Özal’dan Bush’a Nasreddin Hoca fıkrası

Güncelleme Tarihi:

Özal’dan Bush’a Nasreddin Hoca fıkrası
Oluşturulma Tarihi: Aralık 13, 2022 07:00

1993 yılında vefat eden Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile ABD Başkanı George Bush’un Körfez Savaşı sırasındaki telefon görüşmelerinin resmi tutanakları ortaya çıktı. Tutanaklara göre iki lider oldukça samimi konuşuyor, hatta Özal bir görüşmede Bush’a Nasreddin Hoca fıkrası anlatıyor.

Haberin Devamı

Körfez Savaşı sürecinde 8’inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile ABD Başkanı George Herbert Walker Bush’un yaptığı telefon görüşmelerinin resmi tutanakları, gazeteci Murat Yetkin’in “İyi Günler Bay Başkan” adlı kitabında toplandı. İlk görüşmenin 26 Temmuz 1990, son görüşmenin ise 18 Ağustos 1991 tarihli olduğu tutanaklar, dönemin perde arkasını detaylarıyla anlatıyor.

‘HIRSIZIN HİÇ Mİ SUÇU YOK’

Liderler birbirlerine, “Turgut” ve “George” diye hitap edip sık aralıklarla gayet samimi bir şekilde konuşuyor. Ana gündemleri ise doğal olarak Irak ve Saddam. Özal, Saddam’ın devrilmesi için Bush’u ikna etmeye çalışıyor. Tutanaklarda politik gündemin ağırlığıyla birlikte gündemle bağlantılı renkli konuşmalar da var…

10 Ocak 1991 tarihli tutanaktaki görüşmede Özal, Baba Bush’tan Türkiye ziyareti öncesi Mehmet Ali Birand ile özel bir mülakât yapmasını istiyor. Bush da “Size faydası dokunacaksa yaparım” diyerek kabul ediyor. Ardından Özal, Birand’ın programında (Irak’taki durumu kastederek) anlattığı fıkrayı

Haberin Devamı

Özal’dan Bush’a Nasreddin Hoca fıkrası


Bush’a da anlatıyor:

Özal: “Bir gün Nasreddin Hoca’nın evine hırsız girer, eşyalarını çalar. Ertesi gün herkes gelip Hoca’yı yeterince tedbirli davranmamakla suçlamaya başlar. Hoca da der ki ‘Kimse hırsızdan söz etmiyor, hırsızın hiç mi suçu yok?’ Tam da öyle…”

Bush: Kesinlikle, güzel fıkraymış, önemli…”

Özal’dan Bush’a Nasreddin Hoca fıkrası

İŞTE TUTANAKLARDAN BAZI ANEKDOTLAR

 

KUTLAMA TELEFONU

(28 Şubat 1991): ABD’nin harekâtı başarıyla biter ve Saddam pes eder. Özal arayıp Bush’u kutlar. İkili sık sık CNN ve BBC’deki programları izleyip üzerine yorumlar yaptığı için konu oraya gelir:

Bush: Bu kadar fazla CNN izlemeyin.

Özal: Hayır izlemiyorum, biraz BBC...

Bush: BBC’yi de kapatın, ben ikisini de kapattım.

Özal: İkisini de mi kapattınız?

Bush: Sıkıldım artık bu işten, izlemek ve sizinle bilgilerimizi karşılaştırmaya çalışmak eğlenceliydi.

Haberin Devamı

Özal’dan Bush’a Nasreddin Hoca fıkrası

 

GORBAÇOV’A SİZDEN SÖZ ETTİM

(10 Eylül 1990): Bush, Özal’ı arıyor ve Helsinki’de Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Gorbaçov ile yaptığı görüşmeyi anlatıyor:

Bush: Dinleyin, sizi Helsinki’de Gorbaçov ile görüşmem hakkında kısa bilgi vermek için aradım.

Özal: Evet, sizi televizyonda izledim, çok iyiydiniz.

Bush: (Gorbaçov’a) Size olan saygımdan da bahsettim. Özetle çok iyi geçti.

Özal: Evet, onu da fark ettim TV izlerken. Gazetecilerin sorularına yanıtlarınız da iyiydi.

PARİS’TE YÜZYÜZE GÖRÜŞELİM

(31 EKİM 1990): Bush, Özal’ı arayarak Paris’teki bir toplantıda yüz yüze görüşme talep ediyor:

Bush: “Sizi birbirimize daha fazla danışmamız anlayışı çerçevesinde arıyorum. Paris’teki AGİK toplantısından sonra bir Ortadoğu turuna çıkacağımı önceden bildirmek istedim size.

Haberin Devamı

Özal: Evet, ben de orada olacağım.

Bush: (…) Ayrıca beni Türkiye’ye davet etme nezaketini göstermiştiniz. Türkiye’yi en son ziyaret eden Amerikan Başkanı Eisenhower idi ve o da 30 yıl önceydi. (…) Öğrenmek istediğim bir konuda Paris’teki AGİK toplantıları sırasında biraz zamanını çalmanın mümkün olup olmadığıdır. Paris’te yüz yüze konuşmamızın gerekli olduğuna inanıyorum. Türkiye seyahatimi de Paris’ten sonra ilan edeceğim”

Özal: Anladığım kadarıyla ocak ayında Moskova’ya gittiğiniz sırada bizi de ziyaret edeceksiniz.

Bush: Tabii, eğer kabul ederseniz.

Özal: Yunanistan’ı da ziyaret edecek misiniz?

Bush: Evet, Türkiye’den sonra…

Özal: Türkiye’den sonra? İyi…

Haberin Devamı

Bush: Paris’te baş başa görüşmek isterim kamuoyuna duyurulacak şekilde. Size olan takdir ve desteğimi açıkça dile getiririm ve Türkiye’ye geleceğimi ilan ederim.

Özal: Okey sayın başkan, bu bizim için de uygun…

“TURGUT, O SENATÖRÜ SEN İKNA EDERSİN”

(10 0cak 1991 Perşembe): Bush, Özal’dan Demokratların senatörü Byrd’ı kendisine destek vermesi için ikna etmesini istiyor:

Bush: Benim için hazine değerinde olan danışmalarımıza devam etmek istiyorum. (…) Kongre’den daha fazla destek almaya yoğunlaşmış durumdayım. Bundan rahatsız olur musunuz bilmiyorum ama sizden bir ricam var. Sizi benim kadar takdir eden bir senatör var. Batı Virginia senatörü Robert Byrd. Sizi ABD İçişlerine dahil etmek istemem ama (Bryrd’a) telefon açıp ‘Başkan ile konuştum, eğer (Saddam’a karşı) beraberce yaptığımız işe destek verebilirseniz bu Türkiye için de iyi olur’ demekte bir rahatsızlık duymazsanız… Pek destekçi değil. Ama sizi rahatsız etmeyecekse ve zaten konuşacak başka işleriniz varsa, Byrd üzerinde sizden daha etkili olabilecek birini daha tanımıyorum”

Haberin Devamı

Özal da Bush’un bu talebini kabul ederek ABD senatörünü arıyor sonra da da Bush’u arayıp senatörle konuştuğunu söylüyor.

Özal: Senatör Byrd ile konuştum George.

Bush: Oo, gerçekten konuştunuz

Özal: Evet konuştum. Kongrenin Başkan’ı desteklemesi gerektiğine inandığımı söyledim.

Bush: Çok güzel olmuş. (…) Hemen aradığınız için teşekkür ederim. Şimdi orada epey geç olmalı.

Özal: Sorun değil, ben her zaman geç yatarım.

Bush: Gerçekten mi?

Özal: Evet, genellikle

Bush: Okey, arayıp döndüğünüz için teşekkür ederim Turgut, bunu çok takdir ettim. 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!