NIETZSCHE, WAGNER VE BÜYÜK NEFRET Ünlü Alman düÅŸünürü Freidrich Nietzsche hakkında geçtiÄŸimiz günlerde bir kitap yayımlandı. Kitapta Nietzsche'nin Wagner

Güncelleme Tarihi:

NIETZSCHE, WAGNER VE BÜYÜK NEFRET Ünlü Alman düşünürü Freidrich Nietzsche hakkında geçtiğimiz günlerde bir kitap yayımlandı. Kitapta Nietzschenin Wagner
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 03, 2000 00:00

NIETZSCHE, WAGNER VE BÃœYÃœK NEFRET Ãœnlü Alman düşünürü Freidrich Nietzsche hakkında geçtiÄŸimiz günlerde bir kitap yayımlandı. Kitapta Nietzsche'nin Wagner ve karısıyla iliÅŸkileri -tekrar- irdeleniyor.Nietzsche hakkında küçükten büyüğe herkesin bildiÄŸi iki ÅŸey vardır. Bunlardan birincisi düşünürün gençliÄŸinde, "Uçan Hollandalı"nın ünlü bestecisi Richard Wagner'in müzikal dramalarına duyduÄŸu sınırsız hayranlık ve daha sonra nasıl olduysa bu hayranlığın hem besteciye hem de bestecinin yapıtlarındaki dinsel temalara karşı bir düşmanlığa dönüşmesi. Nietzsche hakkında bilinen ikinci husus da, düşünürün 44 yaşındayken frengiden kaynaklanan bir deliliÄŸe yakalanması ve vefalı dostu Franz Overbeck tarafından önce Ä°sviçre ve Almanya'daki akıl hastanelerine yatırılıp son olarak Weimar'daki kırmızı tuÄŸlalı bir villada gözetim altına alınmasıdır. O villada kızkardeÅŸi Elisabeth Forster-Nietzsche Yahudi düşmanı ziyaretçileri ağırlamış, onlara acılar içinde yavaÅŸ yavaÅŸ can vermekte olan büyük düşünürün ölümünü izlettirmiÅŸti. Nietzsche'nin uzun yıllar Yahudi düşmanı kabul edilmesinin nedenlerinden ebaÅŸta gelen nedeni kızkardeÅŸidir. Elisabeth, aÄŸabeyinin yazılarını kendi düşüncelerine göre deÄŸiÅŸtirdi, bu da felsefe uzmanlarının Nietzsche'yi Nazizm ile özdeÅŸleÅŸtirmelerine neden oldu diye bir rivayet vardır... Nietzsche'nin, Richard Wagner'a ve onun yapıtlarına duyduÄŸu büyük hayranlığın daha sonraları nefrete dönüşmesinde, pençesine düştüğü hastalığın ne kadar etkisi olmuÅŸtur, bilinmez. Yazar Köhler'in kitabı, bu konuya tam bir açıklama getiremese de bir parça ışık tutmayı baÅŸarıyor. Nietzsche, gün be gün artan deliliÄŸini eski Yunan mitolojisinden bir öyküyle özdeÅŸleÅŸtirmeyi severmiÅŸ. Bu mit, Theseus, Ariadne ve Minotaur'un hikâyesi. Sadece anahatları bilinen hikâyeye göre Theseus, Girit'e gider ve orada yarı boÄŸa yarı insan bir canavar olan, güzeller güzeli Ariadne'nin erkek kardeÅŸi Minotaur'u yaÅŸadığı Labirent'te bularak öldürür. Ariadne'nin verdiÄŸi yumağın yardımıyla Labirent'ten çıktıktan sonra onunla Naxos'a kaçar ve onu orada terk eder. Ariadne'ye daha sonra ne olduÄŸu açık deÄŸildir. ÇeÅŸitli versiyonlarda farklı farklı sonlara rastlarız. ÖrneÄŸin, bir versiyonda ÅŸarap tanrısı Dionysus, Ariadne'yi erkek kardeÅŸi Minotaur'a ihanet ettiÄŸi için öldürürken bir baÅŸkasında onunla evlenerek ölümlüler ve tanrılar arasında bir köprü oluÅŸturulmasını saÄŸlar. Homer'de ise Odysseus Ariadne'yi Hades'in kapılarında ölü olarak bulur.Nietzsche'nin kaleme aldığı son mektuplardan bazıları o tarihlerde kocasını yitirmiÅŸ olan Cosima Wagner'a yazılmıştı. O mektuplarda Nietzsche, Cosima'ya "Prenses Ariadne" ÅŸeklinde hitap eder, mektupların yazarı olan kendisini ise Dionysus ÅŸeklinde tanıtır. Yazar Köhler kitabında Nietzsche'nin akıl saÄŸlığı bozuldukça kendini baÅŸka baÅŸka kiÅŸilikler ile özdeÅŸleÅŸtirdiÄŸini yazıyor. "Örnek aldığı Dionysus gibi çok kiÅŸilikli olabilen bir insana dönüşmüştü Nietzsche. Kendisini kah Shakespeare kah Sezar gibi görüyordu. Bazen de Ä°talya Kralı ya da Wagner olduÄŸunu sanıyordu. Ve tüm bu kiÅŸiler ona, kendisini özdeÅŸleÅŸtirdiÄŸi Dionysus'un farklı kiÅŸiliklerde tezahür etmesi imiÅŸ gibi geliyordu."Ä°yi ama Nietzsche neden gerçeklikten adım adım kopuÅŸunu bu kadar dramatize etme ihtiyacını duydu?..Cosima Wagner 19.Yüzyıl'ın en nahoÅŸ simalarından biriydi ve Prenses Ariadne olamayacak kadar da bencildi. Yazar Köhler'e göre Nietzsche'nin mektubundaki "kötü adam" aslında Cosima deÄŸil Wagner'in ta kendisi... Nietzsche, Wagner'dan "ihtiyar Minotaur" ÅŸeklide söz edermiÅŸ. Wagner Nietzsche'yi büyüleyerek labirentvari bir evin içine kapatmış, büyük düşünür bu yüzden aklını yitirmiÅŸ -ÅŸeklinde rivayetler de var... Nietzsche ve Wagner 1868 yılında tanıştılar. Nietzsche'nin neden büyük bestecinin ateÅŸli bir hayranı olduÄŸuna dair elde fazla bir bilgi yok. Nietzsche, Wagner'ı genç yaÅŸlarından beri tanıyordu. Yine de, "Tristan ve Isolde" gibi operaların mitolojik temalarını sevdiÄŸi ve hatta kendi bir opera yazmayı planladığı sıralarda bile müzikten hoÅŸlanmayan bir kiÅŸiymiÅŸ aslında Nietzsche. Wagner, klasik Yunanlı yazar Aeschylus'un trajedilerini yarattığı tarzdaki bir kültürel iklimi Almanlar için yeniden yaratmaya söz vermiÅŸti. Bu sözün meyvesi 1872'de "Trajedinin DoÄŸumu" adıyla dünyaya geldi. "Trajedinin DoÄŸumu" politik açıdan Wagner'ın Yahudi karşıtlığını açıkça sergileyen bir eserdi. Köhler bu açıdan, Nietzsche'nin de en az Wagner kadar kötü olduÄŸunu söylemekte. Her ikisi de yaÅŸadıkları burjuva toplumundan umudunu kesmiÅŸ, onu küçük gören kiÅŸilerdi. Her ikisi de bu toplumdaki pisliÄŸin kan dökülerek temizlenmesi gerektiÄŸine inanıyordu. O toplum gitmeli yerine tanrısal kahramanların halkı bir parça "hor gören" tarzda yönettikleri bir toplum düzeni gelmeliydi. Elbette çaÄŸ bu tarz kahramanlara hoÅŸ gözle bakmıyordu ve bunun altında, onlara göre, Yahudi parmağı vardı. Yahudilerin para kazanma hırsları Alman kültürünü tamamiyle yozlaÅŸtırmış, manevi deÄŸerlerin çürümesine neden olmuÅŸtu. Ancak ünlü besteci, Nietzsche'nin "Wagnerci düşüncelerin sözcüsü" olmasını istemiÅŸ deÄŸildi. Ayrıca Cosima da ne Nietzsche'nin kendisi ile ne de onu acılara sürükleyen entelektüel hırsı ile alâkalıydı. O kendini tamamen kocası Wagner'a adamıştı. Bestecinin ikinci karısı olan Cosima, kocasını -ki adam Wagner'ın yakın arkadaÅŸlarından biriydi - terk edip Wagner'e kaçmıştı. Liszt'in kızı olan Cosima ile Wagner 1870 yılında evlendiler ve ömür boyu evli kaldılar. Kendisini kocasına adayan Cosima, Nietzsche'nin de kendisini Wagner ailesine adamasını istiyordu. Bu öyle bir roldü ki içinde Wagner'ın iççamaşırlarının satın alınmasından Wagner'in aldığı olumsuz eleÅŸtirilere yanıt verilmesine kadar birçok ÅŸeyi içeriyordu...1876 yılında Nietzsche "Wagner Beyrut'ta" adlı eserini yayımladı. Kitapta besteci için bir yandan methiyeler düzen Nietzsche diÄŸer yandan da besteciyi, etkisi altına giren herkesi yok eden Minotaur'a benzetmektedir. Kitap ilk yayınlandığında, pekçok okur, burada yeralan övgülerin saÄŸlıklı bir zihnin eseri olmadığını düşünerek ciddiye almadılar. Ancak Wagner'lar aynı ÅŸekilde düşünmüyordu. Karı-kocaya göre Nietzsche'nin hastalıklı düşünceleri, mastürbasyon yapmaktan ve Paul Ree gibi Yahudi arkadaÅŸlarının etkisinden oluÅŸuyordu. Bu muazzam saçmalık Wagner Bülteni'nde 1920'li yıllara kadar devam etti.Bundan sonrası artık açık bir savaÅŸtı. Nietzsche, Wagner'ın yeniden dine dönüşünü alaya almak için hiç bir fırsatı kaçırmadı. Cosima ise Nietzsche'nin öldüğünü yayıyordu her tarafta. Ne var ki bu savaÅŸta zayıf taraf Nietzsche idi. Hem ruhsal hem de fiziksel açıdan ağır hastaydı Nietzsche ve bir gün Cosima'nın kocasını desteklemeyi bırakıp kendisinden yana çıkacağını umacak kadar da zavallıydı.Bu, pek tabii ki boÅŸ bir umuttu. Wagner kültü, bestecinin ölümünden sonra giderek güçlenirken Cosima kendini bu kültün rahibesi rolünde bulacaktı. Nietzsche büyük bir tehditti "onlar" için. Ariadne ne Thesus'u Minotaur'dan kurtaracaktı ne de ikinci Dionysus'u, ÅŸimdi bu dünyadan göçüp gitmiÅŸ olan o Dionysusvari kocasının yerine koyacaktı.Cosima bu konuda son derece katı idi ama Nietzsche konusunda ne yapması gerektiÄŸi de zihninde pek açık deÄŸildi...Köhler'in kitabının sonunda yer alan bir cümleyi de alıntılayarak yazımızı "soru iÅŸaretleriyle" sonlandıralım:Nietzsche, Almanya'daki tımarhanelerden birinde gardiyanlara şöyle diyordu: "Beni buraya getiren, karım Cosima Wagner'dir."The Guardian'dan Çeviren: Levent GÖKTEM - 3 Temmuz 2000, Pazartesi Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!