Hayata tutunamadı

Güncelleme Tarihi:

Hayata tutunamadı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 08, 2009 00:00

Teröristlerin İETT otobüsüne molotofkokteyli atmasıyla yüzü, elleri ve bacakları yanan 17 yaşındaki Serap Eser, dün yaşam savaşını kaybetti. 1 aydır tedavi gören Serap, vücudunun yüzde 35’i yandığından organ yetmezliği nedeniyle can verdi. “Yılbaşına kadar çıkacağım buradan” diyen Serap’ın cenazesi bugün toprağa verilecek.

Haberin Devamı

OTOBÜSÜ YAKTILAR - WEB TV     

GENÇ KIZ HASTANEYE KALDIRILDI - FOTO GALERİ

BAŞBAKAN SERAP'I ÖRNEK GÖSTERMİŞTİ /WEB TV       

İŞTE SERAP'IN KATİL ZANLILARI / WEB TV    

İSTANBUL Küçükçek-mece’de, 8 Kasım’da, İETT otobüsüne molotofkokteyli atılması sonucu yanarak ağır yaralanan 17 yaşındaki Serap Eser dün sabah yaşam mücadelesini kaybetti. Olayda vücudunun yüzde 35’i yanan genç kızın, organ yetmezliği nedeniyle öldüğü açıklandı. Başbakan Erdoğan, sokak eylemlerini eleştirirken, Serap Eser’i örnek göstermişti.

Anneden deri nakli

Söğütlüçeşme-Zeytinburnu hattında çalışan İETT otobüsü, yolcu indirmek için Papatya Durağı’na yanaştı. Şüpheliler, 25 yolcunun bulunduğu otobüse molotofkokteyli attı. Dersaneden çıkan liseli Serap Eser’in elleri, yüzü ve bacakları yandı. Genç kız hastaneye kaldırıldı. Otobüs şoförüyle röportaj yapılırken arka planda haber kameralarına takılan H.A.’nın da aralarında bulunduğu 6 şüpheli 26 Kasım’da tutuklandı. Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yanık ve Kronik Yara Tedavi Merkezi Yoğun Bakım Servisi’nde 1 aydır tedavi gören Serap Eser, sabah 08.30 sıralarında öldü. Yaralarının yüzde 20’si derin olan, annesinden deri alınarak yanık yüzeyleri geçici olarak kapatılan Eser’in ölümüyle ilgili hastaneden özetle, “Serap Eser’de, yoğun enfeksiyon bulgusu göstermeyen dokularına ve kan kültüründe üreme olmamasına rağmen, immun (bağışıklık) cevabı çok abartılı seyretmiş ve organ yetmezliği gelişmiştir” açıklaması yapıldı.

‘Yılbaşına kadar çıkacağım’

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Serap Eser’in ağabeyi Ümit Eser, kardeşinin ilk günlerde durumunun iyi olduğunu, hatta yürüdüğünü anlatarak, şunları söyledi: “Kardeşime annemden deri nakli yapıldı, çok zor bir ameliyatı atlattı. Bilinci açıktı. Aklında hep okulu ve üniversite sınavları vardı. Serap, ‘Ben yılbaşına kadar çıkacağım buradan’ diyordu. Saldırının olduğu gün de olay yerinde demire yaslanmış şekilde, ‘Bu sene üniversite sınavına girecektim. Hayallerimi yaktılar’ diyordu. Kardeşimin tedavisinde ihmal üzerinde duruyoruz. Adli Tıp’ın vereceği raporda ihmal belirlenirse suç duyurusunda bulunacağız. Yoğun bakıma bir anda düştü. Bayram arasında atlanan birşey mi var diye düşünüyoruz. Arife günü durumu hafif ateşliydi. Pazartesi yoğun bakıma kaldırıldı.”

Babam kardeşimi görmüş

Eser, olay günüyle ilgili de şunları anlattı: “Durakta ışıklandırma yok. Şikâyetimiz dikkate alınarak aydınlatma yapıldı ama artık çok geç. Oralarda her zaman birileri oluyordu. O akşam babam gitmişti kardeşimi almaya. Otobüs geliyor, içinden yanarak bir kız düşüyor. Babam kim olduğunu bilmiyor tabii ki. Baktığında kendi kızı olduğunu görüyor. Babam da elinden yaralanmıştı. Cezaların ağırlaştırılması lazım.”

Genç kız, bugün Küçükçekmece Mareşal Fevzi Çakmak Camii’ndeki törenin ardından Kanarya Mezarlığı’nda toprağa verilecek.

O çocuk değil mi?

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, geçen cumartesi Haliç Tersanesi’nde katıldığı törende Güneydoğu’daki sokak gösterilerini eleştirirken, Serap Eser’i örnek göstermişti. Erdoğan şöyle demişti: “Sokakları illegal eylem alanı haline getirenlere, çocuklara şöyle öyle diyenlere sesleniyorum. O çocuklara molotofkokteyli attıran, o çocukları terörist eylem için kullanan kim? Serap yavrumuzu otobüste molotofkokteyliyle yakanlar kim? O çocuk değil mi? O çocukları mazlum göstereceksin, o molotofkoteyli ile yanan yavruyu ne göstereceksin.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!