Palyaço maskeli soyguncu: Paraya ihtiyacım vardı
Güncelleme Tarihi:
Bahri KARATAŞ/İZMİR (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Kasım 01, 2006 15:38
İZMİR'in Narlıdere İlçesi'nde üç ay önce futbolcu Nihat Kahveci'nin evine girip eşi Pınar Kahveci'nin boğazına bıçak dayayarak, kolundaki 50 bin YTL değerinde pırlanta yüzük ve saati aldığı iddiasıyla yakalanıp tutuklanan, sitenin eski güvenlik amirlerinden palyaço maskeli soyguncu B.E. hakkında, (26) ‘Nitelikli yağma’ suçundan 15 yıl, tutuksuz yargılanan E.K., (26) hakkında ise ‘Suç eşyasını satın alma veya kabul etme’ suçundan 3 yıl hapis cezası istemiyle 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava başladı.
Olay geçen 3 Ağustos'ta, Yenikale Mahallesi Mithatpaşa Caddesi'ndeki Yunusoğlu Sitesi'nde meydana geldi. Palyaço maskeli, elinde bıçak olan gaspçı pencereden girdiği dairede, evde tek başına olan Pınar Kahveci'nin boğazına bıçak dayayıp 50 bin YTL değerindeki pırlanta yüzük ile saati almış, bıçakla boğazından ve karnından yaralamasına rağmen kasayı açtıramamıştı. Soyguncu daha sonra kendisine gözcülük yapan arkadaşı ile kaçmıştı. Ancak kaçarken maskeyi çıkarıp çöp bidonuna atınca bir benzinliğin güvenlik kamerasına yakalanmış ve olaydan beş gün sonra gözaltına alınmıştı.
Sitenin eski güvenlik amirleri B.E. ve E.K. olduğu anlaşılan zanlılar tutuklandı. E.K., daha sonra avukatının itirazı üzerine, tahliye edildi.
Bugün 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez görülen davaya tutuklu sanık B.E., tutuksuz yargılanan E.K., ile tarafların avukatları katıldı. Daha önce ifadesinde olayı ayrıntılarıyla anlatan B.E., duruşmada çelişkili ifade verdi. Sitede 1.5 yıl kadar güvenlik amiri olarak çalıştığını ve kimin nerede oturduğunu iyi bildiğini söyleyen B.E., “Pınar Kahveci'nin eşinin milli futbolcu olması nedeniyle zengin olduklarını biliyordum. Olay tarihinde nişanlanmıştım. Paraya da ihtiyacım vardı. Olay günü evinde para bulurum ümidi ile balkona merdiven dayayıp camı ayaklarımla kırdıktan sonra içeri girdim. Kasayı açmaya çalışıyordum. Bu sırada eve Pınar Kahveci geldi. Yüzümü tanımasın diye maske taktım. Yanında güvenlik görevlisi vardı. Aralarında konuşuyorlardı. Güvenlik görevlisine içeri nasıl girerler diye kızıyordu. Ben de bunun üzerine odaya girip saklandım. Polise haber verilmesini istedi. Annesiyle telefonla görüşüyordu. Ben de girdiğim yerden çıkmak için hareket ettim. Pınar Kahveci ile karşı karşıya geldik. Beni sitede tanıdıkları için, tanınmamak için yüzüme maske takmıştım. Kendisine bıçak çekmedim. Kol saatini ve yüzüğü kendisi verdi. Giriş kapısından dışarı çıkıp kaçtım. Yolda maskeyi atıp eve gittim” dedi.
Hakim sanığa ifadelerindeki çelişkiyi sordu. Sanık B.E. de “Polisler ‘sen büyük suç işlemişsin. Gasp yapıp adam yaralamışsın, senin geçmişte de herhangi bir suçun yok. Bu suçlama çok ağır. Bu şekilde ifade vereceksin, sana böylece yardımcı olacağız’ dediler. Ben de o yüzden poliste ve hakim huzurunda bu şekilde ifade verdim” dedi.
Tutuksuz yargılanan E.K., ise “B. benim komşum ve çocukluktan arkadaşım. Ben soyguna katılmadım. Aldığı saati benim odamda çekmeceye koymuş. Benim bundan haberim yoktu. Yakalanmadan önce B., bana siteye girip hırsızlık yaptığını söyledi. Annem hasta olduğu için, ayrıntılarına girmedim, olayı kapattım. Sadece kendisini ayıpladım. Babama ait otomobili de kendisine vermiş değilim. Olayda kullandığı eldivenlerin otomobile nasıl konduğunu da bilmiyorum. Beraatimi istiyorum” dedi.
Tanık olarak dinlenen güvenlik görevlisi Cemal Can, “Pınar Kahveci ile birlikte eve girdik. Her taraf dağınıktı. Ben polise haber vermek çin dışarı çıktım. Aradan kısa bir süre sonra çığlık sesi duydum. Kahveciler'in evine doğru koştum. Pınar hanım yerde boğazı ve karnından bıçakla yaralı olarak yatıyordu. Dışarı baktığımda çitlerin oradan uzun boylu bir kişinin kaçtığını gördüm. Maskeliydi” dedi.
Pınar Kahveci ise poliste “Eşimin milli maçı nedeniyle İspanya'dan geldik. Öğlen gibi evden çıktım. Pasaport işlemlerimi yaptırmak için iki saat sonra tekrar eve döndüm. Birden karşıma yüzünde maske olan biri çıktı. Elindeki bıçağı boğazıma dayadı. ‘Derhal kasayı aç, yoksa öldürürüm’ diye kasayı açmamı istedi. Karşı gelince önce boğazımdan, daha sonrada karnımdan bıçakla yaraladı. Saçlarımdan tutup yatak odasına kadar sürükledi. Burada da tekme tokat vurmaya devam etti. Canım çok yandı. Kedimden geçtim. Soyguncu beni bırakıp kaçtı. Kendime gelince de bağırıp yardım istedim. Beni öldürecek diye çok korktum” şeklinde ifade verdi.
Mahkeme heyeti, ‘Nitelikli yağma’ suçundan 15 yıl hapis ve ömür boyu kamu hizmetlerinden mahrumiyet istemiyle yargılanan B.E.'nin tutukluluk halinin devamına karar vererek, Pınar Kahveci'nin ve gelmeyen iki tanığın dinlenmesi için duruşmayı erteledi.
Sitenin eski güvenlik amirleri B.E. ve E.K. olduğu anlaşılan zanlılar tutuklandı. E.K., daha sonra avukatının itirazı üzerine, tahliye edildi.
Bugün 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez görülen davaya tutuklu sanık B.E., tutuksuz yargılanan E.K., ile tarafların avukatları katıldı. Daha önce ifadesinde olayı ayrıntılarıyla anlatan B.E., duruşmada çelişkili ifade verdi. Sitede 1.5 yıl kadar güvenlik amiri olarak çalıştığını ve kimin nerede oturduğunu iyi bildiğini söyleyen B.E., “Pınar Kahveci'nin eşinin milli futbolcu olması nedeniyle zengin olduklarını biliyordum. Olay tarihinde nişanlanmıştım. Paraya da ihtiyacım vardı. Olay günü evinde para bulurum ümidi ile balkona merdiven dayayıp camı ayaklarımla kırdıktan sonra içeri girdim. Kasayı açmaya çalışıyordum. Bu sırada eve Pınar Kahveci geldi. Yüzümü tanımasın diye maske taktım. Yanında güvenlik görevlisi vardı. Aralarında konuşuyorlardı. Güvenlik görevlisine içeri nasıl girerler diye kızıyordu. Ben de bunun üzerine odaya girip saklandım. Polise haber verilmesini istedi. Annesiyle telefonla görüşüyordu. Ben de girdiğim yerden çıkmak için hareket ettim. Pınar Kahveci ile karşı karşıya geldik. Beni sitede tanıdıkları için, tanınmamak için yüzüme maske takmıştım. Kendisine bıçak çekmedim. Kol saatini ve yüzüğü kendisi verdi. Giriş kapısından dışarı çıkıp kaçtım. Yolda maskeyi atıp eve gittim” dedi.
Hakim sanığa ifadelerindeki çelişkiyi sordu. Sanık B.E. de “Polisler ‘sen büyük suç işlemişsin. Gasp yapıp adam yaralamışsın, senin geçmişte de herhangi bir suçun yok. Bu suçlama çok ağır. Bu şekilde ifade vereceksin, sana böylece yardımcı olacağız’ dediler. Ben de o yüzden poliste ve hakim huzurunda bu şekilde ifade verdim” dedi.
Tutuksuz yargılanan E.K., ise “B. benim komşum ve çocukluktan arkadaşım. Ben soyguna katılmadım. Aldığı saati benim odamda çekmeceye koymuş. Benim bundan haberim yoktu. Yakalanmadan önce B., bana siteye girip hırsızlık yaptığını söyledi. Annem hasta olduğu için, ayrıntılarına girmedim, olayı kapattım. Sadece kendisini ayıpladım. Babama ait otomobili de kendisine vermiş değilim. Olayda kullandığı eldivenlerin otomobile nasıl konduğunu da bilmiyorum. Beraatimi istiyorum” dedi.
Tanık olarak dinlenen güvenlik görevlisi Cemal Can, “Pınar Kahveci ile birlikte eve girdik. Her taraf dağınıktı. Ben polise haber vermek çin dışarı çıktım. Aradan kısa bir süre sonra çığlık sesi duydum. Kahveciler'in evine doğru koştum. Pınar hanım yerde boğazı ve karnından bıçakla yaralı olarak yatıyordu. Dışarı baktığımda çitlerin oradan uzun boylu bir kişinin kaçtığını gördüm. Maskeliydi” dedi.
Pınar Kahveci ise poliste “Eşimin milli maçı nedeniyle İspanya'dan geldik. Öğlen gibi evden çıktım. Pasaport işlemlerimi yaptırmak için iki saat sonra tekrar eve döndüm. Birden karşıma yüzünde maske olan biri çıktı. Elindeki bıçağı boğazıma dayadı. ‘Derhal kasayı aç, yoksa öldürürüm’ diye kasayı açmamı istedi. Karşı gelince önce boğazımdan, daha sonrada karnımdan bıçakla yaraladı. Saçlarımdan tutup yatak odasına kadar sürükledi. Burada da tekme tokat vurmaya devam etti. Canım çok yandı. Kedimden geçtim. Soyguncu beni bırakıp kaçtı. Kendime gelince de bağırıp yardım istedim. Beni öldürecek diye çok korktum” şeklinde ifade verdi.
Mahkeme heyeti, ‘Nitelikli yağma’ suçundan 15 yıl hapis ve ömür boyu kamu hizmetlerinden mahrumiyet istemiyle yargılanan B.E.'nin tutukluluk halinin devamına karar vererek, Pınar Kahveci'nin ve gelmeyen iki tanığın dinlenmesi için duruşmayı erteledi.