Belgeye karşı ’gazlı’ fıkra

Güncelleme Tarihi:

Belgeye karşı ’gazlı’ fıkra
Oluşturulma Tarihi: Eylül 27, 2008 00:00

Gazeteci Uğur Dündar’ın moderatörlüğünde TBMM çatısı altında karşı karşıya gelen CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ile AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat 1 saat 35 dakika nazik bir üslupla tartıştı. Kılıçdaroğlu, çıkardığı belgelerle Fırat’ı şaşırttı ve güç durumda bıraktı.

İŞTE TARİHİ DÜELLODAN FOTOĞRAFLAR

Kılıçdaroğlu, Fırat’ın önüne Menas’ın gümrükte ’kırmızı hattan’ çıkarılması amacıyla, adının yer aldığı ’nüfuz belgesini’ koydu. Menas’ın ortaklığından ayrıldığına dair kararın 8 ay sonra ve uyuşturucu operasyonunun basına yansıdığı gün notere götürüldüğünü belgeledi. Fırat bunlara karşılık fıkra anlattı.









MECLİS
tarihinde ilk olma özelliğini taşıyan "siyasi düello"da CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ı sürpriz belgelerle şaşırttı. Kılıçdaroğlu, Fırat’ın ortağı ve yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu Menas Anonim Şirketi’nin gümrükte "kırmızı hattan" çıkarılması amacıyla, altında Fırat’ın adının da yer aldığı bir "nüfuz belgesini" açıkladı. Kılıçdaroğlu, Menas’ın hayali ihracat cezasını kesinleştiren bir Danıştay belgesi de çıkardı. Kılıçdaroğlu, Ukrayna’ya yapılan hayali ihracatın dışında İngiltere’ye yapılan yeni bir hayali ihracatla ilgili yazışmaları ortaya koydu. Kılıçdaroğlu, önceki hayali ihracatta ceza davasını zaman aşamına uğratan iki bürokratın "terfiyle ödüllendirildiğini" de iddia etti.

Eroinle eşzamanlı devir

Kılıçdaroğlu, Fırat’ın Menas’ın ortaklığından ayrıldığına dair yönetim kurulu kararının 8 ay sonra ve uyuşturucu operasyonunun basına yansıdığı gün notere götürüldüğünü ortaya koydu. Fırat, eski şirketine ait TIR’ın uyuşturucu kaçakçılığında yakalanmasından önce ortaklıktan ayrıldığını savunurken, yönetim kurulu kararının 8 ay sonra uyuşturucu haberiyle aynı gün notere gönderilmesi konusunda, "Vatan Gazetesi’ne gönderilmesi amacıyla notere onaylatılmasını" gerekçe gösterdi. Ancak bu konudaki ilanın Ticaret Sivil Gazetesi’nde 4 Haziran 2008’de yayınlanmasına açıklık getiremedi. Tarihi açık oturumdan tarafların dikkat çeken açıklamaları özetle şöyle:

Hayali ihracatta Danıştay sürprizi

Kılıçdaroğlu: Menas Mersin’de, ihracat yapıyor. İhracat yaptığı için de KDV iadesi veya devletten teşvik alıyorlar. İhracattan beklenen dövizler Türkiye’ye gelmiyor. Olayı Hazine Müsteşarlığı’nda bir arkadaş soruşturuyor. Düzenlenen rapor sonucunda, diyor ki, ihracat yapılmış gibi gösteriliyor, ama dövizler Türkiye’ye dışarıdan gelmiyor, dövizi Türkiye’den topluyorlar, Mersin serbest bölgeye yatırıyorlar, bunu dışarıdan döviz geldi diye Merkez Bankası’na veriyorlar ve destekleme fiyatı alıyorlar. Mersin İdare Mahkemesi’nde dava açılıyor. Oybirliğiyle karar veriliyor. İtiraz Danıştay’a gidiyor. Danıştay 10. Dairesi’nde görüşülüyor. Danıştay son kararını verirken, Mersin mahkemesinin verdiği kararı usul ve hukuka uygun buluyor. Oybirliğiyle onanıyor. Hayali ihracat işlemlerinin yapıldığı dönemde Sayın Fırat bu şirketin yönetim kurulu başkanvekili. Yani fiilen orada. Bunu nereden biliyorsunuz diyeceksiniz? Pek çok yerde var ama, ben müfettişin raporundan okuyorum. Müfettiş bunu soruyor, Mersin ticaret memurluğuna. Oradan gelen yazıda yönetim kurulu üyeleri arasında sayılıyor.

Fırat: Savcılık takipsizlik verdi

Fırat:Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı 22.03.2007 tarihinde, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veriyor. Yani savcılık ’Kovuşturmaya yer yoktur’ diyor. Tarsus’taki mahkeme de bunu tasdik ediyor. Türk yargısına güveniyorlar mı, kesin bir karara inanıyorlar mı? Eğer inanmıyorlarsa benim diyecek bir şeyim yok. Ben o şirketin yönetim kurulu üyesi falan değilim. Ben 1999’da milletvekili olduğum andan itibaren yönetim kurulundan çekilmişimdir. Eğer ben bu olayın olduğu tarihte yönetim kurulu üyesiysem, haklılığını kabul edeceğim. Tarsus ağır ceza mahkemesinin vermiş olduğu karar da burada. Dolayısıyla bu konuda yapılan iddia asılsızdır, çirkindir ve hukuken de geçersiz bir iddia olmaktan öteye geçmemektedir. Karşılıklı belgeleri teati etmemiz lazım. Danıştay kararını da bana verirlerse, ben fotokopi çektirip kendisine vereyim.

Zamanaşımına ödül iddiası

Kılıçdaroğlu: Birimiz elmadan bahsederken, birimiz armuttan bahsediyoruz. Ben daha önce Sayın Fırat’n açıkladığı rapordan hiç söz etmedim. O rapor gitmiş, zaten aklanmış. Benim orada söyleyecek sözüm yok. Yargı kararlarına sonuna kadar saygım var. O raporla ilgili giden dosya kaçakçılığın men ve takibine ilişkin dosyadır. Savcı da takipsizlik kararı vermiştir doğrudur, ama hangi gerekçeyle biliyor musunuz. Dosya zaman aşımına uğradığı için. Peki ben size soruyorum. İki tane bürokrat dosyayı zaman aşımına uğratırsa ve savcılık suç olsa dahi yapacak işlem yoktur derse, geriye dönüp onu zaman aşımına uğratan bürokratlara hesap sormaz mısınız. Sorarsınız değil mi? Ne yapılıyor peki, zaman aşamına uğratanlar terfi ettiriliyor. Bu bir. Benim sözünü ettiğimin müfettişin yazdığı raporla ilgisi yok.

İngiltere’den gelen yazı yeni belge

Kılıçdaroğlu: Bakın bu raporda, Gümrük müfettişi Menas’ın İngiltere’ye gönderdiği malları soruyor. Bu mallar İngiltere’ye geldi mi diyor? İngiltere gümrük memurları gidip firmaya bakıyorlar, aynen şöyle; ilgili firmanın hakkında incelemenin yapıldığı, maalesef bu şirketin var olduğuna dair bir bulgu olmadığı, söz konusu bölgenin antrepolarla, dolu terk edilmiş bir bölge olduğu, bu sebeple kontrollerinin yapılmansının mümkün olmadığı yazıyor. Kim söylüyor bunu İngiltere müfettişleri söylüyor. Bana mı söylüyor, hayır, soruşturmayı yapan müfettişe söylüyor. Özellikle 24 Ekim 2000 tarihli raporu düzenleyen müfettiş, Sayın Fırat’ın yönetim kurulu üyesi olduğunu söylüyor ve ticaret sicili kayıtlarına da baktım, yönetim kurulu başkanvekili olarak görünüyor.

Ukrayna’dan girdiniz İngiltere’den çıktınız

Fırat: Çok üzgünüm. Böyle bir şeye gireceğini tahmin etmemiştim. Teftiş raporu neydi, Ukrayna’ydı. Şimdi neredeyiz, döndük İngiltere’ye. Birden Danıştay kararları. Bana yöneltilen suç ayrı, şimdi söylenen şeyler ayrı. Şimdi bir de zaman aşımı dediniz. Çok çok ayrı. Zaman aşımından, hayali şeylerle bir yandan şu dava diyeceksiniz, Danıştay’la bununla ilgili şu karar verilmiş diyeceksiniz, başka dava göstereceksiniz. ’Peki bu bürokratlar hakkında ne yapılması lazım, zaten bunlar taltif ettiler.’ Lütfen, lütfen insanlarımızı aldatmayalım. En azından bir özür borcunuz varsa, o özür borcunuzu söyler, kalkar giderseniz. Ama lütfen sahte belge göstermeyin ve yalan beyanda da bulunmayın.

Kılıçdaroğlu: Açıklık getirmek gerekir. Menas şirketiyle ilgili 3 rapor var. Birisinin tarihi 24 Ekim 2000 numarası 144/9, ikinci raporu 16.16.2004 tarihli, üçüncü rapor 6.12.2006 tarihli. Benim hayali ihracat dolayısıyla tespit ettiğim rapor, 24 Ekim 2000 tarihli rapordur. Bu rapor gizleniyor. Hayali ihracat burada.

Fırat: Herhalde Mersin belediyesi fazla bir evrak bulamamış, bunları göndermiş. Ama o konularda da ne zaman isterse en kısa zamanda bir TV programında yine aynı mederatörün başkanlığında ayrıca toplanalım. Böylece bir ihtilaf olmaz, çok daha iyi hallederiz meseleleri.

İşte o fıkra

SİYASİ düello sonunda Kılıçdaroğlu, "Tüm uğraşımız, siyasi ahlakı egemen kılmak olduğunu" derken, Fırat, "Hiçbirşey söylemeyeceğim. Size bir fıkra anlatacağım" diyerek sözlerini tamamladı. Fırat daha sonra şu fıkrayı anlattı: "Ben hiçbir şey söylemeyeceğim. Bence her şey çok çıplak, açık. Fakat ben Anadolu’da yaygın olan bir fıkrayı anlatmak istiyorum. Bir köyde karı koca. Karısı gaz kaçırıyor. Kocası dönüp diyor ki, ayıp değil mi, biraz hoş olmadı. Peki geçen sene bizim baltanın sapını niye kırmıştın onun hesabını ver. Şimdi bu bizim konuşmamız, baltanın sapını niye kırdın. Biraz önce hayali ihracatı bitirdik. Şimdi yine buraya geldik. Yani çok basit bir şey, bir özür."

İspatlasın burada istifa edeyim

AKP’li Fırat, Kılıçdaroğlu’nun iddialarını ispatlaması halinde toplantı sırasında istifa edeceğini söyledi. Dündar’a dönen Fırat, "İspat ederse ben istifa mektubumu size sunacağım. Siz Sayın Kılıçdaroğlu’na verirsiniz. Sayın Kılıçdaroğlu da buradan Meclis Başkanlığı’na kadar götürme zahmetine katlanır" dedi. Kılıçdaroğlu’nun müfteri yerine dil sürçmesiyle söylediği muhbir lafını da düzelten Fırat, "Ben hiçbir zaman Sayın Kılıçdaroğlu’na muhbir demedim. Ben müfteri dedim. İkisinin arasında fark var" dedi.

Baron değil Mir’im

KILIÇDAROĞLU’nun "Türkiye’de uyuşturucu baronlarının yakalandığını hiç duydunuz mu?" suçlamasına Fırat, "Aslında ben baron değilim, mir’im, mir’im ben" karşılığını verdi. Mir’in "bey" demek olduğuna vurgu yapan Fırat, Kılıçdaroğlu’na bakarak "Bilir kendileri, kendi bölgelerinde de mirler vardır. Bir kuruş haram parayı boğazıma sokmadım. ’Avukatlıktan para kazandım, bütün servetim de oradandır’ demedim. Benim babamdan dedemden, 16. dedemden itibaren gelir. O bakımdan rahatım" diye konuştu.

Tokalaşarak ayrıldılar

DAHA önce hakaret içeren sözler kullanan ve birbirlerine "Müfteri-Baron" suçlamaları yönelten iki siyasi, Uğur Dündar’ın yönetimindeki toplantıyı, başladıkları gibi nazik üslupla bitirdi. Kılıçdaroğlu ve Fırat, Dündar’ın zorlamasıyla da olsa toplantının ardından tokalaşarak fotoğraf çektirdi. Fırat, firması hakkında araştırma yapan müfettişlere "Eleman ve "Tosun" gibi sözler kullanmasına rağmen, Kılıçdaroğlu’na yönelik hakaret içeren sözler kullanmadı. Kılıçdaroğlu da iddialarını sıralarken, Fırat hakkında son derece özenli sözler kullandı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!