IMF 4 Şubat toplantısını ertelerse

Güncelleme Tarihi:

IMF 4 Şubat toplantısını ertelerse
Oluşturulma Tarihi: Ocak 26, 2002 00:00

IMF, Türkiye'nin verdiği niyet mektubunu görüşmek üzere 4 Şubat'ta İcra Direktörleri Kurulu'nu toplayacağını, resmen açıkladı.Yani, IMF Yönetimi ABD'deki temaslarda kendisine verilen, ‘‘Ay sonuna kadar niyet mektubunda yazan bütün önşartları yerine getireceğiz’’ sözüne güvenerek, Türkiye'nin yeni ekonomik programını görüşmek için yapacağı toplantının tarihini 4 Şubat olarak belirledi. Yani, bu tarih Türkiye'nin istediği bir tarihti. Türkiye, 16.4 milyar dolarlık kaynağı hemen alıp, ekonomisini biran önce düzeltme yoluna koymak için, bu tarihi istedi.Bence, maalesef, 4 Şubat tarihinin ertelenme ihtimali belirdi.Çünkü gerekli kararlar bir türlü çıkmadığı gibi, daha program onaylanmadan bazı bakanların programı baltalayacak hareketleri artmaya başladı. Peki ertelenirse ne olur derseniz, 2000 yılında program iyi giderken IMF'nin ziyaretleri ve gözden geçirmelerinin ertelenmeye başlamasıyla piyasaların nasıl tedirgin olduğunu, ardından da Kasım ve Şubat krizlerinin geldiğini hatırlayalım, yeter...Tam piyasalarda güven oluşuyor derken, 4 Şubat'taki IMF İcra Direktörleri Kurulu Toplantısı ertelenirse, yeniden başa dönmüş oluruz.Peki niye böyle bir tehlike oluştu?Çünkü Hükümet yine rehavete kapıldı. Çünkü Hükümet sanki bütün iş bitmiş, işler yoluna girmiş gibi davranmaya başladı. Çünkü koalisyon partileri yine küçük oyunlara girip, kendi yandaşlarına mesaj kaygısına düştüler. Çünkü popülizm hortlamaya başladı. Çünkü yine Hükümeti oluşturan partiler ve bakanları, sanki bu ekonomik program kendi programları değilmiş gibi davranmaya başladılar...Düşünün bir kere yüzlerce kez 2002 yılında yüzde 6.5'luk faiz dışı fazlanın kilit olduğu, bu nedenle vergi kaybına ve harcama artırmaya neden olabilecek hiçbir tasarrufa gidilemeyeceği söylendi. Bütün bunlara rağmen, gün geçmiyor ki bir bakan çıkıp ‘‘KDV oranlarında indirimi Bakanlar Kurulu'na getireceğim’’ demesin, ya da gün geçmiyor ki bir bakan kendi çalışanlarına ek maaş istemesin...HERKES BİLİYORBu Bakanlar sanıyorlar ki; içerde konuştukları öyle kalıyor, söyledikleri, özellikle de programa ters söyledikleri yurt dışındaki uluslararası çevreler tarafından izlenmiyor. Halbuki ekonomiyle ilgili bütün haberler, başta IMF olmak üzere uluslararası kuruluşlar tarafından alınıp kendi yönetimlerine hemen aktarılıyor.Yani herkesin, herşeyden haberi var...Bakanlar ya bunu bilmiyor ya da bildikleri halde böyle davranmaya devam ediyorlar. Belki kimileri, ‘‘Bana ne, ben söyler geçerim’’ vurdum duymazlığı içinde, kimileri de ‘‘Burası Türkiye, onlar mı yönetiyor biz mi yönetiyoruz’’ ilkelliğine kapılmış durumda. Bu bir-kaç bakan bence ne olduğunu hálá anlamış değil.Madem öyle, neden IMF'den para istiyorsunuz, açıkca çıkıp ‘‘Bizim IMF'ye ihtiyacımız yok, ilişkiyi kesiyoruz, kendi kendimize yeteriz’’ deyin. İnanın bu çok samimi, çok saygı duyulacak bir davranış olur.Ya da içinde bulunduğunuz Hükümet IMF'yle birlikte gitmek istiyor da siz buna inanmıyorsanız, bırakıp gidersiniz. ‘‘Ben böyle bir politikada yokum, alet olmam’’ der, ayrılırsınız. İnanın bu da çok saygı duyulacak, samimi bir davranış olur.Ama hem küçük oyunlarla her gün KDV indirimi, memurlarınıza özel zam isteyeceksiniz, hem de ‘‘Hükümet politikası’’ gereği dediklerinizin tam tersini yapıp, istenen kararlara imza atacaksınız... Buna riyakarlık denir...Hükümet ortakları ve bakanlar samimi olsunlar, bence, halk bunları yutmuyor.Bu davranışlar yüzünden 4 Şubat Toplantısı ertelenirse, işte o zaman yeniden kötü gidiş başlamış demektir. O zaman, bunun hesabını kim verecek?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!