Dolaylı reklamlar

Güncelleme Tarihi:

Dolaylı reklamlar
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2000 00:00

Ergül SATIÇHÜRRİYET Ege'de son günlerde ateşi sönmeyen bir tartışma var. Zaman zaman gazete sütunlarına da yansıyan Formula-1 muhabbeti. Yarışların İstanbul'da yapılması kesinleştiği için İzmirli turizmcilerin feryadı değil tabii ki konumuz. Formula'nın sigara kullanımını özendirip özendirmediğini tartışıyoruz. Hatta Hürriyet Ege'nin iki yazarı Deniz Sipahi ile Nesrin Coşkun daha da ileri gidip, konuyu köşelerine taşıdı.NESRİN İzmirli hekimlerin, Başbakan Bülent Ecevit'e yazdığı mektubu haber yaparken bir sigara firmasının sponsorluğundaki Formula Yarışları'nın Türkiye'de sigaraya reklam yasağı getiren yasayı ortadan kaldırmayı amaçladığını savunuyor. Bu arada hemen belirteyim, sigaraya karşı çıkan Nesrin sıkı bir sigara içicisi. Hiç sigara kullanmayan Deniz Sipahi ise Formula'nın sigarayı özendirici bir etkisi olduğunu kabul etmiyor ve olayın Türkiye için iyi bir tanıtım olduğunu söylüyor. Eh, ben de iyi bir tiryaki olarak konunun dışında kalmamalıyım.EVET Dünya Sigarayı Bırakma Günü'nü iki gün önce kutladık. Sevgili eşim kararlı, iki gündür kolunda nikotin bantlarıyla dolaşıyor. Benimse hiç öyle bir niyetim yok. Üstünde ‘‘sağlığa zararlı’’ yazması ve hayattaki en büyük fobimin ‘‘kanser hastalığı’’ olmasına karşın, aynı hızla tüketmeye devam ediyorum. Ama bu sigarayı savunduğum anlamına asla gelmiyor tabii.NE anlatmaya çalıştığıma gelince... Sigarayı Bırakma Günü'nde Toraks Derneği Sigara Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı'nın bir ropörtajı ilgimi çekti. Dünyada her yıl 3 milyon insanın sigaraya bağlı hastalıklardan öldüğünü anlatan bir açıklama. Dünyada üretilen tütünün yüzde 73'ünün aralarında Türkiye'nin de bulunduğu gelişmekte olan ülkelerde tüketildiğini anlatıyor. Uluslararası firmaların pazarlama yöntemlerinin saldırganlığına dikkati çekerken, yabancı markaların Türkiye'ye girmesiyle son on yılda tüketimin on kat arttığının altını çiziyor. İşin ekonomik tablosunu aktarmak istemiyorum, zaten biliniyor.BİR tespit var ki tüyler ürpertici. Türkiye’de sigara içme yaşının giderek aşağı çekilmesi. Çünkü sigara firmalarının en büyük hedef kitlesi 18 yaş altındaki gençler. Türkiye’de 1996 yılından bu yana sigara reklamı yapılamaması, çocuklarımızı bu kötü illete yönelmekten kurtaramıyor. Zira firmalar sürekli farklı yollar geliştiriyor.SİGARA reklamının alenen yapılması yasaksa, üstü örtülü yapma yolları sınırsız. Sık sık gazetelerde sigaranın fiyatının değiştiğini, hatta durduk yerde, neden ihtiyaç duyuluyorsa fiyatın değişmediğini duyuran ilanlar görüyoruz. Bunlar ‘‘indirekt reklam’’ değilse, adı ne? Üstelik böyle bir yöntem firmaya dava açılmasını da önlüyor. Yine firmalar bünyesinde kurulan yeni şirketler, sigara markalarını başka ürünlerle özdeşleştirerek reklamını yapıyor. Camel saatleri gibi.PROF. Dr. Elif Dağlı bu bağlamda Camel Tropy ve Formula - 1 yarışlarının da spor değil, sigara reklamı olduğunun altını çiziyor. Ben sigaradan vazgeçmeyi şimdilik düşünmüyorum, ama körpecik ciğerlerin birkaç sigara firmasının para kazanması uğruna feda edilmesini de istemiyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!