Mursi niye Türkiye’ye gitsin

Güncelleme Tarihi:

Mursi niye Türkiye’ye gitsin
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 20, 2013 00:00

Müslüman Kardeşler’in önde gelen üyelerinden Dr. Darderi, Gezi olayları ile Tahrir isyanı karşılaştırmasından, Mursi’ye Türkiye’de sürgün teklifine kadar birçok konuda Hürriyet’in sorularını yanıtladı. Özeleştiri de yapan Darderi, “İktidara gelirsek hiç şüphesiz aynı hataları yapmayacağız. Bugün seçim olsa rahatlıkla kazanırız” dedi.

Haberin Devamı

MISIR’da Müslüman Kardeşler’in (İhvan) siyasi kanadı olan Hürriyet ve Adalet Partisi’nin (HAP) önde gelen üyelerinden Dr. Abdülmecid Darderi, TESEV’in İstanbul’daki merkezinde bir grup Türk gazeteciyle yuvarlak masa toplantısında bir araya geldi. Yargının feshettiği mecliste milletvekili olan ve HAP’ın Dış İlişkiler Sözcüsü olarak da görev yapan Darderi, ordunun yönetime el koyduğu 3 Temmuz’dan beri gözaltındaki Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile kimsenin görüşemediğini ve yerinin de bilinmediğini söyledi. Toplantıdan sonra Hürriyet’e konuşan Darderi, darbeden önce ordunun Mursi’ye Türkiye’de sürgün önerdiğine dair medyada yer alan haberler sorulunca gülerek şöyle dedi:
“O haberleri bilmiyorum. Ama Cumhurbaşkanı Mursi’nin böyle bir teklif varsa reddettiğinden eminim. Niye Türkiye’ye gitsin ki? Ordu eğer bunu önerdiyse gerçekten aptallık etmiş. Bu adamı Mısır halkı seçti, yabancı bir ülke atamadı. O zaman neden yabancı bir ülkeye gitsin?”

Haberin Devamı

TAKSİM VE TAHRİR DIŞ DESTEKLİ Mİ

Medyada çıkan, Gezi olaylarının da, Tahrir isyanının da yabancılar tarafından finanse edildiğini savunan iddialar hakkında ise Darderi şu yorumu yaptı:
“Mısır’da bu yönde güçlü bir algı var ve ben de katılıyorum. İkisi de (Başbakan Tayyip Erdoğan ve Mursi) demokratik olarak seçilmiş, İslami eğilimi olan liderler. İkisi de gerçek demokrasi ve ilerleme için çalışıyorlar. Güçlü tarihi ve kültürel ilişkileri var. İkisi de adil ve kapsamlı bir barış için Filistinlilerin haklarını destekliyor.”

Türkiye’ye geçen hafta gelen ve son günlerde Mısır’da durumun kötüleştiğini vurgulayan Darderi, Ankara’ya ve Türk halkına desteği için teşekkür ettikten sonra şunları söyledi:

/images/100/0x0/55eb4858f018fbb8f8b727b2

ÜMMETİN LİDERİ: Cumhurbaşkanı Mursi’nin ilk yılının hatasız olduğunu iddia etmeyeceğim. Kendi seçimiyle değil ama derin devletin zoruyla birçok hata yaptı. Kendisi de darbeden önceki konuşmasında belli hatalar yaptığını kabul etti. Mursi artık ümmetin lideri olarak görülmeye başladı. Sadece Mısır’ın lideri değil, İslam’ı temsil eden, İslami arkaplana sahip bir lider olarak… Avrupa ve Amerika’nın zımni onayıyla onu iktidardan uzaklaştırmak, (İslam âlemi ve Batı arasında) ciddi bir kırılma yaratabilir. Ben Avrupa-İslam ilişkileri üzerine doktora yaptım. ABD’de, AB’de, Avrupa Parlamentosu’nda dediğim gibi: “Tarihi tekrarlamayalım.”

Haberin Devamı

EN BÜYÜK HATASI: Size karşı dürüst olmam gerekirse Mursi’nin en büyük hatası, Mübarek’ten arta kalan eski rejimin (Arapça “fulûl”) yolsuzluklarına karşı yeterince hızlı hareket etmemesiydi. Eski rejimin kalıntılarına karşı hızla hareket etmesini kendisinden birçok kez istemiştik. Ama o orduya, polise, yargıya güvendi. Gidip General Abdülfettah El Sisi’yi bakan yaptı. Düşünün, sonra başbakana bağlı o bakan geldi, cumhurbaşkanını hapse attı, kukla bir cumhurbaşkanı atadı, anayasayı ve Şura Meclisi’ni feshetti ve ABD ile AB de tüm bunları utanç verici bir şekilde destekledi!

ORDU ŞOKE ETTİ: Darbenin halk desteğine sahip olmadığını da iddia etmeyeceğim. Hiç şüphesiz nüfusun önemli bir bölümünde Cumhurbaşkanı’na karşı kaydadeğer bir kızgınlık var. Ama tüm bunlar askeri darbeyi meşrulaştırmaz. Ordu bizi şoke etti. Kendimizi ihanete uğramış hissettik. Sisi, dini vecibelerini yerine getiren biri gibi görünüyordu. Ama bence cumhurbaşkanına ihanet edebilecek kadar zeki biriydi. Mursi’nin onu atamasında Sisi’nin ibadetlerini yapan bir Müslüman olması bir neden olabilir, ama temel neden değil. Sonuçta Sisi, askeri istihbaratın başındaydı ve önüne onun ismi geldiğinde Mursi itiraz etmek için neden görmemiş olabilir.

Haberin Devamı

SİSİ’NİN BİLİNMEYEN VİDEOSU: Geçenlerde bir video ortaya çıktı. Videoda Sisi, (Mübarek’i deviren) 25 Ocak devrimi sırasında Tahrir’deki İhvan liderlerine, develi güvenlik güçlerinin meydana doğru geldiğini söylüyor. Sisi “Gitseniz iyi olur” dediğinde bir İhvan lideri “General, develerin geldiğini biliyorsunuz, peki neden durdurmuyorsunuz” diye soruyor. Sisi, “Durdurmayacağım. Ben size bir ültimatom vermeye geldim. Ya giderseniz veya canınızı alacaklar” diyor. Muhtemelen Mursi bu videodan haberdar değildi.

MOLOTOF DA DEMOKRASİ: Muhalefet ve eski rejim 30 Haziran’da yürüyüşler yaptı, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na molotof kokteyl bile attılar. Biz bunların hepsini demokrasinin parçası olarak görüyoruz. Halkın sokakta gösteri yapma hakkı var. Ama ordunun müdahale etmesini, ABD ile AB’nin sessiz kalmasını beklemiyorduk. Geçmişte bize işkence eden polisleri 30 Haziran’da Tahrir’de protestocuların omuzlarında gördük.

Haberin Devamı

1 MİLYON TOPLAMAK KOLAY: Hükümet siyasi istikrarsızlık yüzünden gençliği geçiş sürecine dâhil edemedi. Özellikle de İslamcılara karşı olan gençler ve Kara Blok üyeleri gibi unsurlar, 30 Haziran isyanına katıldı. Ordu ve polis onları destekledi. Başka ülkelerden para da geldi. Şimdi anlıyoruz ki ordu, bazı muhalefet liderlerine, yeterince insanı sokağa dökerlerse yönetime el koyacakları sözünü vermiş. Dış destek ve ordu olmasa 30 Haziran isyanı, Mısır’da yapılan 24 adet “1 milyon insan” yürüyüşünden biri olarak kalırdı. Sadece Kahire’de 1 milyon evsiz çocuk olduğu düşünüldüğünde, yeterli paranız varsa böyle bir yürüyüş organize etmek zor değil.

Haberin Devamı

KESİNTİLER PLANLIYDI: Darbe belki nisandan da önce planlanmıştı. Biz nisanda erken genel seçim olmasını gerçekten istedik, ama muhalefet karşı çıktı. Yargı ise 32 milyon Mısırlı’nın oyuyla seçilen yeni meclisi feshetti. 25 Ocak Devrimi’nden önce siyaset yapması yasak olan bir kişi olarak ben Luksor’dan 120 binden fazla oyla seçildim ki bu bir rekordu. Ama mecliste ancak bir yıl görev yapabildim. Cumhurbaşkanı Mursi seçim bölgemi ziyaret etmeden bir hafta önce elektrik kesintileri ve gaz kıtlığı başladı. Darbeden sonra kesintiler sona erdi. Şimdi nedenini anlıyoruz.

AYNI HATALARI YAPMAYIZ: Yeterince kapsayıcı olmadığımızı kabul etmiyorum. 2 yılda 4 seçim ve 2 referandum kazandık. Kapsayıcı olmadığımızı düşünseler Mısırlılar bize oy vermezdi. Ama demokrasi Mısır’da herkes için yeni bir deneyim. Elbette biz de herkes gibi bir öğrenme sürecindeyiz. İktidara gelirsek hiç şüphesiz aynı hataları yapmayacağız. Demokrasilerde kim hata yapmaz ki? Darbeden önce seçim olsa çok hayat kurtulur, çok sorun çözülürdü; çünkü epey memnuniyetsizlik vardı. Ama bugün seçim olsa rahatlıkla kazanacağımızı düşünüyorum. Mazlum, kurban olarak görülüyoruz. Fakat yine de iki sorun var: Güvensizlik ve hile endişesi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!