Lafa değil, işe

Güncelleme Tarihi:

Lafa değil, işe
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 12, 2003 00:00

MERAK etmeyin, AB'ye üye olacağız! Mutlaka olacağız! Kaygılanmayın, toplumsal ütopyamızı oluşturan kurumla bütünleşeceğiz!Tabii, tek bir şartla!Yeter ki, 'uyum paketleri'ni aça aça 'yol harita'mızdaki parkuru izleyelim ve 'Avrupa standartları' denilen siyasi, iktisadi ve hukuki gradoyu tutturalım.Gerisi fasa fisodur! Çünkü, bizzat biz kendi vagonumuzu raydan çıkartmadığımız takdirde, bazen rötar yapsa dahi lokomotifin çektiği trenle birlikte Brüksel'e varacağız.Şu şunu demiş, bu bunu kelam buyurmuş artık hiçbir şey değişmez ve nokta!* * *BUNU, AB Komisyonu Genişleme Sorumlusu Günter Verheugen'in geçen hafta Berlin'de yapmış olduğu konuşmadan dolayı söylüyorum.Malum, Murat Tosun'in imzasıyla 'Hürriyet'te yer alan haber Verheugen'in Federal başkentte, 'Türkiye'nin üyeliğine inanmıyorum' dediğini yansıtıyordu.Brüksel yetkilisi 'ben bunları söylemedim ve tek alternatif üyeliktir' diyerek yukarıdaki cümleyi yalanladı ama, İsmail Erel'in dünkü 'Hürriyet'te teyp kayıtlarını açıklamasıyla Alman şahsiyetin böyle bir ifade dile getirmiş olduğu kesinlik kazandı. Ne değişir ki ?H-i-ç-b-i-r ş-e-y !* * *EVET hiçbir şey değişmez, çünkü, bırakın 'üyeliğimize inanmamayı' (!), Verheugen o üyeliğimize tamamen karşı çıksa ve 'avrokrat' gibi pohpohlu bir sıfat taşısa dahi, kendisi eninde sonunda bir 'bürokrat'dır.Tamam, yetkileri nispeten geniş ve bana sorarsanız diplomatik - teknik açıdan da bayağı başarılı bir 'memur'dur ama, eh işte nihayetinde yine de 'memur'dur.Oysa, Türkiye konusundaki hayati kararı ne 'avrokrat'lar, ne 'bürokrat'lar, ne de 'memur'lar alacak!Onlara direktif veren, tayin çıkartan, görev tebliğ eden si-ya-set-çi-ler alacak! Kabul, 'avrokrat'a, 'bürokrat'a, 'memur'a, 'şu iş bize kaça patlar, hesabını kitabını çıkart' ya da 'TCK'nın 8. maddesinin, b fıkrasının, 2. bendi bizim yasaların nesiyle çeliyormuş, bir anlat' diye danışacaklar ama, işte o kadar.Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin kararı en üst düzeydeki liderler, yani Topluluk ülkelerindeki devlet hükümetleri başkanları belirleyecek.Hatta daha ötesi, Alman-Fransız 'ana çekirdeği' esas ekseni çizecek.Gerisi laf-ı güzaftır ve Günter Verheugen ister şöyle, ister böyle konuşsun, gerçekten 'tarihi' bir içerik taşıyacak olan kararda asla belirleyici olamaz.* * *VE de şimdi şunu bilhassa ekleyeyim.Biraz 'çevir kaz yanmasın' davransa da, o Verheugen'in AB Komisyonu daha şimdiden ve Türkiye üyeliği kaçınılmazcasına, teknik hesaplara başladı.Evet evet başladı ve hazırlık hipotezleri çiziyor. Beyin cimnastiği yapıyor. Çünkü, Kopenhag Zirvesi ertesinde Avrupa siyaset sınıfının aynı Brüksel 'avrokrasi' ve bürokrasi'sine yaktığı ışık; en azından, leb demeden leblebiyi anlayan 'AB memurini'nin algıladığı sinyal, Ankara için üyelik yolunun açıldığı oldu.Dolayısıyla, biz kim ne demiş tasasına düşmeden 'uyum paketleri'mizin ambalajını sökelim ve 'yol haritamızda' ilerleyelim, kuşku duymayın ki o güzergah mutlaka bizi Brüksel'e götürüyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!