Obsesif Kompulsif Bozukluk nedir?

Güncelleme Tarihi:

Obsesif Kompulsif Bozukluk nedir
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 24, 2018 15:18

Obsesif kompulsif bozukluk obsesyonların(takıntıların), kompulsiyonların (zorlantıların) ya da her ikisinin birlikte varlığı ile ortaya çıkar. Hastalık toplumda % 1.1-1.8 sıklıkta görülür, erkeklerde kadınlardan daha erken başlangıç yaşına sahiptir. Ortalama başlangıç yaşı 19.5’dir.

Haberin Devamı

 

Sayı sayma, biriktirme, aşırı düzenlilik, istifçilik, aşırı banyo yapma, sık el yıkama, toplu taşıma araçlarına binememe, aynı hareketi sayarak tekrarlama, aşırı sabun-deterjan kullanma, günahkarlık-hak yeme-kirlenme-küfretme-vb rahatsız eden düşünceler.

Obsesyonlar (takıntılar) tekrarlayan ve sürekli düşünceler (kirlenme ile ilgili vb), imgeler (şiddet içeren ya da korkunç görüntülere ilişkin vb) veya dürtülerdir (birini bıçaklamak vb). Kompulsiyonlar, bir obsesyona karşı ya da katı bir şekilde uygulanması gereken kurallar doğrultusunda kişinin yerine getirmek zorunda hissettiği tekrarlayan davranışlar (yıkama, kontrol etme vb) veya zihinsel uğraşılardır (sayma, sessizce sözcükleri tekrar etme vb).

Haberin Devamı

Tanısı İçin Neler Yapılmalıdır?

İlgili belirti ve bulguların değerlendirilmesi için ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı tarafından ayrıntılı tanısal görüşme yapılır. Gereğinde tanıyı destekleyecek psikometrik testler uygulanır. Okul, meslek ve özel yaşamdaki sorunların tespitine yönelik bilgi araçları kullanılır ( öğretmen bilgi formu, yakın görüşmesi, sosyal çalışmacı tarafından yapılan işyeri ve ev ziyareti vb).

Tedavisi İçin Neler Yapılmalıdır?

Bulguların şiddeti ve hastalığa karşı olan içgörü düzeyi tespit edilir. Farmakolojik tedaviler, bireysel psikoterapiler (bilişsel davranışçı terapi, şema terapi, düşünsel duygulanımcı terapi, destekleyici terapi vb). aile görüşmeleri ve aile terapileri gereğinde uygulanabilir.

Tedavisi Sonrası Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir?

Obsesif kompulsif bozukluk yaşam boyu stres etkenlerinin de tetiklemesiyle devam edebilen bir bozukluktur. Obsesyonların türü zamanla değişebilmektedir. Bu nedenle yüksek oranda sosyal ve mesleki bozulma ile birlikte yaşam kalitesinde düşme ile ilişkilidir. Klinisyenlerin bireylere bu konuda gerekli olan psikoeğitimi vermeleri bu açıdan önemlidir. Hastalığa depresyon eşlik ettiği durumlarda özkıyım riski açısından dikkatli olunmalıdır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!