Mumcu suikastındaki sır perdesi, Türkiye'de infial yaratan cinayetten tam 7 yıl sonra, İçişleri Bakanlığı'nın büyük bir gizlilik içinde sürdürdüğü bir dizi operasyon sonunda aydınlandı. Suikastin arkasındaki karanlık güçleri ortaya çıkaran ‘Umut operasyonu’ için 21 Şubat 2000 günü düğmeye basıldı. Operasyon emniyet örgütü içinde bile sır gibi saklandı. Operasyonu düzenleme fikri ise kanlı terör örgütü Hizbullah'ın çökertilmesiyle ortaya çıktı. 17 Ocak 2000 günü İstanbul Kavacık'ta düzenlenen Hizbullah operasyonunda ele geçen bilgisayar disketleri ve belgeler arasında, Mumcu suikastına ışık tutacak çok önemli raporlar bulundu.

O İLGİNÇ CÜMLE

Bunlardan biri, İran tarafından desteklenen aşırı dinci, bölücü Tevhid-i Selam örgütü üyesiyken, Hizbullah'ın Menzil grubu lideri Fidan Güngör'ün öldürülmesinin ardından Hizbullah'a geçen Murat Filiz'in yazdığı bir rapordu. Filiz, bu raporda yeni örgütü Hizbullah'ın lideri Hüseyin Velioğlu'na, eski örgütü hakkında bilgi veriyordu. Kavacık'taki Hizbullah kalesinde ele geçen belgede yer alan ‘‘Bizim İranlılar'la, Ankara grubu görüşmüş. Hatta onlara iş yaptırmış. Bombalama işi. İğneci bizzat katılmış’’ cümlesi dikkat çekti.

DARALAN AĞ...

Bu bilgi üzerine Tevhid-i Selam örgütü, Tevhid Dergisi ve Selam Gazetesi sıkı takibe alındı. İçişleri Bakanı Sadettin Tantan geçtiğimiz Temmuz ayında özel bir ekip kurdurdu. Bu ekip büyük bir gizlilik içinde, Hizbullah örgütünün merkezinde ele geçen tüm belgeleri tekrar inceledi. Belgeler, Uğur Mumcu suikastının faillerini işaret edince, istihbarat çalışmaları hız kazandı. Ardından Tantan'ın talimatıyla, İstanbul ve Ankara polisinin ortak çalıştığı ‘Umut Operasyonu’ başladı. Tüm şüpheli telefonlar mahkeme kararıyla iki ay boyunca dinlemeye alındı. Ulaşılan her isim, ‘daralan ağ’ yöntemiyle takibe alındı.

ANİ BASKIN

‘Çok Gizli’ operasyon sürerken, bir ay kadar önce Tantan'a önce Ankara'da İstihbarat Daire Başkanlığı'nda, ardından İstanbul'da iki kritik brifing verildi. İstihbarat Müdürü brifing sırasında Tantan'a aynen şöyle dedi: ‘‘Amirim merak etme, bu kez tamam. Faillerin tümünü tek tek belirledik. Hepsini toplu yakalayacağız. Hiç merak etme.’’ Operasyonu çok az sayıda ve üst düzeyde polis yetkilisi planladı. Artık yeterli bilgi elde edilince, Ankara'daki araştırma grubu İstanbul'a gitti. Aartık baskın zamanı gelmişti. Son ana kadar hangi göreve gideceğini bilmeyen, ancak elleri tetikte hazır bekleyen kar maskeli özel timler 5 Mayıs cuma gecesi harekete geçirildi. Saat 23.00'te, İkitelli Başak Konutları 2. Etap E-6 Blok Daire 3 ve 1. Etap'taki B-45 bloklara, çelik yelekli, kar maskeli, otomatik silahlı Özel Harekat timleri, aynı anda operasyon düzenledi. Önceki gün de Selam Gazetesi'nin Aksaray'daki binasına baskın yapıldı.

C-4 PATLAYICI

E-6 Blok'taki Mehmet Ali Tekin'in eşi ve iki çocuğuyla beraber bir yıl önce kiraladığı dairede, Mehmet Ali Tekin, Yusuf Karakuş, Hasan Kılıç ve Mehmet Şahin ele geçirildi. B-45 Blok'taki evde ise Abdülhamit Çelik, Muzaffer Dağdeviren ve Talip Özçelik yakalandı. Bu evde, Uğur Mumcu Suikasti'nde kullanılan bombanın yapıldığı c-4 plastik patlayıcı bulundu. Fatih'te bir eve düzenlenen baskında da Fatih Aydın ile Arif Tarı gözaltına alındı. ‘Kod adı Umut, tamam amirim’ mesajı anında Tantan'a iletildi.

MİT KARIŞMADI

İçişleri Bakanı Sadettin Tantan da dün yazılı açıklama yaparak, ‘Operasyonda bizzat Uğur Mumcu’nun öldürülmesi eyleminin faillerinin de aralarında bulunduğu 9 üst düzey örgüt mensubu yakalanmıştır' bilgisini verdi. Tantan, operasyonun tamamen polis tarafından yapıldığını, MİT veya başka bir örgütten yardım alınmadığını kaydetti.

Bursa'da 24 gözaltı

Bu arada operasyonlar yurt çapına yayıldı. Bursa'da düzenlenen operasyonda da 24 kişi gözaltına alındı. Dinci teröristler ilk ifadelerinde ‘‘Mumcu suikastine biz de katıldık. Talimatı İran'dan aldık’’ dediler. Teröristler ayrıca İran'da siyasi ve silahlı eğitim gördüklerini, Türkiye'de de İran gibi dini temellere dayalı şeriat devleti kurmayı amaçladıklarını belirttiler.

Devletinnamus sözüydü

24 Ocak 1993'de Gaziosmanpaşa'daki evinin önünde bombalı saldırıya uğrayan Uğur Mumcu'yu 27 Ocak'ta Ankara'da yüzbinler uğurlamıştı. Sağanak halinde ve sürekli yağan yağmura rağmen toplanan yüzbinler ‘tek ses, tek yürek’ halinde Mumcu'nun katillerine lanet yağdırırken, bir an önce yakalanmalarını istemişti. Sabah 07.00'den itibaren toplanan yüzbinler, ‘‘Türkiye İran olmayacak’’ sloganları atarak Kızılay Meydanı'nı doldurmuştu. Bir çok koldan Maltepe Camii'ne akan kalabalık, Başkent caddelerini, sokaklarını gün boyu insan seliyle doldurmuştu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde eşine az rastlanır kalabalık, ‘‘Uğurlar ölmez’’, ‘‘Türkiye laiktir laik kalacak’’ sloganlarıyla Cebeci Asri Mezarlığı'na kadar yürümüştü.

Tantan: Özel bir ekip kurduk

İÇİŞLERİ Bakanı Sadettin Tantan dün yaptığı yazılı açıklamada, geçen yıl Temmuz ayında faili meçhul terör olaylarının aydınlatılması için özel bir ekip kurulduğunu, son Hizbullah Operasyonu'ndan elde edilen deliller ışığında da Uğur Mumcu suikastının aydınlatıldığını belirtti. Tantan'ın açıklaması özetle şöyle: ‘‘Emniyet Genel Müdürlüğü koordinesinde istihbarat ağırlıklı olmak üzere sürdürülen çalışmalar sonucunda, 21 Şubat 2000 tarihinde ‘Umut' adıyla başlatılan operasyon hazırlık çalışmaları 6 Mayıs 2000 tarihinde İstanbul ilinde yakalamaya dönüştürülmüştür. Operasyon tamamen Emniyet teşkilatının sistemli ve disiplinli gizlilik içeren bir çalışmasının ürünüdür. Ülke genelinde operasyonel faaliyetlere devam edilmektedir.’’