İstanbul'u Dinliyorum

Nilgün GEDİKOĞLU

YÖNETENLERİN DİKKATİNE

Yıkıldı yıkılacak

FATİH

17 Ağustos depremiyle gelen felaketlerin bir de ‘‘artçı felaketler’’e gebe olduğunu hepimiz biliyoruz artık. Sözgelimi ‘‘yarım’’ yıkık binaların, en küçük bir sarsıntıyla yıkılması gibi. Fatih’’ten faks gönderen bir okurumuz, işte böyle bir ‘‘artçı felaket’’ olasılığı hakkında ilgililerin duyarsız kalışından yakınıyor. Fatih, Mıhçılar Caddesi, Türbe Sokak, No. 25'de tek katlı bir dükkan sahibi olan okurumuzun dediğine göre, yanlarındaki üç katlı bir bina , 7.4'lük depremden etkilenmiş; arka kısmının yarısı, dükkanın üstüne, ön ve yan tarafının bir kısmı da servis minibüsünün üzerine çökmüş. Söz konusu binanın üç tarafı da hasar görmüş ve yıkıldı yıkılacak bir durumdaymış.

Ne gelen var ne giden

Depremden iki gün sonra sokağa yığılan yıkıntıları toplamak üzere Fatih Belediyesi yetkilileri gelmiş, binayı mühürlenip en kısa zamanda yıkılacağını belirtmişler. Ne var ki sorun, ‘‘en kısa zaman’’ dilimininin belirsizliği.

Okurumuz, o günden bu yana ne gelen, ne iden olduğunu, her an yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kalan bina ile ilgili en küçük bir önlemin bile alınmadığını söylüyor. Dahası, ‘‘Fatih Belediyesi'ne belki 50 kez gidip derdimizi anlattık. Bu binanın bir an önce mühürlenip yıkılması gerektiğini, insanların bu binanın altından gelip geçtiğini ve çocukların etrafta oynadıklarını izah edip gerekeni yapmalarını istedik. Belediye'den sonuç alamayınca Beyaz Masa'ya başvurduk. Haber çıkmadı. Kaymakamlığa başvurduk yine haber yok’’ diye yazmış okurumuz.

Ve okurumuz soruyor: Bu bina yıkılırsa ve altında çoluk çocuk kalırsa sorumlusu kim olacak?’’

Yönetenlerin dikkatine...

Yasadışı gürültü bezdirdi

ŞİŞLİ

Topağacı'ndan bir şikayet mektubu var:

‘‘Topağacı'ndaki Nişantaşı-Ihlamur Caddesi üzerinde yer alan Işıklar, Gök ve Opera apartmanlarının zemin ve birinci katında oturanların ortak bir derdi var, gürültü. Yalnız bu gürültünün nedeni ne trafik ne de sonuna kadar açılmış müzik. Bu gürültünün kaynağı, üç tonluk bir su deposunun motoru. Sahibi ise Gök Apartmanı'nda oturan Şişli Belediyesi'nin DYP'li Meclis Üyesi Davut Topoğlu. Defalarca uyarmamıza, belediyeye şikayet etmemize rağmen en ufak bir önlem alınmadı. Deponun motoru, sular kesildikçe çalışan türden de değil. Oldukça eski olan apartmanın su boruları işlevini kaybettiği için onları yenilemek yerine, Terkos suyunu biriktirdiği devasa depoyu apartmanın ortak kullanım alanı olan bahçeye kurdurtmuş. (Böyle bir işlem yasal mıdır?) Dolayısıyla muslukların her açılışında motor, inanılmaz bir tizlikte çalışıyor. Gecenin bir yarısında ya da sabaha karşı uykumuzdan uyandırıyor. Yaz mevsiminde bahçeye bakan balkonlarda ve odalarda oturmak, tv'nin sesini duymak mümkün değil. Şikayetler üzerine motorun etrafına tuğladan duvar ördürttü. Ancak üstü açık kaldığı için gürültü aynen devam ediyor. Kendi evimizden taşınıp kiraya çıkmayı düşünüyoruz.

Sayın Topoğlu'nun motoru evine almaması, hiç ses geçirmeyecek biçimde izole etmemesi, bu keyfiliğin nedeni nedir? Şişli Belediyesi'nin yetkililerine soruyoruz. Bu yasadışılığa göz yummanın nedeni Sayın Topoğlu'nun Meclis Üyesi olmasından mı kaynaklanıyor?’’