İşte 62'lik sahte şeyhin haremi
Güncelleme Tarihi:
Toygun ATİLLA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 2003 02:05
15 kadınla yaşayan sahte şeyh Yaşar Yılmaz'ın, aşk reçetesi bal... Sabah, öğle ve ikindide ikişer kaşık bal yiyen Yılmaz, akşam yemeğinden sonra da karanfil, zencefil, kekik ve bal karışımını içiyordu. Kadınlarına ‘Mehdi’ ollduğunu söyleyen Yaşar Yılmaz'ın hareminden N.E., operasyondan bir hafta önce doğum yaptı.
TUZLA'nın Akfırat Beldesi'nde ortaya çıkan tarikat skandalında, sahte şeyh Yaşar Yılmaz'ın haremindeki genç kadınların ifadeleri, zevk saltanatını gözler önüne serdi. 62 yaşındaki Yılmaz'ın canı istediğinde haremindeki istediği gözdesiyle birlikte olduğu, kadınlara bunu ‘Hoca Kadınlar’ın tebliğ ederek Yılmaz'ın bulunduğu eve götürdükleri belirlendi.
Sahte Şeyh'in birlikte olmak istediği kadını, banyo yaptırıp, saçlarını tarayarak şeyhe hazırlayan ‘Hoca Kadınlar’dan birinin Yılmaz'ın resmi nikahlı eşi olduğu açıklandı. Yılmaz'a çok yakın olan ve bütün ev işlerini organize eden ‘Hoca Kadınlar’dan ikisinin de sahte şeyhin yeğeni olduğu belirlendi. Haremdeki 14 imam nikahlı kadının, yapacakları tüm işleri, alış verişleri resmi nikahlı eşinin de aralarında bulunduğu ‘‘Hoca Kadınlar’’ın düzenlediği ifade edildi.
BANA TEBLİĞ ETTİLER.
Yılmaz'ın Gebze'deki evde birlikte yakalandığı T.Ç. yaklaşık 3 ay önce evlendiklerini söyledi. 22 Yaşındaki T.Ç. jandarmadaki ifadesinde evliliğinin kendisine tebliğ edildiğini belirterek şöyle konuştu:
‘‘Yaşar Hoca beni kendisine eşliğe layık görmüş. Hoca kadınlar tarafından bu bana tebliğ edildi. Beni kaldığı çiftliğe götürdüler. Yaşar Hoca dualar okuyup, namaz kıldıktan sonra beni nikahına aldığını söyledi. O günden sonra beraber olduk. Akfırat'tan ayrılmamız gerektiğini söyleyince ben de yanında gittim. Gebze'de bir evde kalıyorduk. Kendisi bana zorla sahip olmadı. Kendi isteğimle onunla beraber oldum’’ dedi.
Yaşar Yılmaz'ın imam nikahlı kadınlarından Z.Ö. ise ifadesinde, ‘‘Beni rüyasında görmüş. Bunu bana hoca kadınlar tebliğ etti. Ertesi gün ben de Yaşar Hoca'yı rüyamda gördüm. Bunda bir keramet olduğunu düşünerek hocanın nikahına girmeyi kabul ettim’’ dedi.
Jandarmadaki yüzleştirme sırasında Yaşar Yılmaz ile kadınlar arasında ilginç diyaloglar yaşandı. Jandarma, Yılmaz'ı gösterdiğinde kadınlar, Yaşar Yılmaz'ı tanımadıklarını söyledi. Aynı soru Yılmaz'a sorulduğunda ise Yılmaz, haremini elini kalbinin üzerine ve başına götürerek selamladıktan sonra, ‘‘Bunlar eşlerim’’ deyince kadınlar da kabul etti.
Sahte şeyh Yılmaz bir tek kendisi aleyhine ifade veren F.Ş'i gördüğünde eşi olmadığını söyledi. Bunun üzerine jandarmanın elinden kurtulan F.Ş., Yılmaz'a tokat atmaya çalıştı. Ancak jandarma ekipleri araya girerek engelledi.
AŞK REÇETESİ
15 kadınla yaşayan, 62 yaşındaki sahte Şeyh Yaşar Yılmaz'ın, aşk reçetesi de ortaya çıktı. İşte, sahte şeyhe güç veren formül:
'Sabah iki kaşık bal, bir bardak suda kaynatılıp içilecek. 1 saat sonra hafif bir kahvaltı yapılacak. Öğle yemeğinden önce iki kaşık bal sade olarak yenecek. İkindi namazından sonra bal ve zencefil birlikte kaynatılarak içilecek. Akşam yemeğinden sonra da karanfil, zencefil, kekik ve baldan oluşan karışım hep beraber içilecek.''
Beldede çoğu hazine arazileri üzerine yaptırılan evler ile büyük bir çiftliğin de sahibi olan Yılmaz'ın, bu çiftliğinde çeşitli türlerde çok sayıda hayvan beslediği, sözde nikah kıydığı kızlara kendini ‘‘mehdi’’ olarak tanıtıp, doğacak çocukların da ‘‘mehdi çocuğu’’ olacağını söylediği ileri sürüldü.
Sözde şeyh Yaşar Yılmaz'ın kendini ‘‘mehdi’’ olarak tanıttığını söyleyen bir belde sakini, ‘‘Dünyanın her yerinde 12 milyon insanla uğraştığı, hükmettiği söyleniyor. Beni de üvey kardeşinin kızıyla zorla evlendirdiler. Daha sonra mutsuz olduk ve ayrıldık. Evlendiği kızın babası bir anda zengin oluyor’’ dedi.
6 AY SÜREN ÇALIŞMA
Jandarmanın 6 aydır yürüttüğü çalışma sonucunda, grubun beldede tamamen hakimiyet kurduğu, dışarıdan gelen kişileri kamerayla izledikleri ve gelen bu yabancıları amaçları konusunda soru yağmuruna tuttukları belirtildi.
Beldede oturan ve çoğu çalışmayan 100-150 kişinin ‘‘mehdi’’ olarak tanınan Yaşar Yılmaz tarafından maaşa bağlandığı, bu kişiye yurtdışından da paralar geldiği ifade edildi.
Jandarmanın beldeye girip çıkmaması için suç işleyen kişileri aralarında barındırmayan ya da güvenlik kuvvetlerine teslim olmalarını sağlayan bu grubun, beldeye seyyar satıcıların dahi girmesine izin vermedikleri ortaya çıktı.
Çiftlikteki büyü marketi
YAŞAR Yılmaz'ın Akfırat Köyü'ndeki çiftliğinde yapılan aramada, büyü yapmak için kullanılan, naylonlara sarılı üzerinde Türkçe ve Arapça yazıların bulunduğu aslan pençesi, aslan gözü, aslan midesi, aslan dili, tavşan kulağı, dana yüreği, geyik boynuzu ve çeşitli kuşların gagaları ile kutular içinde baharatlar bulundu. Yılmaz, jandarmaya verdiği ifadesinde, çiftliğinde bulunan hayvan uzuvlarının şu amaçla kullandığını anlattı:
DOKTORA GÖNDERMİYOR
‘‘Aslan pençesi her derde deva. Özellikle iyileşemez denilen hastalar için kaynatıldıktan sonra kızartılarak yenilecek. Geyik gözü, nazara ve büyüye karşı kullanıyor. Büyü yapıldığı tespit edilen bir kişi, geyik gözünü evinin görünen bir yerine koyuyor. Geyik boynuzu, kötü şansı götürüp uğur ve bereket getirmesi için evlerin girişine asılıyor. Tavşan kulağı, aşk hayatı soğuk olan kişilere suda kaynatılarak içiriliyor.’’
Jandarmanın evinde yaptığı aramalarda şifalı bitkiler ve bunlarla tedavi yöntemlerini içeren kitaplar ele geçirilen Yaşar Yılmaz‘ın, hastalanan belde sakinlerinin önce kendisine gelmesini sağladığı, bu şifalı bitkilerle tedavi etmeye çalıştığı, ancak tedavi edemediği kişilerin doktora ya da hastaneye başvurmasına izin verdiği belirtildi.
İnanılmaz iddialar
DGM'de tanık olarak ifade veren Esma Özgedik, Akfırat'ın Yaşar Yılmaz tarafından şeriat devleti gibi yönetildiğini söyleyip şu iddialarda bulundu:
Tapu için istedikleri parayı vermeyince Yılmaz ve müritleri tehdit etti. Evim kurşunlandı.
Şeyhin servisi hariç, dışardan hiçbir araç giremiyor. Belediye aracını da yaktılar. Misafirlerimiz gelip gidemiyor. İlişkilerimizi kısıtladılar.
Onlardan olmayanları kafir ilan ediyor, selam bile vermiyorlar. Kadınlara oy kullandırmıyorlar.
Yaşar Yılmaz'ın 15-20 hanımı var. Yılmaz, bunlardan doğacak çocuklarla şeriat devleti kurup, bu memleketi çökertmeyi amaçlıyor.
Kız çocuklarını 3'üncü sınıfa kadar gönderip, sonra yalandan diploma veriyorlar. Milli Eğitim Müdürlüğü'ne şikayet ettik, bir şey çıkmadı.
Tutuklandı
EDEP Tarikatı’nın kurucusu, 15 eşli Yaşar Yılmaz ve iki müridi İstanbul DGM’de tutuklandı. Jandarmada sorgularının ardından İstanbul DGM'ye çıkartılan 4'ü kadın 11 kişi Cumhuriyet Savcısı Selahattin Demir tarafından sorgulandı. Savcı, Yaşar Yılmaz ile Harun Ersin ve Yılmaz Şeyhoğlu'nu tutuklanmaları talebiyle Nöbetçi 5 No'lu DGM'ye sevk ederken diğerlerini serbest bıraktı. DGM tarafında da sorgulanan Yaşar Yılmaz, Harun Ersin ve Yılmaz Şeyhoğlu çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, ruhsatsız silah bulundurmak, ırza geçmek, halkın din duygularını istismar etmek ve adam kaldırmak suçlamalarıyla tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevine gönderildi.
Evdeki yatır
YAŞAR Yılmaz çiftlik evinin bir odasını boş tabutlarla adeta türbeye çevirmişti. Çiftlik evine gelen müritler burada Yılmaz tarafından oluşturulan ve içinde şeyhlerin yattığını söylediği boş tabutlara yönelip dua ediyorlardı. Tabutlardan birinin üzerinde Hz. Danyal (AS) yazarak, Elham, Ayetel Kürsi, İhlas dualarının okunarak, şefaat dilenmesi isteniyordu.
Sahte Şeyh'in birlikte olmak istediği kadını, banyo yaptırıp, saçlarını tarayarak şeyhe hazırlayan ‘Hoca Kadınlar’dan birinin Yılmaz'ın resmi nikahlı eşi olduğu açıklandı. Yılmaz'a çok yakın olan ve bütün ev işlerini organize eden ‘Hoca Kadınlar’dan ikisinin de sahte şeyhin yeğeni olduğu belirlendi. Haremdeki 14 imam nikahlı kadının, yapacakları tüm işleri, alış verişleri resmi nikahlı eşinin de aralarında bulunduğu ‘‘Hoca Kadınlar’’ın düzenlediği ifade edildi.
BANA TEBLİĞ ETTİLER.
Yılmaz'ın Gebze'deki evde birlikte yakalandığı T.Ç. yaklaşık 3 ay önce evlendiklerini söyledi. 22 Yaşındaki T.Ç. jandarmadaki ifadesinde evliliğinin kendisine tebliğ edildiğini belirterek şöyle konuştu:
‘‘Yaşar Hoca beni kendisine eşliğe layık görmüş. Hoca kadınlar tarafından bu bana tebliğ edildi. Beni kaldığı çiftliğe götürdüler. Yaşar Hoca dualar okuyup, namaz kıldıktan sonra beni nikahına aldığını söyledi. O günden sonra beraber olduk. Akfırat'tan ayrılmamız gerektiğini söyleyince ben de yanında gittim. Gebze'de bir evde kalıyorduk. Kendisi bana zorla sahip olmadı. Kendi isteğimle onunla beraber oldum’’ dedi.
Yaşar Yılmaz'ın imam nikahlı kadınlarından Z.Ö. ise ifadesinde, ‘‘Beni rüyasında görmüş. Bunu bana hoca kadınlar tebliğ etti. Ertesi gün ben de Yaşar Hoca'yı rüyamda gördüm. Bunda bir keramet olduğunu düşünerek hocanın nikahına girmeyi kabul ettim’’ dedi.
Jandarmadaki yüzleştirme sırasında Yaşar Yılmaz ile kadınlar arasında ilginç diyaloglar yaşandı. Jandarma, Yılmaz'ı gösterdiğinde kadınlar, Yaşar Yılmaz'ı tanımadıklarını söyledi. Aynı soru Yılmaz'a sorulduğunda ise Yılmaz, haremini elini kalbinin üzerine ve başına götürerek selamladıktan sonra, ‘‘Bunlar eşlerim’’ deyince kadınlar da kabul etti.
Sahte şeyh Yılmaz bir tek kendisi aleyhine ifade veren F.Ş'i gördüğünde eşi olmadığını söyledi. Bunun üzerine jandarmanın elinden kurtulan F.Ş., Yılmaz'a tokat atmaya çalıştı. Ancak jandarma ekipleri araya girerek engelledi.
AŞK REÇETESİ
15 kadınla yaşayan, 62 yaşındaki sahte Şeyh Yaşar Yılmaz'ın, aşk reçetesi de ortaya çıktı. İşte, sahte şeyhe güç veren formül:
'Sabah iki kaşık bal, bir bardak suda kaynatılıp içilecek. 1 saat sonra hafif bir kahvaltı yapılacak. Öğle yemeğinden önce iki kaşık bal sade olarak yenecek. İkindi namazından sonra bal ve zencefil birlikte kaynatılarak içilecek. Akşam yemeğinden sonra da karanfil, zencefil, kekik ve baldan oluşan karışım hep beraber içilecek.''
Beldede çoğu hazine arazileri üzerine yaptırılan evler ile büyük bir çiftliğin de sahibi olan Yılmaz'ın, bu çiftliğinde çeşitli türlerde çok sayıda hayvan beslediği, sözde nikah kıydığı kızlara kendini ‘‘mehdi’’ olarak tanıtıp, doğacak çocukların da ‘‘mehdi çocuğu’’ olacağını söylediği ileri sürüldü.
Sözde şeyh Yaşar Yılmaz'ın kendini ‘‘mehdi’’ olarak tanıttığını söyleyen bir belde sakini, ‘‘Dünyanın her yerinde 12 milyon insanla uğraştığı, hükmettiği söyleniyor. Beni de üvey kardeşinin kızıyla zorla evlendirdiler. Daha sonra mutsuz olduk ve ayrıldık. Evlendiği kızın babası bir anda zengin oluyor’’ dedi.
6 AY SÜREN ÇALIŞMA
Jandarmanın 6 aydır yürüttüğü çalışma sonucunda, grubun beldede tamamen hakimiyet kurduğu, dışarıdan gelen kişileri kamerayla izledikleri ve gelen bu yabancıları amaçları konusunda soru yağmuruna tuttukları belirtildi.
Beldede oturan ve çoğu çalışmayan 100-150 kişinin ‘‘mehdi’’ olarak tanınan Yaşar Yılmaz tarafından maaşa bağlandığı, bu kişiye yurtdışından da paralar geldiği ifade edildi.
Jandarmanın beldeye girip çıkmaması için suç işleyen kişileri aralarında barındırmayan ya da güvenlik kuvvetlerine teslim olmalarını sağlayan bu grubun, beldeye seyyar satıcıların dahi girmesine izin vermedikleri ortaya çıktı.
Çiftlikteki büyü marketi
YAŞAR Yılmaz'ın Akfırat Köyü'ndeki çiftliğinde yapılan aramada, büyü yapmak için kullanılan, naylonlara sarılı üzerinde Türkçe ve Arapça yazıların bulunduğu aslan pençesi, aslan gözü, aslan midesi, aslan dili, tavşan kulağı, dana yüreği, geyik boynuzu ve çeşitli kuşların gagaları ile kutular içinde baharatlar bulundu. Yılmaz, jandarmaya verdiği ifadesinde, çiftliğinde bulunan hayvan uzuvlarının şu amaçla kullandığını anlattı:
DOKTORA GÖNDERMİYOR
‘‘Aslan pençesi her derde deva. Özellikle iyileşemez denilen hastalar için kaynatıldıktan sonra kızartılarak yenilecek. Geyik gözü, nazara ve büyüye karşı kullanıyor. Büyü yapıldığı tespit edilen bir kişi, geyik gözünü evinin görünen bir yerine koyuyor. Geyik boynuzu, kötü şansı götürüp uğur ve bereket getirmesi için evlerin girişine asılıyor. Tavşan kulağı, aşk hayatı soğuk olan kişilere suda kaynatılarak içiriliyor.’’
Jandarmanın evinde yaptığı aramalarda şifalı bitkiler ve bunlarla tedavi yöntemlerini içeren kitaplar ele geçirilen Yaşar Yılmaz‘ın, hastalanan belde sakinlerinin önce kendisine gelmesini sağladığı, bu şifalı bitkilerle tedavi etmeye çalıştığı, ancak tedavi edemediği kişilerin doktora ya da hastaneye başvurmasına izin verdiği belirtildi.
İnanılmaz iddialar
DGM'de tanık olarak ifade veren Esma Özgedik, Akfırat'ın Yaşar Yılmaz tarafından şeriat devleti gibi yönetildiğini söyleyip şu iddialarda bulundu:
Tapu için istedikleri parayı vermeyince Yılmaz ve müritleri tehdit etti. Evim kurşunlandı.
Şeyhin servisi hariç, dışardan hiçbir araç giremiyor. Belediye aracını da yaktılar. Misafirlerimiz gelip gidemiyor. İlişkilerimizi kısıtladılar.
Onlardan olmayanları kafir ilan ediyor, selam bile vermiyorlar. Kadınlara oy kullandırmıyorlar.
Yaşar Yılmaz'ın 15-20 hanımı var. Yılmaz, bunlardan doğacak çocuklarla şeriat devleti kurup, bu memleketi çökertmeyi amaçlıyor.
Kız çocuklarını 3'üncü sınıfa kadar gönderip, sonra yalandan diploma veriyorlar. Milli Eğitim Müdürlüğü'ne şikayet ettik, bir şey çıkmadı.
Tutuklandı
EDEP Tarikatı’nın kurucusu, 15 eşli Yaşar Yılmaz ve iki müridi İstanbul DGM’de tutuklandı. Jandarmada sorgularının ardından İstanbul DGM'ye çıkartılan 4'ü kadın 11 kişi Cumhuriyet Savcısı Selahattin Demir tarafından sorgulandı. Savcı, Yaşar Yılmaz ile Harun Ersin ve Yılmaz Şeyhoğlu'nu tutuklanmaları talebiyle Nöbetçi 5 No'lu DGM'ye sevk ederken diğerlerini serbest bıraktı. DGM tarafında da sorgulanan Yaşar Yılmaz, Harun Ersin ve Yılmaz Şeyhoğlu çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, ruhsatsız silah bulundurmak, ırza geçmek, halkın din duygularını istismar etmek ve adam kaldırmak suçlamalarıyla tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevine gönderildi.
Evdeki yatır
YAŞAR Yılmaz çiftlik evinin bir odasını boş tabutlarla adeta türbeye çevirmişti. Çiftlik evine gelen müritler burada Yılmaz tarafından oluşturulan ve içinde şeyhlerin yattığını söylediği boş tabutlara yönelip dua ediyorlardı. Tabutlardan birinin üzerinde Hz. Danyal (AS) yazarak, Elham, Ayetel Kürsi, İhlas dualarının okunarak, şefaat dilenmesi isteniyordu.