Özdemir İnce'nin kaleminden Adonis

Güncelleme Tarihi:

Özdemir İncenin kaleminden Adonis
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2004 00:00

Adonis benim Arap aydınları arasında rastladığım ender laiklerden biri. Bu çok önemli. Arap aydınlarının İslamdan geçerek laikleşmesi hemen hemen olanaksız. Üstelik babası tarafından hafız olarak yetiştirilmiş, çok genç yaşta din hocalığı yapmış. Bir filozof. Şiirde, edebiyatta ve İslâmda tam anlamıyla bir devrimci.Newyork’a Mezar, Adonis'in Türkçe yayınlanan ilk kitabı. Bu, Arap şiiri geleneğinin temellerini havaya uçuran şiir kitabını Türkçe'ye ben çevirmiştim. 1989 yılında Varlık Yayınları tarafından yayınlandı. Adonis o yıl Tüyap’ın davetlisi olarak İstanbul’a geldi. Ardından  birkaç kitabı daha yayınlandı. 1995 yılında ilk Nazım Hikmet Şiir Ödülü’nü aldı.Adonis’in son bir yıl içinde Doğu ve Batı (Çev: Metin Fındıkçı, Dünya Kitapları), Güllerin Aydınlığından (Çev: Metin Fındıkçı, Adam Şiir Klasikleri) adlı yeni şiir kitapları ve Arap Poetikası (Çev: Emrullah İşler) adlı bir kuramsal kitabı yayımlandı.Duyduğuma göre şu günlerde birkaç kitabı daha yayımlanacak.Ama yayımlanmasını beklediğim: Önsözünü yazdığım Dünün Kitabı, Bugünün Mekânı (Çev: Metin Fındıkçı, Dünya Kitap) adlı bin sayfayı aşkın yeni başyapıtı.1985’ten bu yana neredeyse sadece benim başvuru kitabım olan Arap Poetikası artık okurlarımızın, şairlerimizin ve eleştirmenlerimizin hizmetinde. Gelenekle olan olumlu/olumsuz ilişkilerini yoluna koyamamış, şiiri 'Türk halkının sesi'ne indirgemiş bazı şairlere özellikle salık veririm bu kitabı.Arap Poetikası, Adonis'in, 1984 yılında, profesörler kurulunun daveti üzerine, Collége de France'ta verdiği dört konferanstan oluşuyor.Şair Yves Bonnefoy, kitabın Fransızca basımına ('Introduction à la poétique Arabe') yazdığı önsözde bizim de önemsememiz gereken çok önemli şeyler söylüyor:"Adonis’i okumakla, İslam dünyasındaki klasik metinlerin zemin hazırladığı anlaşılan, ortaçağdan sürrealizme kadar bir dönemi içine alan kendi şiir mirasımızı daha iyi anlayacağımıza dikkat çekmekle yetineceğim. Ayrıca Adonis’in düşüncelerinin asırlar boyu şiirsel yaratıcılıktaki birliği bir kez daha kanıtladığını kaydedeceğim."Türkçe'de Adonis: Güllerin Aydınlığından (seçme şiirler), Çev. Metin Fındıkçı, Adam YayınlarıAyna ve Düş, Çev. Metih Fındıkçı, Avesta YayınlarıDoğu ve Batı, Çev. Metin Fındıkçı, Dünya KitaplarGüneşin Adetine Uyarak Düş Görüyorum, Çev. İbrahim Demirci, Oğlak YayınlarıNew York'a Mezar/Ta'ifa Karallarının Tarihine Öndeyiş/Bu Benim adımdır, Çev. Özdemir İnce, Varlık YayınlarıArap Poetikası, Çev. Emrullah İşler, YKYBir alıntı da Adonis'ten yapacağım, kitabın son cümlesi: "Modernite geniş anlamda ya yaratıcı bir bakış açısı, ya da yalnızca moda olarak kalacaktır. Moda, doğduğu anda yaşlanırken yaratıcılığın yaşı yoktur. Bu nedenle her modernite yaratıcı değil, ama yaratıcılık sonsuza dek yenidir."Asıl adı Ali Ahmad Said Esber olan Adonis, Suriye'de Lazkiye'nin Kassabin köyünde doğdu. Daha sonra Lübnan vatandaşlığına geçti. Birkaç yıldır Fransa pasaportu da taşıyor.Ali Ahmad Said Esber'in Adonis oluşunun nedeni çok basit. Ali Ahmad çok genç yaşta şiir yazmaya başlıyor. Yazdığı şiirleri dergilere, gazetelere gönderiyor. Hiçbiri yayınlanmıyor. Bana anlattığına göre, ani bir kararla  göndereceği şiirin altına "Adonis" yazıyor. Kısa bir süre sonra şiir yayımlanıyor ve  "şair", gazetenin (derginin) yöneticisinden bir davet mektubu alıyor. İlk şiirleri "Adonis" adıyla yayınlandığı için daha sonra gerçek adına dönmüyor.Adonis bir köylü çocuğu. On dört yaşına gelmiş ama okula gittiği yok. Babası ona özel ders veriyor. Bir gün Kassabin'e  dönemin Suriye Cumhurbaşkanı, Türk asıllı Şükrü El Kuvvetli geliyor. Cumhurbaşkanı'nın köye geleceğini önceden bilen geleceğin Adonis'i bu ziyaretle ilgili bir şiir yazıyor ve Şükrü El Kuvvetli'nin karşısına geçip okuyor. Şükrü El Kuvvetli tıpkı Binbir Gece Masalları'nda olduğu gibi "Dile benden ne dilersen ya çocuk!" diyor. Ali Ahmad'ın da yanıtı masalsı bir yanıt:"Okumak istiyorum!"Devlet tarafından Tartus Fransız okuluna yerleştiriliyor ve Lazkiye lisesini bitiriyor. Ardından, 1950 yılında Şam Üniversitesi. Buradan felsefe ve edebiyat lisansı aldı ve Beyrut Üniversitesi'nde felsefe doktorası yaptı.Adonis'le 1986 yılında Paris'te tanıştım. Şiirlerini, Arap şiirini ve edebiyatını dönüştüren düşüncelerini 1967'den bu yana biliyordum. Hatta Beyrut'ta yayınladığı El Şiir ve Mawakif adlı dergilerin öneminden söz eden bir yazı yazıp Salim Amca'nın (Şengil'in) Dost dergisinde yayımlamıştım. Fransızca'ya çevrilen Le Livre de la Migration, Chants de Mihyar le Damascène, Les Résonances les Origines ve Arap Poetikası'nı okumuştum. Dostluğumuz yirmi yıla yaklaşıyor. Fransa'da, Türkiye'de, İtalya'da, Fas'ta, İspanya'da günlerce şiir, edebiyat, siyaset, din(ler) ve sorunlarını konuştuk. Hemen hemen hiç tartışmadık.Adonis benim Arap aydınları arasında rastladığım ender laiklerden biri. Bu çok önemli. Arap aydınlarının İslamdan geçerek laikleşmesi hemen hemen olanaksız. Üstelik babası tarafından hafız olarak yetiştirilmiş, çok genç yaşta din hocalığı yapmış. Bir filozof.Şiirde, edebiyatta ve İslâmda tam anlamıyla bir devrimci.TÜYAP Kitap Fuarı'na katılmak üzere İstanbul'a geliyor. 27 Ekim günü Fuar'da birlikte “Adonis”i konuşacağız.* Bu yazı Hürriyet Gazetesi'nin Kitap Fuarı özel ekinden alınmıştır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!