Kábusun izleri

Güncelleme Tarihi:

Kábusun izleri
Oluşturulma Tarihi: Nisan 04, 1999 00:00

Haberin Devamı

Gurbetçi Seylan Yıldız'ın tüm dünyası, severek evlendiği eşinin 3 gün boyunca kendisine işkence yapmasıyla bir anda karardı. Vücudu kızgın demirlerle dağlanan, tecavüze uğrayan Seylan Hanım, şimdi psikolojik tedaviyle kábusun izlerini silmeye çalışıyor.

Almanya'da işçi olarak çalışan İsmail-Süheyla Sarsık çiftinin ilk bebeği olarak dünyaya geldi Seylan Yıldız. Uyumlu, çalışkan bir genç kızdı. Frankfurt'ta bitirdi üniversiteyi. Bir gıda şirketinin muhasebe bölümünde hayatını kazanmaya başladı. Yaşamında ters giden hiçbir şey yoktu. Beyaz atlı bir prensin eksikliği dışında. Seylan, 1997 yılının sıcak bir ağustos sabahında, yaz tatili için geldiği İstanbul'da tanıştı Muharrem Yıldız'la. İlk bakışta vuruldu kibar ve yakışıklı Muharrem'e. Muharrem, kadın ruhunu nasıl okşayacağını da çok iyi biliyordu. Seylan'la Muharrem'in arasındaki bağ Almanya'ya döndüğünde de kopmadı. Hatta güçlendikçe güçlendi.

Düğününe ailesi gelmedi

3 aylık bir telefon trafiğinin ardından evliliğe karar verildi. Seylan Yıldız'ın ailesi şiddetle karşı çıktı bu ani ve beklenmedik karara. ‘‘Sana gözümüz gibi baktık. Tanımadığın bir adamla evlenmene olur veremeyiz’’ dediler. Aşkı için ezdi geçti ailesini Seylan. Düğün İstanbul'da yapıldı. Sarsık ailesinin hiçbir ferdi, bu mutlu günde biricik kızlarının yanında olmadı. Düğün ve balayı masraflarını, kocası beş kuruşsuz olduğu için Seylan üstlenmek zorunda kaldı. Balayı çok çabuk bitti. Seylan Yıldız, Almanya'ya işinin başına döndü. Muharrem ise başıboş hayatına kaldığı yerden devam etti.

Prens sabıkalı çıktı

Tek bir farkla. Çok sevdiği eşinden her ay para akıyordu cebine. Seylan Yıldız, bir yıllık evlilikleri boyunca, 28 kez gelip gitti Türkiye' ye. Beyaz atlı prens, 'Silah kullanmak ve ruhsatsız silah bulundurmak' suçlarından sabıkalı çıktı. Muharrem Yıldız'ın Almanya'ya gitme planları suya düştü. Ve eşini Türkiye'ye çekmek için farklı yollar denemeye başladı. Önce onu çok sevdiği için kıskandığını söyledi. Ardından da çalıştığı şirkete ortak olmasını önerdi. Seylan'ın patronu ortaklığı kabul etti. Ancak bunun için 200 bin marka ihtiyaç vardı. Seylan Yıldız parayı nasıl bulacağını düşünürken, telefonu çaldı. Kocası, ‘‘Ortaklık için gerekli parayı buldum. Hemen Türkiye'ye gel’’ diyordu. İlk uçakla soluğu İstanbul'da aldı. Sultançiftliği'ndeki evlerine giderken, aklındaki tek şey Muharrem'den bir daha ayrılmayacağıydı. Umutları, eve girer girmez kocasının sırtına vurduğu demir bir çubuk darbesiyle uçtu gitti. Yatağa bağlandı, saçları kesildi, vücudu kızgın demirlerle dağlandı. Tam 3 gün hem işkence gördü, hem de tecavüze uğradı.

Almancası kurtardı

26 yaşındaki Seylan Yıldız, 3 günlük kábusun ardından kurtuluş için bir yol bulmayı başardı. Kocasının, ‘‘Artık Almanya'ya gitmeyeceksin. Ara iş yerini paranı iste’’ lafı üzerine arkadaşı Ilona'ya telefon açtı. Almanca bilmeyen Muharrem, Seylan'ın, ‘‘Çabuk annemlere haber ver. Hayatım tehlikede’’ dediğini anlamadı bile. Kızı istemediği bir evliliğe 'Evet' diyen anne Süheyla Sarsık, bu yakarış üzerine hemen İstanbul'a geldi. Polisle işbirliği yapan anne, kábusu sona erdirdi. Seylan Yıldız, kocasından boşanmak için Fatih Asliye Hukuk Mahkemesi'na başvurdu.

Hayalleri yıkıldı

Seylan Yıldız tanışır tanışmaz vuruldu Muharrem Yıldız'a. Ailesinin karşı çıkmasına rağmen evlendi genç adamla. Kocası Türkiye'de, kendi Almanya'da sürdürmeye çalıştı evliliğini. Sık sık Türkiye'ye geldi bu zaman zarfında. Ancak son gelişi hayatında derin izler bıraktı. Kocası tarafından işkence gördü ve tecavüze uğradı genç kadın. Hayalleri yıkılan Seylan Yıldız, o günleri hatırladıkça kábus dolu anları tekrar yaşıyor.

Adalete isyan

KOCASININ 3 gün boyunca işkencesine maruz kalan Seylan Yıldız, tahliye kararına isyan etti. ‘‘Adalet nerede?’’ çığlıkları adliyeye sarsan Yıldız, ‘‘Vücudumda hálá olayın izlerini taşıyorum. Psikolojik tedavi bile sonuç vermiyor. Böyle adalet olmaz olsun’’ dedi. Seylan Yıldız, eşiyle göz göze gelmemeye özen gösterdi. Almanya'da çeşitli hastanelerden aldığı raporları mahkeme heyetine sunan Yıldız, ‘‘Bu savaştan ben galip çıkacağım’’ dedi.

50 milyona serbest

Muharrem Yıldız, bir ay sonra çıktığı ilk duruşmada tahliye edildi. İfadesinde, ‘‘Karım, sık sık Türkiye'ye gelirdi ve vücudunda morluklar olurdu. ‘Bunlar ne' dediğimde, ‘Babam tekme attı' derdi. Bu sırada arkadaşı Özlem, beni aradı. ‘Karın seni patronuyla aldatıyor' dedi. Karımın cep telefonunu her arayışımda, karşıma Hasan diye birisi çıkıyordu. Olaydan 20 gün önce eşim yanıma geldi. Boşanmak için adliyeye gittik. Yalvardı, vazgeçtim. Son Türkiye'ye geldiğinde yüzünde morluklar vardı. ‘Hasan'dan dayak mı yedin' diye sordum. ‘Seni ilgilendirmez' dedi. Hediye ettiğim alyans ve kolyenin ne olduğunu sordum. ‘Hasan sattı' dedi. Kendimi kaybedip, vurmaya başladım. Ama kızgın demirlerle dağlamadım’’ dedi.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!