Beyni ile geçinen adam Şükrü Karaca...

Güncelleme Tarihi:

Beyni ile geçinen adam Şükrü Karaca...
Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2014 15:46

Hürriyet yazarı Yalçın Bayer dün son yolculuğuna uğurlanan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Danışmanı Şükrü Karaca'yı yazdı:

Haberin Devamı

Beyni ile geçinen adam; Şükrü Karaca...

O bir Türk sevdalısı idi.


ARKADAŞLARI, dün toprağa verilen Şükrü Karaca’yı anlattılar:
- BÜYÜK Azerbaycan Kurtuluş Partisi Genel Başkanı ve Milletvekili Fazil Mustafa: Şükrü Karaca, Türkiye’nin değerli aydınlarından biri idi. Azerbaycanla ilgili konularda özellikle bir Türk sevdalısı olarak davranan, her zaman gönülden hizmet vermeye çalışan bir şahsiyet idi. Onunla Keleki köyünde tanıştık. Rahmetli Elçibey’in en zor günlerinde büyük fedakarlıklar yapan, en zor şartlarda onu ziyaret eden, onun derin sevgisini kazanan bir kişiliğe sahipti. Allahın lütfüne bir bakın, ölümünden önceki gün Ankara’ya gelerek görüşmek nasip oldu değerli dostumla. Onun hizmetlerini her zaman hatırlayacağız. Allah rahmet etsin.

SAĞDA DURAN SOL ENTELEKTÜEL

Haberin Devamı

- İSMET Orhan (gazeteci, yazar, DSP Yenimahalle eski İlçe Bakanı) : Yaşam elektrik devresi gibi ‘aç-kapa’ Kimin nerede nasıl devreyi kapatacağı belli olmuyor. Şükrü Karaca da tatsız bir yeni yıl süprizi ile devreyi kapattı. Sağda duran, sola açık bir entelektüel olarak o hep aramızda olacak. Ah be Şükrü abi. Hasret rüzgarın bende hep esecek. Işığın bol olsun.

ŞÜKRÜ KARACA: BEYNİYLE KAZANAN ADAM

Beyni ile geçinen adam Şükrü Karaca...

ŞÜKRÜ Karaca’yı kamuoyu Hüseyin Kocabıyık ve Mümtazer Türköne ile birlikte Başbakanlık döneminde ‘Çiller’in üç danışmanı’ sıfatıyla tanıdı. Bu tarifle bazı insanlar, O’nu çok sevdi, bazı insanlar da bol bol eleştirdi. Aslında her üç insan da birbirinden çok farklı, ama özelliği, entelektüel bakışları olan, siyaset stratejisini bilen insanlardı. Bu sebeple Çiller başta olmak üzere siyasetçiler gitti, onlar hep gündemde kaldı. Hayat hikayeleri kitaplaştırılırsa inanın çok satanlar listesinden uzun süre düşmez.
Yakından bakıldığında Şükrü Karaca’nı düz bir insan olmadığı hemen anlaşılırdı. Hangi yanından bakarsanız kendinize ait bir doluluk vardı. Dosdoğru konuşurdu. Saatlerce dinleyebilirdi. Stratejik siyaseti çok iyi okurdu. Şairdi. Duygusaldı da. İki aşkı vardı: Eşi Nesrin, Oğlu Emre, kızı Gamze ve gelini Şeyda. En büyük hayallerinden birisi kızı Gamze’nin Nilüfer Göle gibi bir sosyolog olmasıydı. Diğeri de vatanı. Tam bir vatanseverdi.
Şükrü Karaca geçimini beyniyle sağlardı. Ancak salt maaşlı bir danışman değildi. İnanmadığı hiçbir lidere hizmet etmedi. Liderler çizgisini terk edip değişince, o sessizce kenara çekildi. Geçmişi geçmişte bırakırdı. En çok Susurluk kazası sonrası Çiller’in ‘Vatan için kurşun atan da yiyen de şereflidir.’ sözlerinin kendisine mal edilmesine takmıştı. O hoşgörülü ve suskun tavrı bu cümle gündeme gelince sona ererdi.
Şükrü Karaca Diyanet Vakfı aracılığı ile Azerbaycan başta olmak üzere Turan ellerini gezdi. Azerbaycan’a, Afganistan’daki Türkmenlere hizmet etti. Ailece hizmet ettiler. Elçibey dostuydu. BEYCAN İbrahimoğlu ve eşi Zemne hanım, Dr. Fazil Mustafa ve daha onlarcası.

Haberin Devamı

KERVAN KIRAN HİKAYESİ

UĞUR Babaeker: Türküleri ve hikayelerini çok iyi bilirdi. Söylerdi de... En çok ‘Kervan Kıran’ türküsünü severdi. Mavi ve Sarı Yıldız’ın Kervancıyla bir kış hikayesidir bu türkü. Eşinin memleketi Sivas ile Erzincan arası kervanın acı hikayesidir bu. Mavi yıldızı, güneşin habercisi sarı yıldız sanan kervancıbaşının ve arkadaşlarının kar ve soğuğa yenilmesidir bu hikaye.
Siyasette Mavi Yıldız’ın kurbanı olan Ebülfeyz Elçibey de, Şükrü Karaca’nın Keleki’de söylediği ‘Kervan Kıran’ türküsünü başını omuzuna dayayarak dinlediği, Karaca’nın gömleğini ıslatarak ağladığını da bilenler bilir. Erbakan’dan, Erkan Mumcu’ya bir zamanlar kendisine ‘abi’ diyen Tayyip Erdoğan’a kadar bir çok insan için üretti. Ama asıl üretimi doğduğu vatanınaydı.
Öldüğü gece Elçibey’in yol arkadaşı Fazil Mustafa ile Ankara’da bir araya geldi. Milletvekili olan Fazil Mustafa bir toplantı için Ankara’daydı. Şükrü Karaca, Mustafa’nın çocuğunu sevdi, şen şakrak bir şekilde eve geldi. Ve zamansız bir ölümle dün ailesinin, dostlarının omuzlarında hayata veda etti. Toplanan kalabalık aslında haklarını helal ederken, bir çoğu da ‘Şükrü Abi’den helallik dilemiş oluyordu.
Şükrü Karaca’yı geç tanıdım. O bakımdan şanssızım. Şükrü Abi’yi dolu dolu ama tam tanıdım. Gönül adamıydı. Ölüm bir sonuçtur. Dünya değiştirmektir. Sebebin sonucun önüne geçtiği haldir. Ölülerinizi hayırla anın. Onları anmazsanız işte o zaman ölüdürler.
Mekanın Cennet Olsun Şükrü Karaca.

Haberin Devamı

EVVEL GİDEN AHBAPLARA SELAM OLSUN

LOKMAN Kondakçı: Şükrü Karaca gençlik yıllarında ülkücü hareketin içinde bulunmuş, Başbakanlık döneminde Tansu Çileler’e danışmanlık yapmış, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na inanmış, onun başarılı olmasında ülke menfaati görmüş, sağcı, solcu, ülkücü, İslamcı devrimci gibi kavramların ifade etmeye yeterli olmayacağı derinlikleri, geniş vizyonu olan, her türlü dar kalıbı aşmış müstesna bir insandı.
Şair, romancı, hikayeler yazan, Türkiye ve Dünya gerçeklerini kavramış bir idealist, insan sever, yaradılanı yaradandan dolayı seven her anlamda medeni dostum ve kardeşimdi. Ben dahil, sevenlerinde doldurulamayacak bir boşluk bırakarak ‘’evvel giden ahbaplarına’ kavuştu.
İnşallah sevgili Peygamberimiz onu yazdığı naat’ı ile karşılayacak, ‘hoş geldin’ diyerek şefaat edecektir. Ruhu Şad olsun.

Haberin Devamı

YALÇIN BAYER'İN BUGÜNKÜ YAZISI



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!