Pınar, yetiştirme yurdunda tecavüze uğramıştı
Güncelleme Tarihi:
Taner YENER- Mutlu KOSER/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 31, 2001 01:53
Üzeyir Garih cinayetinin 1 numaralı sanığı Yener Yermez'in, kanlı Mezarlık'ta birlikte olduğu iddia edilen 19 yaşındaki Pınar Konuşkan, bir gecekonduda doğdu. Babası bakamayınca, yetiştirme yurduna gitti.
Burada tecavüze uğradı. Yıllarca hep evden kaçan Pınar'dan, ailesi de tam bir yıldır haber alamıyor. Pınar Konuşkan'ın inanılmaz yaşam öyküsünü, babası, üvey annesi ve kardeşi Hürriyet'e anlattı.
İki gün önce kimsenin varlığından bile haberdar olmadığı 19 yaşındaki Pınar Konuşkan, bir anda kamuoyunun en merak ettiği isimlerden biri oldu. Üzeyir Garih cinayetinin bir numaralı sanığı Yener Yermez'le birlikte olduğu iddiaları üzerine, önceki gece gözaltına alınan genç kadının yaşamı, dramlarla dolu çıktı. 10 yaşında yetiştirme yurdunda tecavüze uğrayan, sürekli evden kaçan, Pınar Konuşkan'dan ailesi bir yıldır haber alamıyor.
19 yaşındaki Pınar, güvenlik görevlisi Ali Konuşkan'ın kızıydı. Annesi, kendisinden küçük erkek kardeşi Taner'i dünyaya getirirken, yaşamını yitirdi. Pınar, daha doğarken annesini kaybetti. Babası, çocuklara bakamayacağını söyleyince, iki çocuk da Küçükyalı Çocuk Esirgeme Kurumu'na gönderildi. Ali Konuşkan 1992 yılında ikinci evliliğini Bayramka Konuşkan'la yapınca çocuklarını tekrar yanına aldı. Ama Pınar için artık çok geçti. Çünkü henüz 10 yaşında bile olmayan küçük kız, bir yurt görevlisinin tecavüzüne uğramıştı.
ZOR ZAPTEDERDİK
Pınar Konuşkan'ın sokaklara düşmesi uzun sürmedi. Ona hep öz anne gibi davrandığını iddia eden üvey anne Bayramka Konuşkan, ‘‘Pınar'ı evde gece zor zaptederdim. İlla sokağa çıkacam diye tuttururdu. Ben kilitleyince de, 'Benim işimi öğretmenler çoktan bitirdi' derdi’’ diye anlatıyor.
Eşinden ayrı yaşamaya başlayan Bayramka Konuşkan da anlatmaya devam ediyor:‘‘Bana, babam annemi çok dövdü. Ona, kardeşime ve bana hiç iyi davranmadı. Ona inat bu işi yapıyorum. Babam ölsün, tekrar iyi yola gireceğim, diyordu.’’
Duygu'dan başka Rahman ve Rahim adlı üç aylık ikiz bebekleri olduğunu anlatarak, ‘‘İkizlerimi satmak istedi. Doğum kağıtlarını yırttı. Karşı çıkınca da evi terketti’’ diyor.Yaşa Konuşkan adlı babaannesi de sahip çıkmıyor Pınar'a. ‘‘Ben bu gecekonduda dört genç kız yetiştirdim. Hiçbiri sokağa düşmedi. O kızı da çok uyardım. Ama beni dinlemedi. Sakın buraya gelmesin’’ diye kızıyor ona.
Pınar'ı belki de en iyi anlayan, birlikte yuva günlerini ve annesizliği paylaştığı erkek kardeşi Taner. Ablasıyla Eyüp'teki Piyer Loti Kahvesi'nde oturup dertleştiklerini anlatıyor Taner.‘‘Ona yaptıklarının yanlış olduğunu söyledim. O da bana artık bu hayatı bırakacağını söyledi’’ diyor.
BİR ASKERLE EVLENECEĞİM
Pınar'ın kendisine 'Asker bir arkadaşım var. Onunla evlenip bu hayattan kurtulacağım' dediğini anlatıyor. ‘‘Ablam daha önce Gaziosmanpaşa'da bir evde sevdiği asker ve iki erkek arkadaşıyla kalıyordu. Amcamlar bu evi bastılar. Öyle olunca ablam yine kaçtı. Bu kez de Eyüp'te ev tutmuşlar. Sevdiği o asker, askerden sonra evleneceklerini söylüyormuş’’ diyor.
Pınar'ın büyüdüğü evde şimdi bir başka küçük kız yetişiyor. Polis olup, ablası gibi kızların kötü yola düşmesini engelleyeceğini söyleyen 7 yaşındaki Duygu, sessiz sessiz annesini dinliyor.
İşte, 19 yaşındaki Pınar'ın öyküsü böyle. Gazetelere yansıyan eski fotoğrafında cılız, soluk benziyle gülümseyen bu genç kız, bugün Garih cinayetinin kilit ismi. Onun bugünlerde yaşadıklarıysa kayıp bir yaşamın son perdeleri.
Kızımı yoksulluk bu yola düşürdü
Güvenlik görevlisi baba Ali Konuşkan kızını ‘‘Katır gibi inatçıydı' diye tanımlıyor ve onu bir yıldır görmediğini söylüyor.
‘‘Pınar gecekondu hayatını hiç benimsemedi. Durmadan evden kaçıyordu. Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcılığı'na kayıp dilekçesi verdim. Bir senedir onların ilgilenmedikleri için bulunamayan kızım, Garih cinayetine karıştı diye bir günde bulundu.
Eğer ben dilekçemi verdiğimde bulunsaydı bugün cinayet sanığı olmayacaktı’’
‘‘Daha önce de Küçükköy Karakolu'ndan fuhuş yaparken yakalandığı haberini aldım. 'Tutun geliyorum' dedim ama yaşı küçük diye salıvermişler. Kızımı yoksulluk kötü yola düşürdü. Onu cinayete karıştıran askeri bulursam şuracıkta öldürürüm’.
Kadınlara giderken Pınar'ı da götürürdü
Üvey anne Bayramka Konuşkan, Pınar'ı anlatırken, ağır dille şüphelerini sıralıyor: ‘‘Tuhaf bir çocuk olduğu için, yetiştirme yurdunda tecavüze uğradığına bile inanmadık. Daha ilkokul üçüncü sınıftayken bu tuhaf davranışları yüzünden okulu bıraktı. Benimle birlikte çalıştığım işyerime gelip gidiyordu. Ama tuhaf davranışları yüzünden işten attılar onu.
Kocam benimle evlenmeden, sık sık hayat kadınlarına gidermiş. Kadınlara giderken yanında Pınar'ı da götürürmüş. Kızının gözü önünde kadınlarla sevişirmiş. Pınar, babasına inat sokak kadını oldu.’’
İki gün önce kimsenin varlığından bile haberdar olmadığı 19 yaşındaki Pınar Konuşkan, bir anda kamuoyunun en merak ettiği isimlerden biri oldu. Üzeyir Garih cinayetinin bir numaralı sanığı Yener Yermez'le birlikte olduğu iddiaları üzerine, önceki gece gözaltına alınan genç kadının yaşamı, dramlarla dolu çıktı. 10 yaşında yetiştirme yurdunda tecavüze uğrayan, sürekli evden kaçan, Pınar Konuşkan'dan ailesi bir yıldır haber alamıyor.
19 yaşındaki Pınar, güvenlik görevlisi Ali Konuşkan'ın kızıydı. Annesi, kendisinden küçük erkek kardeşi Taner'i dünyaya getirirken, yaşamını yitirdi. Pınar, daha doğarken annesini kaybetti. Babası, çocuklara bakamayacağını söyleyince, iki çocuk da Küçükyalı Çocuk Esirgeme Kurumu'na gönderildi. Ali Konuşkan 1992 yılında ikinci evliliğini Bayramka Konuşkan'la yapınca çocuklarını tekrar yanına aldı. Ama Pınar için artık çok geçti. Çünkü henüz 10 yaşında bile olmayan küçük kız, bir yurt görevlisinin tecavüzüne uğramıştı.
ZOR ZAPTEDERDİK
Pınar Konuşkan'ın sokaklara düşmesi uzun sürmedi. Ona hep öz anne gibi davrandığını iddia eden üvey anne Bayramka Konuşkan, ‘‘Pınar'ı evde gece zor zaptederdim. İlla sokağa çıkacam diye tuttururdu. Ben kilitleyince de, 'Benim işimi öğretmenler çoktan bitirdi' derdi’’ diye anlatıyor.
Eşinden ayrı yaşamaya başlayan Bayramka Konuşkan da anlatmaya devam ediyor:‘‘Bana, babam annemi çok dövdü. Ona, kardeşime ve bana hiç iyi davranmadı. Ona inat bu işi yapıyorum. Babam ölsün, tekrar iyi yola gireceğim, diyordu.’’
Duygu'dan başka Rahman ve Rahim adlı üç aylık ikiz bebekleri olduğunu anlatarak, ‘‘İkizlerimi satmak istedi. Doğum kağıtlarını yırttı. Karşı çıkınca da evi terketti’’ diyor.Yaşa Konuşkan adlı babaannesi de sahip çıkmıyor Pınar'a. ‘‘Ben bu gecekonduda dört genç kız yetiştirdim. Hiçbiri sokağa düşmedi. O kızı da çok uyardım. Ama beni dinlemedi. Sakın buraya gelmesin’’ diye kızıyor ona.
Pınar'ı belki de en iyi anlayan, birlikte yuva günlerini ve annesizliği paylaştığı erkek kardeşi Taner. Ablasıyla Eyüp'teki Piyer Loti Kahvesi'nde oturup dertleştiklerini anlatıyor Taner.‘‘Ona yaptıklarının yanlış olduğunu söyledim. O da bana artık bu hayatı bırakacağını söyledi’’ diyor.
BİR ASKERLE EVLENECEĞİM
Pınar'ın kendisine 'Asker bir arkadaşım var. Onunla evlenip bu hayattan kurtulacağım' dediğini anlatıyor. ‘‘Ablam daha önce Gaziosmanpaşa'da bir evde sevdiği asker ve iki erkek arkadaşıyla kalıyordu. Amcamlar bu evi bastılar. Öyle olunca ablam yine kaçtı. Bu kez de Eyüp'te ev tutmuşlar. Sevdiği o asker, askerden sonra evleneceklerini söylüyormuş’’ diyor.
Pınar'ın büyüdüğü evde şimdi bir başka küçük kız yetişiyor. Polis olup, ablası gibi kızların kötü yola düşmesini engelleyeceğini söyleyen 7 yaşındaki Duygu, sessiz sessiz annesini dinliyor.
İşte, 19 yaşındaki Pınar'ın öyküsü böyle. Gazetelere yansıyan eski fotoğrafında cılız, soluk benziyle gülümseyen bu genç kız, bugün Garih cinayetinin kilit ismi. Onun bugünlerde yaşadıklarıysa kayıp bir yaşamın son perdeleri.
Kızımı yoksulluk bu yola düşürdü
Güvenlik görevlisi baba Ali Konuşkan kızını ‘‘Katır gibi inatçıydı' diye tanımlıyor ve onu bir yıldır görmediğini söylüyor.
‘‘Pınar gecekondu hayatını hiç benimsemedi. Durmadan evden kaçıyordu. Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcılığı'na kayıp dilekçesi verdim. Bir senedir onların ilgilenmedikleri için bulunamayan kızım, Garih cinayetine karıştı diye bir günde bulundu.
Eğer ben dilekçemi verdiğimde bulunsaydı bugün cinayet sanığı olmayacaktı’’
‘‘Daha önce de Küçükköy Karakolu'ndan fuhuş yaparken yakalandığı haberini aldım. 'Tutun geliyorum' dedim ama yaşı küçük diye salıvermişler. Kızımı yoksulluk kötü yola düşürdü. Onu cinayete karıştıran askeri bulursam şuracıkta öldürürüm’.
Kadınlara giderken Pınar'ı da götürürdü
Üvey anne Bayramka Konuşkan, Pınar'ı anlatırken, ağır dille şüphelerini sıralıyor: ‘‘Tuhaf bir çocuk olduğu için, yetiştirme yurdunda tecavüze uğradığına bile inanmadık. Daha ilkokul üçüncü sınıftayken bu tuhaf davranışları yüzünden okulu bıraktı. Benimle birlikte çalıştığım işyerime gelip gidiyordu. Ama tuhaf davranışları yüzünden işten attılar onu.
Kocam benimle evlenmeden, sık sık hayat kadınlarına gidermiş. Kadınlara giderken yanında Pınar'ı da götürürmüş. Kızının gözü önünde kadınlarla sevişirmiş. Pınar, babasına inat sokak kadını oldu.’’