Depremzede vurguncusu sahte cerrah yakalandı
Güncelleme Tarihi:
Depremin hemen ardından bölgeye giderek kendisini beyin cerrahı olarak tanıtan 29 yaşındaki Neda Ergün, onlarca kişiyi ‘İlaç parası topluyorum’ diyerek dolandırdı. Dolandırıcılıktan 40 suç kaydı bulunan Neda Ergün doktor olmadığı anlaşılınca İstanbul’da gözaltına alındı.
Depremle birlikte bölgeye yardıma koşanlar kadar kötü insanlar da vardı. Onlardan biri de 40 ayrı dolandırıcılık suçundan sabıkası olan Neda Ergün’dü. Depremin ikinci günü Hatay’da herkese kendisini beyin cerrahı olarak tanıttı. ‘İlaç parası topluyorum’ diyerek onlarca kişiden para aldı. Gönüllülerden bazıları ceplerindeki son paraların yanı sıra, telefonlarını bile satıp parasıyla ilaç alması için Neda Ergün’e verdi. Neda Ergün, doktor olmadığı anlaşılınca İstanbul’da gözaltına alınarak tutuklandı.
ALPERENLER’İ DE ÇARPTI
Hatay’a yardım götürüp Neda Ergün’e para kaptıranlardan biri de Alperen Ocakları üyeleriydi. İstanbul Alperen Ocakları İl Başkan Yardımcısı Samet Çınar yaşadıklarını şöyle anlattı: “İstanbul’dan afet bölgesine 80 kişilik arama kurtarma ekibi gönderdik. Bu dolandırıcı ikinci gün, ‘Ben beyin cerrahıyım’ diyerek aramıza dahil oldu. İsminin Ertuğrul olduğunu söyledi. Sahada doktor gibi dikiş ve pansuman yaptığını görenler var. Pansuman yaptığını ben de gördüm. Millete ilaç da verdi. Kendisinin çok varlıklı bir aileden geldiğini, annesinin - babasının da doktor olduğunu anlattı ve aramızda çalıştı. Sonra kendisinin İstanbul’da toplantısı olduğunu, toplantıdan sonra hemen döneceğini söylemiş ve ayrılmış. Yolda giderken kuzeninin hesabına acil para göndermesi gerektiğini, kendi hesabının yurtdışı hesabı olduğunu ve gönderemediğini söyleyip para istemiş. Bizim ekipten 4 arkadaş 20 bin TL para toplayıp göndermiş.
İSİMDEN ŞÜPHELENDİK
Dolandırıcı kendisini Ertuğrul olarak tanıtmıştı ama paraları Neda Ergül hesabına istedi. Para gönderen arkadaşımız şüphelenince araştırdık, sosyal medyada daha önce dolandırdığı insanların yazdıklarını gördük. İzmir depreminde de aynısını yapmış. Sonra bu arkadaşı arayıp ‘Hatay’a para göndereceğiz, götürür müsün?’ dedim ve yanıma çağırdım. Geldi. Ona ‘Niye bunu yaptın?’ diye sordum. Bunun kendisinde hastalık olduğunu, ‘yine olsa yine yapacağını’ söyledi. Emniyeti aradık, teslim ettik. Sonra emniyetten öğrendik ki, cezaevinden izinli çıkmış ve aranması varmış.’’