Güncelleme Tarihi:
”Dökülen şehit kanlarında İsveç ve Finlandiya’nın parmak izini nasıl yok sayacağız? Hâlâ sokaklarında teröristleri gezdiren bu devletlere nasıl anlayış göstereceğiz? İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine engel çıkınca Türkiye’nin risk primi 14 yılın üzerine çıkmıştır. Türkiye’nin sessiz kalması mı amaçlanmaktadır? Kimse Türkiye’yi tehdit etmeye yeltenmesin.
Haziranın sonunda Madrid’deki NATO Liderler Zirvesi’ne kadar İsveç ve Finlandiya’nın karar ve iradesinde keskin bir dönüş yapacağına dair bir emare de henüz ortada yoktur. Türkiye seçeneksiz değildir. Türkiye çaresiz değildir. Eğer şartlar içinden çıkılmaz hale bürünürse NATO’dan ayrılmak bile alternatif bir tercih olarak gündeme alınmalıdır. NATO’yla var olmadık, NATO’suz da yok olmayız.
Ülke elden gidiyormuş, Kılıçdaroğlu’nun iddiası budur. Ülkenin bir yere gittiği yoktur. Giden, gidecek olan ve bir daha da dönmesi hayal olan zillet ittifakının ta kendisidir.
ABDÜLHAMİD TEPKİSİ
Abdülhamid’i kimler sevmiyorsa, kuyruk acısını kimler çekiyorsa onlara dikkat edeceğiz. Abdülhamid’i Ermeni çeteciler sevmez, ajanlar, sömürgeciler sevmez, Türk ve İslam düşmanları hiç sevmez. Atatürk’ü seven Abdülhamid’i de sever.”