Fotoğrafta Kopenhag kriterleri

Güncelleme Tarihi:

Fotoğrafta Kopenhag kriterleri
Oluşturulma Tarihi: Nisan 14, 2001 00:00



Yeşim ÇOBANKENT
Haberin Devamı

İnanması biraz güç ama doğru. Fujifilm'in düzenlediği Basın Fotoğraf Ödülleri Yarışması'na bu yıl Türkiye'den her dalda ortalama on kişi katıldı. Hatta bu nedenle ‘‘spor’’ kategorisinde ödüle değer fotoğraf bulunamadı. Halbuki kazananları 400 milyon TL para ödülünün yanı sıra Kopenhag'da yapılacak büyük yarışmaya adaylık da bekliyordu. Kopenhag'daki ödülse daha bir cazipti; 5 bin Euro. Belki bu ödül 29 Nisan'da Kopenhag'da bizi temsil edecek İzzet Keribar, Cüneyt Oğuztüzün ya da Özer Kanburoğlu'nun olur, kimbilir?

Fujifilm Avrupa'nın en iyi basın fotoğrafçısını belirlemek için her yıl bir yarışma düzenliyor. Bu yarışmanın adı ‘‘2000 Fujifilm Avrupa Basın Fotoğraf Ödülleri Yarışması’’ ve Türkiye'de altı, Avrupa'da dokuz yıldır düzenleniyor.

Türkiye'deki basın fotoğrafçılarının nedense fazla ilgi ve şefkat göstermediği yarışmaya katılım epeyce düşük. Yarışmaya neredeyse her yıl aynı isimler katılıyor ve dolayısıyla yarışmacılar birbirlerini gayet iyi tanıyor, dahası her yarışmacının birden fazla ödülü var. Örnek mi istiyorsunuz? Geçen yıl Türkiye'ye üçüncülük kazandıran Atlas Dergisi'nden Cüneyt Oğuztüzün bu yıl da ‘‘haber’’ dalında Türkiye adına yarışacak.

Daha önce 1996'da ‘‘1996 Fujifilm Avrupa Basın Fotoğrafçısı’’ ödülünü kazanan İzzet Keribar da yarışmanın gediklilerinden. Kendisi ‘‘milenyum’’ konulu porfolyosuyla bu yılki ‘‘Fujifilm Türkiye 2000 Fotoğraçısı’’ ünvanını kazandı, yani o da yabancısı olmadığı bu yarışmaya katılmak için Kopenhag yolcusu. Yarışmanın bu yılki ‘‘röportaj’’ ödülünü kazanan Özer Kanburoğlu da bu yarışmaların tanıdık simalarından.

Katılmak için Fujifilm markasını kullanmak gerekmeyen yarışmanın jürisini merak ediyorsanız hemen söyleyelim; Fujifilm Türkiye Pazarlama ve Planlama Müdürü Cem Sarp, REFO A.Ş'nin yönetim kurulu başkanı ve Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Halim Kulaksız, yine Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabit Kalfagil ve fotoğraf sanatçısı İbrahim Zaman.

Yarışmaya ilk düzenlendiği yıl olan 1992'de sadece sekiz ülke katılırken, katılımcı sayısı bu yıl 25 ülkeyi bulmuş durumda. Fujifilm Türkiye Pazarlama ve Planlama Müdürü Cem Sarp bu yıl yarışmanın kurallarının değiştiğini ve tek bir birinci seçmek yerine üç kategorinin ayrı ayrı ödüllendirileceğini söylüyor.

BELKİ DE KATILMAMALIYDIM

Kendine özgü grafik fotoğraf diliyle tanınan usta fotoğrafçı İzzet Keribar bu yılki yarışmaya biraz gönülsüzce katılmış. Fotoğrafçılıktaki kıdemi itibariyla artık bu tür yarışmalara katılmaması gerektiği düşünen Keribar, yarışmaya jüri üyesi ve aynı zamanda dostu olan Halim Kulaksız'ın teşvikiyle katılmış. ‘‘İsmini duyurmuş fotoğrafçıların bir yaştan sonra bu yarışmalara katılmasını doğru bulmuyorum’’ diyen İzzet Keribar bu sözlerle ne kastettiğini şöyle açıklıyor. ‘‘Bu adam hala bıkmadı mı, ne hırslıymış.’’ Keribar son yarışmada objektifiyle ‘‘milenyum’’ konusunu yorumlamış. Asıl mesleği tekstilcilik olan ve profesyonel fotoğrafçılığa 40 yaşından sonra başlayan Keribar foto röportajcılığın artık eskisi kadar popüler olmadığını söylüyor ve bunu da tv’nin haber diline tamamen hakim olmasına bağlıyor.

MODASI GEÇMEZ

Özer Kanburoğlu ödül kazananların en genci (37) ve fotoğrafçılığa en erken yaşta başlayanı. Bu alanda akademik çalışmalar da yürüten Kanburoğlu gemi inşa alanında eğitim gördükten sonra bu alanda 15 yıl çalışmış ve Mimar Sinan Üniversitesi'nin Fotoğraf Bölümü'nü birincilikle bitirmiş. Yarışmayı kaybolan meslekleri anlatan siyah-beyaz portfolyosuyla katılan Kanburoğlu fotoğrafın modasının hiçbir zaman geçmeyeceğine inanıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!