Dedesini görebilir mi insan?

Güncelleme Tarihi:

Dedesini görebilir mi insan
Oluşturulma Tarihi: Mart 22, 2004 18:24

Yukarıdaki yazıyı bir masal gibi okudunuz. Ne garip olurdu değil mi Fatih zamanında, Şubbililiyuma yahut Nabukadnezar zamanında yaşamış dedemizin, ninemizin böyle bir filmini seyretmek. Merak etmez misiniz, kimdi o insanlar, ecdadınız kimdi, nerde nasıl yaşardı? Ben ederim. Baba tarafından dedemi biliyorum, dedemin babasını görmedim ama babamdan dinledim, onun babasının sadece adını biliyorum... Ne kadar kayıp değil mi!

Haberin Devamı

Mümkün olsaydı, geçmişe seyahat etmek demiyorum, geçmişi görebilseydik, bir düşünsenize...

Bir astronomi haberi okurken hayal ediyorum.

Bilim adamları 13 milyar 230 milyon yıl öncesinin fotoğrafını, filmini çekebildikten sonra, niye şurada birkaç yüz, hadi bilemedin birkaç bin sene önce yaşayan dedemin filmi çekilemesin ki?

Arz edeyim...

*

Le Monde’un Bilim sayfasında bir haber okuyorum. Sayfanın manşetinde, yanda gördüğünüz fotoğraf. 13 milyar yıl öncesine ait bir resim karesi.

Haberin özeti:

Bilimadamları Evren’in sınırlarına ulaşmak için yarışıyor. 15 Şubat ile 9 Mart arasında üç ayrı gökbilim ekibi, peşpeşe, Evren’in en eski (13 milyar yıldan eski) ve Dünya’mızdan en uzak galaksilerini keşfettiklerini duyurdular. (Siz bu haberleri, en iyi şartlarda, gazetelerin arka sayfasında, bir fotoğraf altı haber olarak okudunuz. Çocukları Duymasın’ın yeni Meltem’iyle Derin Mermerci’nin derin dekoltesinin arasında bir yerde...)

Bu görüntülerin en eskisi, Evren’in emeklediği günleri gösteriyor, zamanımızdan 13,23 milyar yıl öncesini, yani Evren’in “sadece” 400-500 milyon yaşındaki halini. (Evren’in yaşı yani Bing Bang : 13,7 milyar yıl.)

Uzatmayayım Hubble Uzay Teleskopu, Mauna Kea’daki (Hawai) 10 metre çaplı Keck teleskopu, Şili’deki Very Large Telescope (VLT) yarış halinde. Kim daha uzağı, yani daha eskiyi görüntüleyecek.

Bir zamanların Kutup kaşifleri, Amundsen-Scott yarışı gibi... Big Bang’e ilk kim ulaşacak, Evren’in doğum anını kim görüntüleyecek...

Haberin Devamı

Heyecanı düşünebiliyor musunuz!

En az Şişli Belediye Başkanı’nın seçim vaatleri kadar heyecanlı!!!

*

15 Şubat : Fransız ve Amerikalı bilimadamları Evren’in “sadece” 750 milyon yaşındaki halini görüntülemeyi başardıklarını duyurdular. Bunun için Hubble, Keck Teleskopu ve bir “doğal optik büyüteç” kullandılar. (Abel 2218 kodlu bir galaksi tabii büyüteç rolü oynamış, nasıl demeyeceksiniz artık. Ben anlatmaya kalkarsam Armagedon’a kadar gider...)

28 Şubat : Fransız ve İsviçreli gökbilimciler bu kez Abel 1835IR1916 kodlu, daha da uzak bir galaksiyi müjdelediler. Tahmini yaşı (fotoğrafın yaşı) 13 milyar 230 milyon! Bir rekor... Burada da bir dizi teleskop + (doğal büyüteç olarak) Abel 1835 kodlu bir galaksi kullanılmış. Bilimadamları iddialı, “Bu görüntüde Evren sadece 470 milyon yaşında!” yani bir bebek...

9 Mart : Bir Amerikan heyeti, Hubble’ın çektiği, on bin kadar galaksiden oluşan bir görüntü yayınladı. Bu da 13 milyar yaşından fazla, yani Evren’in 400 ila 800 milyon yaşında olduğu döneme ait... “Bing Bang’a bir taş atımı mesafedeyiz!”

Detaya girmeyeyim, bu konularla ilgilenmeyip de “13 milyar yıl öncesinin fotoğrafını çekmek ne demek, bu nasıl mümkün olur?” diyenlere iki kelimeyle özetleyeyim:

Işık, boşlukta sabit bir hızla, saniyede 300.000 km yol alıyor. Mesela Güneş ışığı bize yaklaşık 8 dakikada ulaşıyor. Demek ki bizim gökyüzünde gördüğümüz, Güneş’in 8 dakika önceki görüntüsü. Aynı şekilde, mesela Abel 1835IR1916 galaksisinden yola çıkan ışık/görüntü bize 13 milyar 230 milyon yılda ulaşıyor. Demek ki, Hubble’in çektiği fotoğraf, galaksinin 13,26 milyar sene önceki halini gösteriyor bize.

*

İşte bunun için diyorum ki...

Haberin Devamı

Mesela 500 ışıkyılı uzaktaki bir gezegende hayat varsa, onlar da Dünya’nın fotoğrafını, filmini çekiyorlarsa...

Ellerinde İstanbul’un fethedildiği günlerde yaşayan dedemin, ninenim görüntüsü var demektir.

Yahut, gün gelir bizim “dünyalı” bilimadamları uzaktan, Dünya’nın görüntüsünü çekerlerse...

Ve ben de böylece, Yukarı Kızılırmak havzasında, kışlağa göçmekte olan o yörük kervanında, bir eşeğin sırtında, bana “Yav-ruuum, Oğ-luuum” diye mırıldanan ninemi görebilirsem...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!