DENİZ Harp Okulu’ndan mezun olan Suat Ayöz, yaklaşık 10 yıl uzak yol kaptanlığı yaptı. Aylarca denizde kalması nedeniyle özlemine dayanamayan annesini kırmamak için 3 yıl önce Tuzla Gemak Tersanesi’nde ofiste çalışmaya başladı. Ama gözü hep denizlerdeydi. Birkaç ay önce kılavuz kaptan olmak için Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne başvurdu. Ama olumlu cevap ölümünden 2 gün sonra geldi. Dünya denizlerini dolaşan Suat Ayöz, kendi topraklarında bir
trafik kazasında yaşamını yitirdi.
140 KM HIZLA ÇARPTI
Suat Ayöz ve arkadaşları, ameliyat olacak bir arkadaşlarına moral vermek için Bağdat Caddesi’ndeki bir restoranda 8 Nisan akşamı
yemek yemişti. Gece yarısından sonra arkadaşlarından ayrılan Suat Ayöz, bir kadeh içki içmek için bir bara gitti. Caddedeki MOBESE kameraları ve bir mağazanın güvenlik kamerası, onu saat 03.42’de Şaşkınbakkal’daki ışıklardan karşıya geçmek isterken görüntüledi. Caddeye 2 adım attıktan sonra yaklaşık hızı 140 kilometre olarak tahmin edilen gri renkli Opel Vectra marka bir otomobil, Suat Ayöz’e çarptı.
İÇ KANAMADAN ÖLDÜ
Çarpmanın etkisiyle havalanan Ayöz yere düştü. Otomobilinden inen sürücü, henüz yaşamını yitirmemiş olan Suat Ayöz’e baktıktan hemen sonra tekrar otomobiline binerek hızla kaçtı. Bir taksi şoförünün
haber vermesi üzerine 20 dakika sonra gelen ambulansla Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne kaldırılan Ayöz, 2 saat sonra iç kanamadan yaşamını yitirdi.
GÖRGÜ TANIĞI OLMALI
Polis, kazayı dakika dakika görüntüleyen MOBESE ve bir mağazanın güvenlik kamerasını incelemeye aldı. Suat Ayöz’ün ablası Yeşim Tiryakioğlu ise "Bir görgü tanığı olmalı. Bağdat Caddesi günün hiç bir saatinde boş olmaz. Muhakkak birileri bu kazayı görmüştür. Ne olur çıkıp konuşsunlar. Polise plakanın bir rakamını bile söyleseler bize yardımcı olurlar" dedi.
Hastaneye götürseydi şikayetçi olmazdık
Suat Ayöz’ün ablası Yeşim Tiryakioğlu, çarpan sürücü kaçmak yerine hastaneye kaldırsaydı, kardeşinin yaşama şansı olduğuna inanıyor. Kardeşinin katilinin aramızda olduğunu vurgulayan Tiryakioğlu, "Bu kan davası değil. Hastaneye götürmüş olsaydı, ondan şikayetçi olmazdık. Hem de bir parça insanlığı varmış derdik. Ama tam tersi kaçarak tam bir cinayet işlemiş oldu. Bunun affı olamaz" dedi. Yeşim Tiryakioğlu, hayata çok bağlı olan kardeşini "Saddam devrildiğinde, hayatını tehlikeye atarak 4 ay boyunca Irak Limanı’nda kaldı. Dalıyor, sörf yapıyor, sualtı ve üstü fotoğraflar çekiyordu. Geçen yıl Kızıldeniz’e, köpek balıklarını görüntülemek için daldı. Arjantin’i sevmişti. Oraya yerleşme planı vardı" diye konuştu.