Hürriyet'e mektuplar

Diyarbakır uçağının pilotuTÃœM Hürriyet ailesine merhaba. 10 yıllık sadık bir okurunuz olarak, ben de kendimi Hürriyet ailesinden hissediyorum. Diyarbakır'da düşen THY uçağının pilotunun daha cenazesi bile defnedilmeden, onun içinde bulunduÄŸu duruma ait spekülatif iddiayı baÅŸ sayfadan yayınlamanızı üzülerek kınıyorum. TV kanallarının reytingiyle ilgili haberler de ilgi deÄŸil, tepki topluyor. Bunu bilin.Gökhan METEBilgisayar MühendisiHaber üzdüPÄ°LOT Alaattin Yunak ile ilgili yazdığınız haber beni çok üzdü. Sayın Yunak ve ailesiyle ilgili hiçbir ÅŸey bilmem, kendilerini tanımam ama ölmüş bir insan hakkında bu tür haberleri size yakıştıramadım. Babası için alınan ilaçları ona mal ediyorsunuz. Ailesinin ihtiyaçlarına karşılık vermesi de mi yanlış? Sizden özür yazısı bekliyorum.Gürcan ÖZDEMÄ°Rgurcan34@mynet.comTEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTUHÃœRRÄ°YET, 75 kiÅŸinin öldüğü uçak kazasıyla ilgili haberlerde öncü oldu. Diyarbakır Havaalanı'ndaki ‘‘ILS eksikliÄŸi’’nin kazadaki etkisini ve çözülen ilk kara kutunun içeriÄŸini tüm Türkiye, Hürriyet'ten öğrendi. Pilotla ilgili haber ise eleÅŸtiri konusu oldu. Ama baÅŸta ABD olmak üzere pek çok ülkede, eÄŸer ‘‘pilotaj hatası’’ ağır basıyorsa, pilotların hayatı didik didik edilir. Uzmanların, ‘‘Dikkat dağıtır, uçuÅŸa izin verilmemeli, çok tehlikeli’’ diye yorumladığı Atarax, Sulpir, Lustral ve Laroxly gibi bazı antidepresan ilaçları pilotun periyodik olarak satın aldığını görmezden gelmek mümkün deÄŸildi. Asıl yanlışlık, yasak olmasına raÄŸmen bazı ilaçların, Emekli Sandığı veya SSK'lı baÅŸka kiÅŸiler üzerinden yazdırılarak alınmasının Türkiye'de olaÄŸan sayılması ve doktorların da buna göz yumması.BaÅŸlık için özür dileyinBEN Kemal Ulusu. Diyarbakır'da düşen THY uçağında ÅŸehit olan AltuÄŸ Ulusu kaptanın babasıyım.9 Ocak tarihli gazetenizde ‘‘Yanarak Öldüler’’, 6. sayfanın yine manÅŸetinde ‘‘Diri Diri Yandılar’’ cümlelerini okuyan biz ana, baba, kardeÅŸ ve yakınların ne duygular içinde olabileceÄŸini hiç ama hiç düşündünüz mü? Hele alev alev fotoÄŸraflar! OÄŸlumun cesedini, Diyarbakır'dan almaya giderken yolda, uçakta, morgun kapısında, aslan gibi oÄŸlumun kül olmuÅŸ, yanmış cesedini görme düşüncesiyle nasıl bir ıstırap içerisinde olduÄŸumu, ne acılar çektiÄŸimi bilmenize imkán yok. Bu manÅŸeti kınayan, hatanızın affını isteyen bir tekzibi yayınlayıp, lütfen ben dahil o uçakta ölenlerin yakınlarından özür dileyin.Mustafa Kemal ULUSUTEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTUBU konuda kazada oÄŸlunu yitiren Sayın Ulusu'nun yanı sıra birkaç okurumuz daha hassasiyet belirtti. EÄŸer bu baÅŸlık kazada yakınlarını kaybedenleri üzdüyse özür dileriz. Yazı iÅŸleri toplantımızda biz de bu baÅŸlığı uzun uzun tartışıp, uyarıyı dikkate almaya karar verdik. Ancak eÄŸer yolcular gerçekten böyle öldülerse, bunu görmezlikten gelmek de zor. Bu tür baÅŸlıklar, ciddi Batı gazetelerinde de kullanılıyor.Ve bir övgüMERHABALAR!Hürriyet okumak bir ayrıcalık diyorum. Her aradığımızı bulabildiÄŸimiz, özgür, seviyeli, dürüst, kiÅŸilerin özeline fazla girmeyen, adil... Kısacası haberleri okurken acaba doÄŸru mu, abartılı mı, yanlış mı diye düşünmemekteyiz. Hürriyet Gazetesi'ne güveniyoruz.Birgül DÄ°NLÄ°birgul_d67@hotmail.comYazarlarınız e-postalara neden cevap vermiyorlarHÃœRRÄ°YET Gazetesi'nin sayın yazarlarından çoÄŸu, e-postalara cevap verme alışkanlığı edinmemiÅŸ.O zaman sormak istiyorum; bu sayın yazarlar neden ve kim için köşe yazıları yazıyorlar? Kendi fikirlerini yazacaklar ama okuyucuya gelince, okuyucu onlara yazamayacak! Bu düşüncedeki yazarlar, Sayın ErtuÄŸrul Özkök, Sayın Oktay EkÅŸi, Sayın AyÅŸe Arman, Sayın Ferai Tınç. Lütfen açıklasınlar nedenini. EÄŸer cevap yazmayacaklarsa, o zaman köşelerinde kime ve niçin yazı yazdıklarını açıklasınlar. Okur temsilcisine de bu konuda kaç defa tenkit yazdım. Bakalım bu defa sayın temsilci, cesaret gösterip de bu yazımı neÅŸredebilecek mi? Esenlik dileklerimle.Burhan KANDEMÄ°Rbothi@dowse.comTEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTUOkurumuzun bu görüşlerini, eleÅŸtirdiÄŸi 4 yazarımıza ilettim. Ä°ÅŸte bu dört yazarımızın yanıtları:Binlerce geliyorBen hem yazar, hem de Genel Yayın Yönetmeni olarak günde binlerce e-posta alıyorum. Tek tek yanıtlamam fiilen mümkün deÄŸil. Yine de zaman ayırmaya çalışıyorum. Bu konuda okurlarımdan özür dilerim.Uyarıya teÅŸekkürYüzlerce e-posta geliyor. Bir kısmı çöpe gidiyor. Çünkü ne benimle ne de yaptığım iÅŸle ilgili. Bir kısmı terbiyesizliÄŸinden baÅŸka ÅŸeyi olmayan okuyucuların. Bir kısmı da anlamlı yanıt vermeyi gerektiren mesajlar. Yine de uyarıya teÅŸekkür ederim.Okurlarım hoÅŸ görsünAslında okurlarıma kısa ya da uzun yanıt veriyorum. Ama öyle anlamsız mesaj geliyor ki, bazen okur mektuplarını ya da önemli haberlerle ilgili mesajları onların arasından ayırt etmek çok zorlaşıyor. Okurlarım hoÅŸ görsün.Suçluluk duyuyorumMesajları yanıtlamaya çalışıyorum. Bazen sırf bu iÅŸ için gece gazetede kalıyorum. Ä°ki satır cevap yazmazsam, suçluluk duyuyorum. Ama günde 800 e-posta alınca, hepsi yanıtlanmıyor. Ses veremediÄŸim herkesten de özür diliyorum.OKURLARIMIZDAN KISA KISASUPHÄ° BEDÄ°Z: GeçtiÄŸimiz günlerde, ‘‘Dünyanın gelmiÅŸ geçmiÅŸ en ‘Cool' ve ‘Cool olmayan' ünlülerinin listesi’’ni yayımladınız. Ben anlamını az çok biliyorum, buna raÄŸmen sözlüğe baktım. Bu kelimenin anlamını yazmanız gerekmez miydi?PROF. DR. KORHAN TAVÄ°LOÄžLU: Benimle ilgili gazetenizde çıkan haberde, ‘‘İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı BaÅŸkanı’’ denildi. Oysa ben öğretim üyesiyim. Düzeltirseniz çok sevinirim.Â