Hariciye’nin ‘uğurlu’ masası

Güncelleme Tarihi:

Hariciye’nin ‘uğurlu’ masası
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2020 08:00

Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği’nde Osmanlı zamanından beri kullanılan tarihi masanın çekmecesi Türk diplomasi tarihinin 113 yılına şahitlik ediyor. Masanın çekmecesinde 1907’den beri o masada çalışmış diplomatların elyazılarıyla isim ve imzaları var. O imzaların sahipleri daha sonra elçiliğe kadar yükselmiş. Büyükelçi Ümit Yalçın’ın ‘İngiltere’deki diplomasimizin tarihini anlatıyor’ dediği ve Türk Hariciye tarihinde özel bir yeri olan uğurlu masanın hikâyesini oturan ve imza atanlardan dinledik... 

Haberin Devamı

GENÇ diplomat Ümit Pamir, Londra Büyükelçiliği’ndeki görevine tayin edildiğinde ‘ikinci katip’ unvanlı genç bir diplomattı. Elçilikte kendisi için bir masa yoktu. Depoda eski masalardan biri çıkarıldı. Tamir edildi ve Pamir 1970 Mayıs’ta bu masayı kullanmaya başladı. İlk bakışta yorgun ve yıpranmış bir masa gibi görünüyordu. Ama çekmesinde Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Türk diplomasisinin müstesna isimlerinden oluşan bir tarih yatıyordu. Emekli Büyükelçi Ümit Pamir o günleri şöyle anlattı: 

Hariciye’nin ‘uğurlu’ masası

“Memur olarak gitmiştim. Benim gibi birkaç arkadaşım da tayin edilmişti. Yer sorunu vardı. Bir masam yoktu. Dışardan bir masa alındı. O masayı uygun görmedik. Depoda eski masalar olduğunu söylediler. Gittik depoya, bir masa bulduk çıkardık. Tamir ettirip kullanmaya başladım. Çekmecede imzalar vardı. 1964’ten sonra imza yoktu. Belli ki o tarihten sonra depoya inmiş. Depodan çıktıktan sonra ilk imzayı ben attım. Sonra o imzalar devam etti. Orada oturanlar ‘uğurlu masa’ diye imza atma geleneğini devam ettirmiş. Mesleki açıdan çok kıymetli masa bizim için. Diplomasimizin dev isimlerinin imzaları var orada...” 

Haberin Devamı

Hariciye’nin ‘uğurlu’ masası
1961-1964 arasında Londra’da görev yapan Tanju Ülgen... Ülgen Kanada, Meksika, Venezuela ve Tayvan’da büyükelçilik yaptı.  

ÇEKMECEDEKİ BAZI İSİMLER

Başkâtip M.         (1907)

Hariciye’nin ‘uğurlu’ masası

Tuani Bey            (1914)

Köprülüzade Kemal Bey                 (1927)

Vedad Uşşakizade            (1927)

Feridun Cemal (Erkin) Bey             (1929)

Muzaffer Kamil Bey         (1935)

Bülent Uşaklıgil (1937)

Necdet Kent       (1945)

Osman Olcay      (1952)

Ümit Pamir         (1973)

Uğur Ergun         (1986)

Hasan Göğüş      (1991)

Haberin Devamı

Tuğba Sarayönlü Etensel               (2003)

1986 yılında Cem Duna, oğlu Can Duna ve masanın sahibi Uğur Ergun masanın yanında birlikte... Ergun Suudi Arabistan, Almanya ve Yeni Zelanda’da elçilik yaptı. İlk Londra sefiri Yusuf Agah Efendi’nin portresi de duvarda asılı duruyor.

Hariciye’nin ‘uğurlu’ masası

MASADA OTURMAYAN İMZA ATAMAZDI

Uğur Ergun (emekli büyükelçi): “1982-1986 yılları arasında görev yaptım. Cem Duna ve ben o odayı paylaşıyorduk. Masada ben oturuyordum. Çekmecede Cem’in imzası yok, çünkü masada oturmuyordu. Masada oturmayan imza atamazdı. İlk imza 1907’de atılmış. Fransızca ‘Başkatip M.’ imzası var. Hem Osmanlı hem Cumhuriyet dönemini içeriyor. İmzası olanların her biri birbirinden kıymetli. Türk hariciyesinin temel taşları olan isimler... İsmimizin orada olmasını bir onur olarak görüyoruz. Tarihi bir masa olduğu için sırf adı olsun diye birkaç arkadaşımız da oturmadıkları halde haricen yazmışlar.”

Haberin Devamı

Ümit Yalçın (Londra Büyükelçisi): “Tarihi masa kullanılmaya devam ediyor. Biraz da koruma amaçlı olarak büyükelçi özel kaleminde bulunan masa yaşamaya devam ediyor. Londra’da 1793’te açılan Türkiye Büyükelçiliği, tarihi çekmeceyi tarihi masasıyla beraber kullanmaya, yaşatmaya devam ediyor. Nasıl her sabah ilk Londra sefirimiz Yusuf Agah Efendi’nin portresini duvarda görmek bize tarihi sorumluluğumuzu hatırlatıyorsa, bu çekmecedeki imzalar da İngiltere’deki Türk diplomasisinin uzun yıllara dayanan  varlığını, devamlılığını gözümüzde somutlaştırıyor.

Sinan Ülgen (emekli diplomat): “Babam Tanju Ülgen’in de imzası var. 1961-1964’te orada çalışmıştı. Ben Londra’da çalışmadım ama bu çekmeceyi görmek için gitmiştim. Babamın adını o kadar değerli isim arasında görmekten gurur duydum. Aramızda olmayışının da acısını hissettim’

BAKMADAN GEÇME!