Bozdağ'dan CHP'ye eleştiri

Bekir Bozdağ, Mısır’da darbe karşıtı gösterilerin sembolü olan "rabia" işareti yaptı. Bozdağ’ın bu hareketi konferansa katılanlardan alkış aldı.

"BM’NİN ORADA (SURİYE’DE) YAPTIĞI ŞEY SADECE ÖLÜLERİ SAYMAKTAN İBARET"

Dünya Müslüman Alimler Birliği ve Dünya Müslüman Parlementerler Birliği ortaklığıyla Güneşli’deki İstanbul Rotaj Royale Hotel’de ’Halk İradesine Darbe Karşısında Dünyanın İmtihanı’ konulu konferans düzenlendi. Konferansa başta Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ olmak üzere Dünya Müslüman Parlementerler Birliği Başkan Yardımcısı Nasir Sana, Türk ve İslam dünyasındından din adamları ve siyasetçiler ile bazı Avrupa ülkelerinden siyasetçiler katıldı. Kuran-ı Kerim okunarak başlanan konferansta açılış konuşmasını yapan Bekir Bozdağ Mısır’da ve Suriye’de yaşanan olaylar karşısında uluslararası toplumun ve dünya devletlerinin ortaya koyduğu tavrı eleştirdi. Suriye’de 110 binin üzerinde insanın hayatını kaybettiğini belirten Bekir Bozdağ, " İnsanın hayatı kutsaldır. İnsan hakları evrensel beyannamesi, Avrupa Sözleşmesi, uluslararası pek çok anlaşmanın tamamı insanın yaşam hakkını, insanı insan yapan hakları teminat altına almak içindir. Her gün havadan ve karadan ölüm yağarken halen daha dünya bunu tartışıyor ve konuşuyor. İnsanlar ölürken, öldürürken önce bu durdurulmalı ondan sonra ne konuşulacaksa o konuşulmalıdır.Uluslararası toplum, dili, dini, ırkı ne olursa olsun hepimiz öldürülenlerin yanında öldüren insanların karşısında tavır koyması lazım. Bunun için Birleşmiş Milletler (BM) insanların hakkını, hukunun korumak ve onların bu değerlerini ayakta tutmak için ortaya konulmuş bir yapıdır. Ancak Suriye’de bu kadar ölüm ve öldürme varken BM’nin orada yaptığı şey sadece ölüleri saymaktan ibaret. BM Güvenlik Konseyi bir araya gelip buradaki durduracak bir karar oluşturamıyor. Dünya 5 ülkenin ağzına bakıyor. Dünya bu 5 ülkeden mi ibaret ? Uluslararası yapılanmada bir adil yapılanma yok" diye konuştu.

"BU MİLLET YÜZDE 65 MİLLETVEKİLİ ORANI İLE TEK BAŞINA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE İKTİDARA GETİRDİ"

Konuşmasında Türkiye’nin demokrasi tecrübesine değinen Bekir Bozdağ, demokrasinin başarıya ulaşmasının en önemli sebeplerinden birinin Türk milleti olduğunu dile getirdi. 1946’da çok partili hayata geçildikten sonra her seçimde Türk milletinin demokrasiden yana tavır koyduğunu belirten Bozdağ, "Türkiye’de iki tane fiili askeri darbe var, iki tane fiili askeri muhtıra var. Hükümetler devrilmiş, senatoda muhtıralar okunmuş, devrin siyasetçileri kafalarını aşağıya eğip dinlemişler, itiraz etme cesaretini tutanaklara göre bir milletvekili hariç kimse gösterememiş. Ancak darbe olmuş arkasından seçim olmuş halkın iradesi darbecileri tasviye eden bir iradedir. 1980 darbesi olmuş arkasından seçim yapılacak, devrin darbeci devlet başkanı seçimin konuşma yasakları başlamadan önce son yaptığı konuşmada demiş ki "sakın ha Anavatan Partisine oy vermeyin, Milliyetçi Demokrasi Partisi diye bir parti var, ona oy verin diyor". Halk sandığa gidiyor ve rahmetli Turgut Özal’ın partisini tek başına iktidara getiriyor. Halk bu işe sahip çıkarak darbe yapanları alkışlamıyor, sandıkta bir Osmanlı tokadını darbecilerin tam da alnının ortasına yapıştırıyor. Bunun çok güzel örnekleri tarihimizde var. 28 Şubat olmuş, buldozer gibi Türkiye’de her taraftan geçmiş başbakanımız ile ilgili ’Muhtar bile olamaz’ manşetler atılmış, şiir okudu diye hapishaneye gönderildi. Seçime giderken milletvekili adayıydı adını sildiler. Biz seçime genel başkanı, milletvekili adayı olamamış bir parti olarak girdik. Ancak bu millet sandıkta meclisteki bütün partileri temizleyip meclisin dışına atarak AK Parti’yi sayın başbakanımızı ve ekibini parlementonun yüzde 65 milletvekili oranı ile tek başına güçlü bir şekilde iktidara getirdi" dedi.

"MENDERES’İN YOLUNDAN GİDENLER BU ÜLKEYİ YÖNETMEKTEDİRLER"

Mısır’da İhvan’ın darbeciler tarafından kapatılmasını eleştiren Bozdağ, partilerin kapatılarak o partilerin temsil ettiği fikirlerin ve siyasi anlayış yok edilemeyeceğini savundu. Türkiye’de partilerin kapatılarak yok edilmek istendiğinin altını çizen Bozdağ, "Fikirleri savunanları idam ettirenler hayır ile anılmazken fikir sahipleri milyonlar tarafından rahmetle, minnetle sevgiyle ve saygıyla anılırlar. Partileri kapatarak değil daha iyi fikirler ortaya koyarak iyi projeler üreterek o partileri geçebilirsiniz. Siz çirkinliği ve zulmü temsil ederseniz adaleti temsil edenlerle sayıları ve güçleri ne olursa olsun asla baş etme imkanı olmaz. Onun için siyasal partilerin milletin önünde koşan fikir adamlarının duruşları da son derece önemlidir" diye konuştu. Bozdağ konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Türkiye’de 1960’ta bir askeri darbe oldu bizim anamuhalefet partimizin coşkusu ve teşviğinin gölgesinde bir darbe oldu. 1950’den bu yana CHP bütün gücüne kudretine imtiyazlı hal ve hareketlerine rağmen bu milletten daha bir defa tek başına iktidar yetkisi alamamıştır. Ya ara dönemlerde muhtıracıların liyakatinde ve yedeğinde iktidar olmuştur. İşte 1971 muhtırasında öyle olmuştur, başbakanlar CHP’nin içinden çıkmıştır. 28 Şubat’tan sonra ise sol partiler adeta 28 Şubatçıların talimatlarını yerine getiren emireri iktidarları gibidirler. Yarın seçim olsa bu millet emin olun CHP’ye iktidar yüzü vermez. Niye vermez? Çünkü milletle olan rabıtasıyla bu darbecilerle olan gönül bağı arasındaki ilişki nedeniyle vermez. Ben burdan bir kez daha söylüyorum; CHP’li dostlarım darbe severlerle ve onlara ilişkin gönül muhabetlerini, gönül ilişkilerini koparmadığı sürece bu millet onlara tek başına iktidar yüzü vermez. Bakın Menderes ve bakanları asıldı. Onları sevdiğini söyleyenler bu millet tarafından iktidara taşındı. Halen daha Menderes’in yolundan gidenler bu ülkeyi yönetmektedirler."

"DARBE VE DARBEYE TEŞEBBÜS CEZA MEVZUATIMIZA GÖRE BİR SUÇTUR"

Bakan Bozdağ, Ak Parti’nin 3 Kasım 2002’de iktidara gelmesinden sonra darbe teşebbüslerinin meydana geldiğini söyledi. Türkiye’de darbe teşebbüsünde bulunduğu iddiasıyla bugün yargılamalar yapılıdığına dikkat çeken Bozdağ, geçmişte yapılan darbelerde siyasi partilerin olanları duymazlıktan, görmezlikten gelip işi zamana yaydıklarını ifade etti. Darbenin ve darbeye teşebbüsün ceza mevzuatına göre bir suç olduğunu kaydeden Bozdağ, "Bu suçu işleyen var mı? var. O zaman suçu işleyen kim olursa olsun yargıya gitmesi lazım ve yargılanıyorlar. Anayasada darbecilerin yargılanmayacağına ilişkin hüküm vardı onu kaldırdık. Mecliste darbeleri araştırmak üzere komisyon kurarak darbeleri araştırdık ve raporu yayınlandı.

RABİA İŞARETİNE KATILIMCILARDAN ALKIŞ

Öte yandan konuşmasında Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin her defasında kriz ve kaos nedeni olduğunu ve birilerinin dayatmalarıyla seçilenler olduğunu belirten Bozdağ, "Cumhurbaşkanı seçme yetkisini halk bize verdiğini söyledik. Anayasa Mahkemesi anayasayı çiğneyen bir ’367’ kararı verdi. Biz bu hakkımızı kullanmaktan vazgeçmedik. Milletin emanetine sahip çıktık. O sırada 27 Nisan diye bir askeri bildiri yayınlandı. Biz bildiriyi yırtıp çöpe attık. Sonra seçim kararı alarak anayasa mahkemesinin kararının temyizi olmadığı. için demokraside milletin iradesinin çözmeyeceği bir sorun yoktur. Millete demokrasinin önüne taş koydular, bizim bu taşı kaldırmaya gücümüz yetmiyor. Bize güç verin bu taşı kaldıralım demokrasinin, hukukun milli iradenin yolunu açalım dedik. Vatandaşımız bize yüzde 47 oy vererek o taşları kaldırdık. O yolları açarak sayın Abdullah Gül’ü Türkiye’nin yeni cumhurbaşkanı seçtik. Milletin emanetine sonuna kadar sahip çıkarsanız alamayacağınız bir şey yoktur. Türkiye bu konuda bir başarı hikayesidir" diye konuştu.

Bekir Bozdağ konuşmasının ardından Mısır’da darbe karşıtı gösterilerin sembolü olan, dört parmakla "rabia" işareti yaptı. Bozdağ’ın bu hareketi konferansa katılanlardan alkış aldı.