Dededen toruna Urartuca

Güncelleme Tarihi:

Dededen toruna Urartuca
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 13, 2022 07:00

Van’da M.Ö. 764-734 yıllarında Urartular tarafından yapılan Çavuştepe Kalesi’nin 59 yıllık bekçisi Mehmet Kuşman, dünyada bu dili bilen 12, Türkiye’de ise 7 kişiden biri. 82 yaşındaki Mehmet Dede, bu dili 8 yaşındaki torunu Elif’e de öğreterek yeni nesillere aktaracak.

Haberin Devamı

ÇAVUŞTEPE Kalesi’nde kadrolu bekçilik yapan Mehmet Kuşman, 2005 yılında emekli olduktan sonra da kaleden hiç ayrılmadı. Van’ın merkezinde yaşayan ve her gün sabahın ilk ışıklarıyla yola düşen 82 yaşındaki Kuşman, 25 kilometrelik yolculuğun ardından kalede tek başına işinin başında oluyor. Urartulardan kalma kalenin ve Urartuca’nın bekçisi Mehmet Dede, kaleye gelen turistlere rehberlik etmenin yanı sıra küçük taşları oyarak ürettiği Urartuca yazıtları da takı yapıp satıyor.

7 KİŞİNİN EN GENCİ MEHMET DEDE

Türkiye’de Urartuca bilen 7 kişiden biri olduğunu ama diğerlerinin hepsinin kendisinden yaşlı olduğunu söyleyen Mehmet Kuşman’ın bu eski dilin yaşaması için tek umudu oğlu Erzen Kuşman ve torunu Elif. Mehmet Dede, 11 çocuğundan biri ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nda müdür yardımcısı olan Erzen Kuşman’a bu dille ilgili bilgileri uzun yıllara yayılan bir uğraş sonucunda aktarabilmiş. Babasına Urartuca’yı yaşatmak için söz veren oğul Erzen Kuşman da ondan öğrendiklerini henüz 8 yaşında olan kızı Elif’e aktarmaya başlamış. Mehmet Kuşman, “Çocuklarımdan sadece, benim için çok kıymetli olan Afif Erzen Hoca’nın soy ismini taşıyan oğlum Erzen, Urartuca’ya ilgi duydu. Çocukluğundan beri yanımda kaleye gide gele, gide gele bir şeyler öğrendiğini fark ettim. Sonra ilgisini görünce de ona öğretmeye başladım. İnşallah bana olan sözünü tutacak ve o da kızına öğretip bu dili yaşatacak” diyor.

Haberin Devamı

Dededen toruna Urartuca

KENDİM ÖĞRENDİM

Mehmet Kuşman Urartu dilini öğrenme yolculuğunu şöyle anlatıyor: “Ben ortaokulu bitirdikten sonra okumadım. 60’lı yılların başında askerden dönüp köye geldiğimde baktım ki İstanbul Üniversitesi’nden arkeologlar Çavuştepe’de kazı yapıyorlar. Bu çalışmalar ilgimi çekti ve bir şekilde o ekibe katıldım. Kazılardan sürekli Urartu dilinde kitabeler çıkıyordu. Çıkan tarihi eserler bende ciddi bir merak uyandırdı ve yıllar içinde kendi kendime Urartuca öğrendim. Cümle kurmayı öğrenmek çok zordu onu da o yıllardaki hocaların desteğiyle başardım.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!