KANSERÄ°N TEDAVÄ°SÄ° GERÇEKTENBULUNDU MU? Tıp aleminin

Güncelleme Tarihi:

KANSERİN TEDAVİSİ GERÇEKTENBULUNDU MU Tıp aleminin
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 04, 2001 00:00

KANSERÄ°N TEDAVÄ°SÄ° GERÇEKTENBULUNDU MU? Tıp aleminin en kolay tacirliÄŸi yapılabilen umudu kanser tedavisinin bulunması konusunda son yayınlanan bilimsel raporlar ve ilaçlar, Time dergisine kapak olunca tartışmalar ülkemizde de yeniden alevleniverdi. Yüksek tirajlı gazeteler, ilk sayfalarında müjdeyi verdiler. Haber bültenleri yayınlarını kesip söylediler. Anchor-adamlar her zaman olduÄŸu gibi halk mahkemeleri kurarak bir tarafa gariban ilaç mucitlerini, diÄŸer tarafa da ne dediÄŸi anlaşılmayan agresif doktorları koyarak bu mühim konuda bir kez daha görevlerini eksiksiz yerine getirmenin mutluluÄŸunu yaÅŸadılar. Sizleri bilmem ama biz ÅŸahsen ortada dönen bütün yayınları izlemememize raÄŸmen kanserin çözümü gerçekten bulundu mu bulunmadı mı anlayamadım. O yüzden halen bu üzücü hastalıkla savaÅŸan hastalarımızı, yakınlarını ve dahi siz okuyucularımızı düşünerek bu hafta kanser tedavisi hakkındaki gerçekleri konu etmek istiyoruz. Spekülasyona son derece müsait bu konuda genel bir perspektif vermeyi amaçlıyoruz. Önce bütün bu olayları tetikleyen Time dergisinin son yayını ile baÅŸlayalım. 24 Mayıs 2001 sayısında dünyaca ünlü bu dergi 'Kanser İçin Yeni Umut' baÅŸlığıyla Amerika'da en son bulunan Gleevec isimli ilacı konu ediyor. Küçük bir grup hastanın tedavisinde kullanılan ilaç son derece baÅŸarılı sonuçlar vermiÅŸ. Yine Amerikan Ä°laç Ä°daresi rekor denebilecek kadar kısa bir zamanda ilacın kullanımını onaylamış. Ä°ÅŸte yazarınız bu güzel haberi müteakip devreye giriyor ve mükemmel bir üslup numarasıyla sizleri zamanımızdan alıp 3 yıl öncesine ışınlıyor. 18 Mayıs 1998 tarihli Time dergisinin kapağına bakıyoruz: 'Kanser tedavisinde son yayınlanan raporlar inanılmazın gerçekleÅŸtiÄŸini müjdeliyor: Ä°ki yıl içinde kanser diye bir hastalık kalmayacak'. Kanser kelimesi üzerine bir çarpı konularak resmedilmiÅŸ. Madem tarihe girdik o zaman en baÅŸtan baÅŸlayalım. 1971 yılında zamanın Amerikan BaÅŸkanı Richard Nixon kansere karşı topyekün savaÅŸ ilan ederek baÅŸlatmıştı seferberliÄŸi. Kanser tedavisi çalışmaları için milyon dolarlık fonlar ayrıldı. Bir çok özel ÅŸirket bile çözüm için kolları sıvadı. Basit bir ilacı icat etmek de ne ola ki demeyiniz. Bugün bir kanser ilacı imal etmek için yola çıksanız, ilacı piyasaya sürmek için en az 10 yıla ve ortalama 400 milyon Amerikan dolarına ihtiyacınız var demektir. Nasıl mı... Örnek olarak Amerikan koÅŸullarını kısaca anlatalım. Ä°laç fikrinizi ortaya attıktan sonra öncelikle laboratuar testlerini tamamlamanız gerekiyor. Elde edeceÄŸiniz verilere göre hayvan deneyleri yapacaksınız. EÄŸer sonuçlar baÅŸarılıysa 'Yeni Ä°laç AraÅŸtırma' formuyla Amerikan Ä°laç Ä°daresine baÅŸvuruda bulunabiliyorsunuz. Ä°ncelemeler tamamlanıp, verileriniz yeterli ve inandırıcı görülüyorsa, insan denemeleri için izin veriliyor. Böylece Faz 1 denilen noktaya gelebiliyor ve ilacınızı ilk kez insanlara uygulama ÅŸansı yakalıyorsunuz. Faz 1 aÅŸamasında ilacınızın dozu, zamanı ve emniyeti hakkında deneyler yapıyorsunuz. Vücutta nasıl emildiÄŸini, etkilerini ve atılım yollarını belirliyorsunuz. Bu çalışmalar en az 80 hasta üzerinde uygulanmak zorunda. Yaklaşık 1 yıl civarında bir zaman alıyor. Sonuçlarınız onaylanırsa Faz 2 aÅŸamasına geçiyorsunuz. Bu kez ilacın emniyeti ve etkinliÄŸini araÅŸtırmalısınız. Yani ilacı verince tümör küçüldü mü, hastalık belirtileri geriledi mi...Bu aÅŸama da en az iki yıl sürüyor ve yüzlerce hastayı kapsıyor. Geldiniz mi Faz 3'e. Bu kez amaç çeÅŸitlilik gösteren geniÅŸ ölçekli gruplarda ve çok fazla hasta üzerinde deneme yapmak. Yıllar alabiliyor bu bölüm. Bu aÅŸamayı da geçerseniz onay için ilacı deÄŸerlendirmeye yolluyorsunuz. Özellikli veya genel bir ilaç olarak kabul görüyor sonuçta. Artık doktorların kalkıp da 'olmaz, kanser ilacı üç beÅŸ otu karıştırıp, dört beÅŸ hastayı iyileÅŸtirmekle bulunamaz' dediÄŸinde neyi kastettiklerini anlıyorsunuzdur inÅŸallah.Son yıllarda kanser ilaçlarında bir patlama yaÅŸanmasındaki temel unsur olayın moleküler seviyede anlaşılabilmiÅŸ olması. Ä°lk kez 3 yıl önce mucize angiostatin ve endostatin adlı ilaçların bulunmasıyla medyada baÅŸ köşeye oturmuÅŸtu yeni tedaviler. Kanserli hücrenin büyüyüp geliÅŸmesini saÄŸlayan damarsal yapılar yok ediliyordu bu ilaçlarla. Farelerde %100 baÅŸarı saÄŸlanmıştı, ama…Son raporda adı geçen Gleevec, Tarceva, Iressa gibi ilaçlar ise kanserli hücre büyümesini saÄŸlayan bir enzimi durduruyor. Günümüzün popüler ilaçları artık tümör hücrelerinin büyüme faktörlerini bloke ediyor, kanser yayılımını saÄŸlayan sinyal aracıları yok ediyor, normal hücreleri yıkacak silahları öldürüyor. Ãœstelik bunları normal hücrelere bir zarar vermeden gerçekleÅŸtiriyor. BaÅŸarı insanlarda kanserin türüne göre maalesef %30-70 civarında ÅŸimdilik. Fiyat bilançosu ise üzücü. ÖrneÄŸin son bulunan mucize Gleevec için her ay 2400 dolar harcamanız gerekiyor. Yılda yaklaşık 30.000 dolar (30 milyar Türk lirası)Gerek finansman bazındaki çaresizlikler, gerekse sonuçlar hakkındaki belirsizlikler elbette insanları otsal karışımlara yöneltiyor, acayip mucizelere inanmaya zorluyor, her duyduÄŸuna inanmayı istetiyor. Bazıları da bu zaafları kullanarak menfaat saÄŸlıyor. Bunun bir tek ülkemizde böyle olduÄŸunu sanmayın. Küçük bir örnek verelim. Dr. Folkman 1998 yılında endostatin adlı ilacını bulduÄŸunda New York Times ilk sayfadan kanserin iki yıl içinde tarih olacağını yayınlamıştı. Hatta ünlü bilim adamı Dr. Watson tarafından yapılan; Folkman'ın bir mucizeyi gerçekleÅŸtirdiÄŸini ve kanser doktorlarının artık baÅŸka iÅŸ aramaları gerektiÄŸi ÅŸeklindeki yorum da eklenmiÅŸti. Haberin detaylarında 'farelerdeki araÅŸtırmalarda' diye küçük bir ibare dikkatlerden kaçıyordu oysa. Kısa zamanda bütün Amerika ayaÄŸa kalktı. Dr. Watson böyle bir ÅŸey söylemediÄŸini açıkladı. New York Times özür diledi. Haberi yazan Gina Kolata'nın yakında piyasaya süreceÄŸi kitabının reklamı için bunu yaptığı anlaşıldı. Sonuç: Gina Kolata halen New York Times'da yazıyor, son kanser mucizesini Time ile beraber aynı gazete yine verdi. Yani deÄŸiÅŸen bir ÅŸey olmadı.Son tahlilde herkes tarafından anlaşılması gereken temel prensipler basit. Kanserin bazı türlerinin uzun süreli tedavisi zahmetli de olsa mümkün günümüzde. Ä°lerleyen moleküler biyoloji ve genetik bilimleri geleceÄŸe umutla bakmamızı saÄŸlıyor gerçekten.Ancak bilim adamları günümüzde kanserin öyle hemen yutulup iyileÅŸilebilecek bir mucize hapını bulmayı beklemiyor. Amaç kanseri, ÅŸeker hastalığı, astım gibi kronik hastalıklar seviyesine çekebilmek. Sürekli ilaç kullanmayı gerektirecek ama öldürmeyecek bir hastalık. Bu hedefe de maalesef öyle bir iki yılda varılması beklenmiyor. Bu süreç zarfında ortaya yine otacılar çıkacak, her gün yeni bir mucize haberi yayınlanacak, bu konu sömürülmeye devam edecek. Tek dileÄŸimiz sizin ve sevdiklerinizin bu anlatılanları düşünmek zorunda hiç ama hiç kalmamanız.SaÄŸlıklı Haftalar... Dr. Serdar GÃœNAYDIN - 04 Haziran 2001, Pazartesi Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!