'Çat kapı infaz'da beraat gibi karar

Güncelleme Tarihi:

Çat kapı infazda beraat gibi karar
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 09, 2001 00:00


Neşet KARADAĞ/ADANA, (DHA)

'Çat kapı infaz'da polislerden 2´si beraat etti, 4´ünün 6 ay 20´şer gün cezası tecil edildi. Adana´da 5 Ekim 1999´da DHKP/C'lilere ait hücreevine yapılan baskında örgüt üyesi Erdinç Aslan´ı ve yanlışlıkla bitişik dairede oturan temizlik işçisi Murat Bektaş´ı öldürdükleri iddiası ile tutuksuz yargılanan 6 polis memurundan 4´ü, 6´şar ay 20´şer gün hapis cezasına çarptırıldı. Polislerin cezaları tecil edildi. Diğer 2 polis memuru ise beraat etti.

Eşi yanlışlıkla öldürülen Kezban Bektaş karara isyan ederek, ``Bizi satın alamadılar ama devleti satın aldılar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´ne gideceğiz'' diye bağırdı.

Adana 1´inci Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşma öncesi Adliye çevresinde sıkı güvenlik önlemleri alındı. Adliye´ye girenler ayakkabılarına kadar arandı. Duruşmaya haklarında toplam 150 yıl hapis istenen tutuksuz polis memurlarından Nurettin Bülbül, Haydar Erol, Ali Erdurucan, Eyüp Yalçınkaya ve Başkomiser Fevzi Mustan katıldı. Tayini çıkan Muammer Topaç ise gelmedi.

Operasyonda öldürülen temizlik işçisi Murat Bektaş´ın eşi Kezban Bektaş, annesi Fikriye ve babası Ali Bektaş duruşmada hazır bulunurken, öldürülen DHKP/C üyesi Erdinç Aslan'ın daha önceki duruşmaları kaçırmayan babası Garip ile ablası Gülay Aslan´ın gelmediği dikkat çekti.

Mahkeme Başkanı, öldürülen Bektaş ve örgüt üyesi Aslan ile sanık polis memurlarının avukatlarının son savunmalarını sordu. Sanık avukatları Veysel Güler ve Sebahattin Demir, operasyonun insanların huzuru için yasalara uygun olarak yapıldığını belirterek sanıkların beraatlerini istedi. Sanık polis memurları da savunmalarında, suçsuz olduklarını belirterek avukatlarının savunmalarına katıldıklarını belirttiler.

VE KARAR AÇIKLANIYOR

Mahkeme heyeti savunmalardan sonra kararını açıkladı. Temizlik işçisi Murat Bektaş´ın öldürülmesi olayına katıldıkları iddia edilen Nurettin Bülbül, Eyüp Yalçınkaya, Ali Erdurucan ve Haydar Erol´un ´Kastı aşan müessir fiil sonucu ölüme sebebiyet vermek´ suçundan TCY´nin 448. maddesi delaletiyle, TCY´nin 452/ 1 maddesi gereğince, suçun işleniş şekli, sanıkların kişilikleri, şahsi ve sosyal durumları gözönüne alınarak 8´er yıl ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.

Ancak hafifletici nedenler gözönüne alınarak, bu cezalar TCY´nin 49´uncu maddesi delaletiyle, 50´nci maddesi uyarınca önce 1/6 oranına düşürüldü. Daha sonra TCY´nin 460´ıncı maddesi uyarında kalan ceza 1/2´ye, son olarak da TCY´nin 59´uncu maddesi gereğince tekrar 1/6 oranında indirildi ve 6´şar ay 20´şer gün oldu. 3´er ay da memuriyetten men edilen 4 polis memuruna verilen bu cezalar, sabıkasız olmaları, suç işleme eğiliminde olmamaları gerekçe gösterilerek tecil edildi.

Örgüt üyesi Erdinç Aslan´ın öldürülmesi olayına katıldıkları iddia edilen Fevzi Mustan, Muammer Topaç ve Nurettin Bülbül´ün ise TCK'nın 49. maddesi gereğince ceza tertibine yer olmadığından beraatlerine karar verildi.

KEZBAN BEKTAŞ´IN İSYANI

Öldürülen Murat Bektaş´ın eşi Kezban Bektaş ve annesi Fikriye Bektaş, sanık polislere verilen cezayı az bularak sinir krizleri geçirdi.

Kezban Bektaş, ``Emniyet 7 milyar liralık evle, kocamı satın almak istedi. Eşimi satmadım. Bizi satın alamadılar ama devleti satın aldılar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´ne gideceğim. Onları da satın alamazlar'' diye bağırdı.

Anne Fikriye Bektaş ise ``Adam öldürmek bu kadar ucuz mu? Devlet suçsuz insanları öldürsünler diye mi polise silah veriyor. Ciğerim yanıyor. Oğlumu verin'' diyerek gözyaşlarına boğuldu.

Hem temizlik işçisi Murat Bektaş´an ailesinin hem de örgüt üyesi Erdinç Aslan´ın avukatları kararı temyiz edeceklerini söyledi.

Akıncılar mahallesi 24´üncü Sokak´ta yapılan operasyondan sonra polisin, 2 teröristin ölü, birinin de sağ ele geçirildiğini açıklaması üzerine baskın yerinde inceleme yapan Cumhuriyet Savcısı Ş. Şükrü Küçüktepe, 6 polis hakkında önce soruşturma, ardından haklarında toplam 150 yıl ağır hapis cezası istemiyle dava açmıştı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!